Hayat Bir İyilik Yolculuğudur

İçinde bulunduğumuz hayat bir iyilik yolculuğudur. İnsanoğlu, bu dünyaya inanç, ibadet ve hayırlı işler yapmak için gelen bir yolcudur. Cenâb-ı Hakk bizleri şerefli ve mükemmel bir varlık olarak yaratıp, her birimizi dilediği gibi şekillendirip, varlık âleminin namütenahi nimetlerini hizmetimize verip, hangimizin daha güzel işler yapacağını sınamak için dünyaya göndermiştir.

İyi bir kul, iyi bir evlât, iyi birer anne-baba, iyi bir komşu, iyi bir dost, hülasa iyi bir insan olmak dinimizin bizlerde görmek istediği en önemli özelliktir. Ayeti kerimede; “İyilik, yaratılışın temel gayesidir. İnsanı yaratan, nimetlerle buluşturan, koruyan, bağışlayan ve rahmetiyle kuşatan Rabbimiz, hangimizin daha iyi işler yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır.”(Mülk, 67/2.)

Sonsuz lütuf ve kerem sahibi olan Cenâb-ı Hakk, yer yüzünün halifeleri kıldığı insanı başıboş bırakmamış, ilk insan ve ilk peygamber Hz. Adem (a.s.)’den itibaren gönderdiği peygamberlerle, dünya ve ahiret mutluluğunun yollarını göstermiştir.

İnsanoğlu bu dünyada iyi, hayırlı ve faydalı işler yapmak, doğru ve güzel hareketler ortaya koymak için var olup, kötü, yanlış, çirkin ve zararlı işlerden uzaklaşmak ve bunlara mümkün olduğu kadar engel olmak insanın en önemli görevi olmalıdır. Aynı zamanda iyilik, karşılık beklemeden vermek; imkânını, tecrübesini, malını, sevgisini ve merhametini, dünyevî bir menfaat ve karşılık düşünmeden paylaşmaktır.

Cenâb-ı Hakk, ayet-i kerimede “İyilik ve takva hususunda birbirinizle yardımlaşın. Günah ve düşmanlık hususunda birbirinizle yardımlaşmayın. Allah’tan korkun, çünkü Allah’ın cezası çetindir.”(Mâide, 2.) buyurarak, müminlerin iyilik ve takva hususunda birbirleriyle yardımlaşmalarını, kötülük ve günahta yardımlaşmamalarını emretmektedir.

Ecdadımız, İslâm medeniyeti sayesinde hayır ve iyilik hareketlerini asırlardır yaşatmaktadır. Bu gaye ile birçok vakıf kurmuştur. Milletimiz, kurduğu vakıflar aracılığıyla mazlumlara sığınak, muhacirlere ensar olmuş, olmaya da devam etmektedir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilir:

“Kim iyi işe aracılık ederse, onun sevabından hissesi vardır. Kim de kötü bir işe aracılık ederse onun günahından payı vardır. Allah her şeye kadirdir.” (Nisa, 85.)

İmanın ve tüm ibadetlerin bize kazandırmak istediği özelliklerin adıdır iyilik. İyilik, bir iman ve İslâm davetidir. İyilik, insanı insan kılan değerlerin tamamının adıdır. İyilik, güzel ahlâklı, erdemli ve faziletli olmanın ortak adıdır.

Ancak insanlar farklı hareketler ve garip davranışlarda bulunurlar. Bazıları insanları iyiliğe, hayra, Allah’a itaate davet eder ve bunun mükâfatını alır. Kimi de onları kötülüğe, şerre, Allah’a isyana davet eder, bunun cezasını görür.

Erdemli insanların tüm gayreti, iyi olma, iyilerle beraber iyiliği yayma çabasındadır. Bu gayretli hâlleri İman ve ibadetin en yüksek makamıdır. Çünkü İyilik yalnıza arkadaş, yorguna destek, garibe sığınak olmaktır. İyilik, bazen de bir tebessüm ve kucaklama, tatlı bir söz ve güler yüzdür.

İslâm, insanların birbirlerine iyilikle ve kardeşçe davranmalarını, aralarında derin bir muhabbetin olmasını ister ve bu durum îmânın kemâle erişmesi için şarttır. Çünkü İslâm dini birlik ve beraberliğe çok büyük önem verdiği için, getirilen ilkelerin amacı toplum faydasınadır.

Sevgili Peygamberimizde birçok hadislerinde inananlar arasında mevcut olan kardeşliği ve bu kardeşliğin gerekliliklerini şöyle ifade etmektedir.

“Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez. Din kardeşinin ihtiyacını karşılayanın, Allah da ihtiyacını karşılar. Müslüman’dan bir sıkıntıyı giderenin Allah da kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Bir Müslüman’ın ayıbını örtenin, Allah da kıyamet gününde ayıplarını örter.”(Riyazü’s-Salihin, Hadis No:246.)

Ancak bugün İslâm toplumu içinde bilerek veya bilmeyerek bazı kimseler tarafından kin, düşmanlık ve nifak tohumları ekilerek fertler birbirinden koparılmakta, toplumun manevi gücü yok edilmek istenmektedir. Biliyor ve inanıyoruz ki tarih boyunca yaşattığımız yüce değerler etrafında kenetlendiğimiz müddetçe hiçbir güç birliğimizi dirliğimizi ve huzurumuzu bozamayacaktır.

Yazımızı dua ile bitirelim. Ey Rabbimiz! Bizleri, kalplerimiz arasında iyilik ve merhamet köprüsü kurabilen bahtiyar kullarından eyle! Rabbimiz! Bizlere dünyada ve ahirette iyilikler ihsan eyle ve bizi cehennem azabından koru! (Bakara, 2/201.) Rabbimiz! Hesap gününde bizi, annemizi, babamızı ve bütün müminleri bağışla! (İbrahim, 14/41.) 

Gönülden Muhabbetlerimle…