Hidayet Üzere Yaşamak (5)
17 Kasım 2016, Perşembe 07:23Allah’a hamd, Hz Muhammed (s.a.v.)’e salât ederim.
Hidayet üzere yaşamak, anahtar bir deyim oldu. Konu üzerine yoğunlaştıkça okuyucuya bunları da
yazmalıyım diyerek devam ediyorum. K.Kerim’de ‘’Bizim için mücâhede edenleri, bizim yolumuza hidâyet ederiz’’ (1)
69. “Bizim uğrumuzda elinden gelen çabayı sarf edenlere gelince onları bize ulaşan yollara mutlaka yöneltiriz. Kuşkusuz Allah iyilik yapanların yanındadır.” (2)
Tefsiri: 69, Putperestlerin, bütün uyanlara rağmen inkârcı ve inatçı tutumlarını devam ettirmelerinden üzüntü duyan müminleri teselli amacı taşıdığı anlaşılan sûrenin son âyeti, müminler için anlamlı bir müjdedir. Zira âyette Allah, düşmanlarının baskıları karşısında sabır ve metanetle inançlarını koruyan, çizgilerinden sapmayan müminleri mutlaka başarıya ulaştıracağını, çünkü kendisinin daima iyilerin yani inançları doğru, işleri düzgün olanların yanında olduğunu müjdelemektedir. (3) K. Kerimde,“ İşte rablerinin lütufları ve rahmeti bunlar içindir ve işte doğru yola ulaşmış olanlar da bunlardır.” (4)
Tefsiri: 157. âyetteki salavât kelimesi salâtın çoğuludur. Tefsirlerde salât çoğunlukla "mağfiret" (bağış) kelimesiyle açıklanmıştır. Fahreddin er-Râzî ise bu âyetteki salât ve rahmet kelimelerini şöyle açıklar: "Salât Allah'tan olunca sena, medih (övgü) ve tazim (yüceltme) anlamına gelir. Rahmet ise Allah'ın verdiği ve vereceği nimetlerdir" (5) Buna göre âyet, Hz. Peygamber, Müslümanların yaptığı gibi hayatın türlü zorluklarına karşı koyan; özellikle inançlarını, vatanlarını ve diğer yüksek değerlerini koruma uğruna karşılaştıkları sıkıntılara sabır ve metanetle direnen; Allah'a olan inançlarını, güven ve teslimiyetlerini, iyimserliklerini, sabır ve metanetlerini her zaman koruyan yüksek karakterli müminler için, daha yücesi düşünülemeyecek güzellikte bir iltifattır. Çünkü burada müminlere övgülerde bulunup onların hidayette olduklarını bildiren bizzat Allah'tır. Bir mümin için bundan daha büyük bir lütuf ve şeref düşünülemez. (6)
Hidâyet, rahmet ve salâvatın hepsi, sabredenlerde toplanmıştır.
"Cennet’e giren herkes, ancak Allah’ın rahmetiyle girer.” buyurmuştur. Yâni Allah’ın hidâyetiyle girer, demektir.
Resûl-i Ekrem bir hadisde: «İslama hidâyet olunup yetesiye nafakası olan ve buna kanâat eden kimseye müjdeler olsun» (7) buyurmuştur. Kur'an’daki delili: Allah’ü Teâlâ buyuruyor:
Takvânın, keşif ve hidâyetinin anahtarı olduğunu Kur’ân-ı Kerîm açıkça ifâde eder,
‘’Bu (Kur'an) insanlar için bir beyândır. Sakınanlar için de bir hidâyet, bir öğüttür’’,(8) ‘’Allahü Teâlâ'nın seninle bir kimseyi hidâyete ulaştırması, senin için bütün varlığı ile dünyadan hayırlıdır’’ (9), buyurmuştur.
Dîğer bir hadisde de şöyle buyurulmuştur:
‘’Kim hidâyete davet eder ve dâvetine uyulursa - kendi sevâbından başka - kendisine uyanların ecri gibi bir ecri vardır, (10).
Gazali; “ Başlangıçlar, nihayetlerin tecelli ettiği yerlerdir. Kimin bidayeti Allah ile olursa nihayeti de O'nunla, O'na doğru olur.” der. İyi bir başlangıç yapabilmek ya da manevi bir yolun yolcusu olabilmek ise ilimle mümkündür. Ancak ilim kendi başına yeterli değildir. Çünkü Mevlana'nın ifade ettiği üzere gül ve dikenin topraktan gelmesi gibi hidayetin yanı sıra delalet de ilimden kaynaklanır.
‘’İlmini çoğalttığı hâlde hidâyetini arttırmayan, Allah’a uzaklıktan başka bir şey’i arttırmış olamaz’’ (11), buyurmuştur.
Dipnotlar:
(1)(29 -Ankebût: 69).
(2) (29-Ankebut;69)
(3) Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, Prof. Dr. İbrahim Kafi Dönmez, Prof. Dr. Sadrettin Gümüş, Kur’an Yolu: IV/286).
(4) (2-Bakara 157)
(5)(Bakara 157.ayet)
[4] Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, Prof. Dr. İbrahim Kafi Dönmez, Prof. Dr. Sabrettin Gümüş, Kur’an Yolu: I/239).
(5)(Kur’an Yolu 1/242( IV, 155.)
(6) ( Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, Prof. Dr. İbrahim Kafi Dönmez, Prof. Dr. Sabrettin Gümüş, Kur’an Yolu: I/242).
(7) (Müslim rivâyet etmiştir. Hadis yukarda geçti. İhyâu Ulûmi’d Dîn Gazali)
(8) (3 -Âl-i imrân: 138).
(9)Buhârî ile Müslim, Sehl b. Sa’d’dan. rivayet etmişlerdir. İhyâu Ulûmi’d Dîn Gazali)
(10)İbn Mâce Enes’den rivayet etmiştir. İhyâu Ulûmi’d Dîn Gazali)
(11)İlim bahsinde geçmiştir. İhyâu Ulûmi’d Dîn Gazali
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.