HALİMİZE ŞÜKÜRLER OLSUN
27 Mayıs 2020, Çarşamba 10:06Rabbimin kavuşturmasıyla bir bayrama daha eriştik. Halimize binlerce kez şükürler olsun. Uzaktada olsa gönülde kavrulan duyguları yakınımızda olmayan eş dost akraba ve tanıdıklarla paylaşıp halleştik. Diğer bayramlardan farlı olan bu durum bize hem bir ders hem de tefekkür dünyamız açısından önemli mesajlar içermektedir.
Ruhları dolduran empati duygular, küsülü olanların barıştığı ve yeni bir sayfa açıldığı, duyguların tavan yaptığı, sevincimizin gözlerimizin ışıltısıyla yaydığımız enerji ile açığa çıktığı müstesna hallerdir bayramlar.
Bu vesileyle bu sayfada bulunan tüm kardeşlerimin bizi okuyan tanıyan ulaştığımız siz sayın büyüklerimin, bizden yaşça küçük olanların ve bu gazeteye emeğiyle maddi manevi katkı sağlayarak ulaşmasına vesile başta Sayın gazete neşriyat sahibi kardeşimizin ve onu okuyan herkesin bayramını en içten duygularımla kutluyor, saygılarımı sunuyorum.
Bayramlar gönül bahçelerimizin çeşni bülbülleridir. Yılda iki defa kavuştuğumuz bu nadide anları öyle kuvvetle bir iştiyakla yaşamalıyız ki her günümüz içinde bulunduğumuz her hale şükrümüzle eda edip bayram tadında yaşayalım. Hallerimiz iyi ya da kötü her ne şekilde olursa olsun biz daima bundan hisse alarak yaklaşıp şükrümüzle sabrımızla, karşılayacağız ve mümine de yakışan edep budur.
Sevinç, hüzün, sevgi, saygı hoşgörü ruhumuzun derinliklerinde yanan kandillerdir. Bunu kullanmak mümin kulların ferasetindendir.
Her bayram yanımızda olmayanlar/olamayanlar vardır. Uzakta olanlar hiç görmediklerimiz ve yanımızda önceden olup ta bir de ebediyete intikal etmiş olanlar vardır. İşte bunlar insanın gözü önünde anılar şeridini oluşturur. Yüreğimizde ince bir sızı oluşur, derinden derine batan. Lakin biz biliriz ki; Allah’tan geldik ve yine O’na döneceğiz.(İnna lillahi ve inna ileyhi raciun)
Asıl benim anlatmak istediğim kendi yakınlarından akrabalarından ve kardeşlerinden olanların seni bıraktığı yalnızlıklardır.
Dünyevi menfaatler uğruna, mal miras kaygısı peşinde kalplerin birbirine buğz ettiği, görse bile görmemezlikten geldiği ve bunu yıllarca sürdürdüğü bayramlarda bile bu durumun giderilemediği haller. Maalesef bunu yaşayanlardan biri olarak insanların bu kadar mal mülk sevdasına bulaşmasını kardeşin kardeşe buğz etmesini anlamıyorum,çözemiyorum ve bunca yıllık öğretmenliğimde buna akıl erdiripte bir metre yol alamıyorum.Bu nasıl bir husumet,nasıl bir gayz hastalığı,nasıl bir kin ve nefret duygusu ki bir sofra da zamanla bulunmuş aynı kandan gelen ana ve babanın evlatları bugün birbirini tanımıyor !!!
Selamlaşmak, bayramlaşmak, kucaklaşmak, bağrına basmak bunlar bizim değerlerimizdi. Bunlarla büyümüştük. Bunlardı toplumun temel taşları. Lakin bugün herkes birbirine en yakınından beri yabancılaşmış, uzaklaşmış, yolda görse tanımaz, selam vermez hale gelmiş. Peki, bunun sebebi ne?
Niye toplumun birçoğunda bugün bu istenmeyen haller hala dirençle yaşatılıyor? Ve normalmiş gibi davranılıyor. İşte ben bunu sadece iman zafiyetinden, gelenekselci örf adet ve töre mantığından, dini vecibelere karşı şuurlu hassasiyet gösterilmemesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Mal mülk dünyevi hırs ve ihtiraslar denizinde kendini bulanın, kendi kanından olanları bu anlayışla tanımaması normaldir diyorum. Rabbim inşallah nefsimizi ıslah etsin ve bizi doğru yola iletsin. Bize şuur ihsan eylesin. Âmin.
“Mülk’ün gerçek ve yegâne sahibi Allah’tır. Mülkü dilediğine verir, dilediğinden alır. Dilediğini yüceltir, aziz kılar; dilediğini alçaltır, zelil eder. Her türlü hayr O’nun tasarrufundadır ve O’her şeye kadirdir.” Peygamber Efendimiz “Hiç biriniz duyguları/his ve hevesleri ile benim getirdiğime uymadıkça olgun mümin olamaz” buyurmuştur.
Öyleyse unutmayalım ki; Dünyevi hiçbir şey imanımızdan daha değerlide değildir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.