HİKMET
18 Ağustos 2017, Cuma 07:13Her canlıya Hak, lâyık olan cevheri verdi;
Tırtıl iki diş bulsa eğer ormanı yerdi:
Şayet kediler haftada bir gün uçabilse
Dünyada bütün serçelerin nesli biterdi.
Eskiler; “her şeyde bir hikmet var” derlerdi. Gerçekten öyle. İyi ve ince düşünebilsek bunu her şeyde temaşa etmek mümkün. Nâbî bu gerçeğe şöyle değiniyor:
Kitâb-ı kâinât esrâr-ı hikmetle leb-â-lebdir
Şikâyet cehlden, feryâd bî-idrakliktendir
“Kâinat kitabı, İlahî hikmetin sırları ile ağzına kadar dopdoludur. Fakat yine de cehaletten elaman. Anlayışsızlıklardan feryad, çünkü kimse o hikmeti görmüyor.”
Rivayet edilir ki; Nasrettin Hoca karpuz tarlası içinde bir ceviz ağacı dibinde otururken kendi kendine; “Ey Allahım! Kocaman ağaçta küçücük cevizler, küçücük bir kökende kocaman karpuzlar, bunun hikmeti ne olsa gerek” diye düşünmüş, o esnada bir ceviz kafasına düşüp acıtınca; “Allahım! Anladım, hikmetinden sual olmaz, beni affeyle, kafama düşen karpuz olsa halim ne olurdu?” diye tövbe etmiş.
Allah batıl yere, gereksiz, hikmetsiz, lüzumsuz… Hiçbir şey yaratmaz diye ayet-i celile de vardır.(En’am Sûresi,59)
Hemşerimiz Veysel Öksüz konuya şöyle temas ediyor:
Bir şeyden etme nefret
Hepsinde var bir hikmet
Hoş görmeye gayret et
Eyleme isyan kızım
Bektaşi hamamda göbek taşının üstünde yatarken, kenarlarda koşup mekik dokuyan hamam böceklerini görmüş ve o da Nasrettin Hoca gibi içinden: “bu ve benzeri bazı böceklerin yaratılış hikmeti ne ki? Neye yararlar, her halde lüzumsuz varlıklar…” diye düşünmüş.
Kısa bir müddet sonra oturağında (makadında) bir çıban çıkmış, gitmediği doktor, hekim, tabip kalmamış, yedi sene çekmiş, neticede birisi demiş ki; “yahu ne gezip durursun. Onun kolayı var. Hamam böceği ölülerini topla, zeytinyağının içinde bir hafta kalsın, sonra onları ez ve yarayın üstüne sar” denileni yapmış ve kısa zamanda iyi olmuş.
O sıralarda bir gemi yolculuğuna çıkmış, müthiş bir fırtınaya yakalanmışlar, gemi yatıp yatıp kalkıyor ha battı ha batacak. Yolculardan ağlayanlar, yalvaranlar, dua edenler, namaz kılanlar herkes bir derde düşmüş ama bizimki hiç mi hiç aldırmıyor. Etrafın dikkatini çekmiş ve demişler ki; “yahu kâfir misin yoksa, sende bir şeyler yapsana” Bektaşi; “beyler! Ben bir zaman onun işine karışmaya katlım, yedi sene beni g....mün üstüne oturtmadı, ben onun işine karışmam, dilediği gibi yapsın” demiş.
Kamunun haliki birdir
Niçin bazısı kâfirdir
Bu ne hikmet, bu ne sırdır
Bilen gelsin bu meydana
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.