HİLE ? DESİSE
05 Kasım 2016, Cumartesi 09:18Sen usandırma eli, el de usandırmaz seni
Hilekârlık eyleme, kimse dolandırmaz seni
Dest-i âdâdan soğuk su içme kandırmaz seni
Korkma düşmandan ki, âteş olsa yandırmaz seni
Müstakim ol ki hazreti Allah utandırmaz seni
Doğruluğun zıddı; yalancılık, sahtekârlık ve hilekârlıktır. Bunlar şeytanın sıfatlarıdır. Çünkü bu kötü huy ve hasletleri ile şeytan, Âdem a. s. ve Havva anamızı kandırıp cennetten çıkarılmalarına sebep olmuştur. Şeytanın akıbeti nasıl kötü olmuş, lânetlenmiş ve Allah’ın rahmetinden uzaklaştırılmış ise, onun sıfatlarına ortak olan hilekârların da akıbetlerinin iyi olmayacağını Allah ve Resülü bildirmiştir.
Baştaki beyitte şâir de buna dikkat çekmiş, hilekârlık yapmayana kimsenin bu kötülükle mukabele etmeyeceğini dile getirmiştir. Yüce Allah(c.c.): “Hile ve komplolar kime lâyık ise onun boynuna dolanır”([1]) buyurur.
Hz. Mevlânâ şöyle der: “Sen Süleyman gibi (hilesiz ve desisesiz) ol ki, Şeytanlar sana köşk ve saray yapılması için yardımcı olup, taş kessinler” (13591).
Şâir Nâbî’nin bu hususta çok çarpıcı bir beyti var:
Olmuş o kadar halk-ı cihân mekrde üstad
Kim sâbıka-i şöhret-i şeytân unutulmuş
“Dünya halkı hilekârlıkta o kadar maharet kesp etmiş ki Şeytanın bu husustaki eski şöhreti unutulup gitmiş, şeytana pabucu ters giydirenler günümüzde pek çok”
Peygamberliğini iddia eden bir yalancı halife Memun’a getirilir, Memun; “sen peygamber misin?” der, muhatabı “evet” cevabı verir. Memun; “sen gaibi bilir misin?” der, öteki “evet” der. Memun; “o halde benim şu anda zihnimden geçeni bilirsin söyle bakalım” deyince, hilekâr kişi; “evet sen şu anda benim bir sahtekâr olduğumu düşünüyorsun” cevabını verir. Halife bu uyanığın cevabına güler ve bir daha bu iddiada bulunmayacağına dair söz alır ve serbest bırakır.
Osmanlının ilk dönemlerinde Karamanoğulları da nerdeyse onların gücünde bir beyliktir ve onlarla çok sürtüşmüş, tepişmiş, onların idaresi altına girmemek için ne gerekirse yapmıştır. Aralarında akrabalık bağları da olan bu beylere Osmanlı Sultanları çok müsamahakâr davranmış her isyan sonu yenilip yakalanan Karaman Beylerini “bir daha isyan etmemek üzere” yemin ettirip salmışlardır. Onlardan bazıları da bu yemini edeceğinde hilekârlık yapıp koyunlarına bir güvercin sokar ve “bu can bu gövdede durduğu müddetçe Osmanlıya bir daha isyan etmeyeceğine” yemin eder, ama dışarı çıkınca kuşu salar ve bildiğini okurmuş. Bu da hilekârlığın bir çeşidi.
Dipnot:
1- Fâtır Sûresi, 35.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.