HIRİSTİYAN DİN ADAMLARININ HIRİSTİYANLIKTA YAPTIKLARI DEĞİŞİKLİKLERDEN BAZILARI (3)
07 Ağustos 2019, Çarşamba 09:114-Vaftiz:
Hıristiyan geleneğine göre her Hıristiyan bebek ya bütünüyle kutsal suya sokularak veya üzerine su serpilerek vaftiz edilir. Vaftiz günahlardan temizlenmenin ve Hıristiyanlığa girmenin bir simgesidir. Vaftiz edilmeyen Hıristiyan sayılmaz ve bu törenin mutlaka bir kilisede bir papaz eliyle yapılması mecburiyeti vardır. Bu adet Hıristiyanlık öncesi Yahudilikte de vardır.
Hıristiyan olmak için bile birilerinin aracılığına, karmaşık törenlere, vaftiz olmaya… ihtiyaç vardır. Ama Müslüman olmak için hiçbir kimsenin aracılığına gerek yoktur. Bilirsen Everest tepesinde bile Kelime-i Şahadet getirip Müslüman olabilirsin.
Hıristiyanlıkta ibâdet etmek için mutlaka kiliseye gitme, günahlardan temizlenebilmek için, yani tövbe edebilmek için bile yine papaza gitmek, sırlarını, gizli hallerini, işlediğin suçlarını başka birine itiraf etmek mecburiyeti vardır. İslâm’da ise gizlilik esastır. Hiç kimseye özellerini söylemek mecburiyeti yoktur. Sadece Rabbine, Yaratıcına halini arz edebilirsin.
İncil’de kaydedildiğine göre Hz. İsa Havârilerinden Petrus ve Andreas’a (dolayısıyla sonradan gelecek Hıristiyanlara) şöyle demiştir: “Ardımcagelin, sizi insan avcıları yapacağım”(1), “Gökte ve yerde bütün hâkimiyet bana verildi. Şimdi siz gidip bütün milletleri şahit tutun. Onları baba, oğul ve Rûhü’l Kudüs ismi ile vaftiz eyleyin, size emrettiğim her şeyi tutmalarını onlara öğretin ve işte ben bütün günler, dünyanın sonuna kadar sizinle beraberim.”(2)
İslâm’da temizlik baş tacı edildiği halde, dış dünya ile temas eden vücut bölümlerinin günde beş defa abdestle yıkanması bile kâfi görülmemiş, ayrıca yemeklerden önce, sonra, yıkanması tavsiye edilmiş, misvak, gusül vb. usullerle insanların tertemiz olmaları sağlanmıştır. Hıristiyanlıkta ise (özünde olmamakla beraber) aksi bir tutum sergilenmiş, hayatta bir defa vaftiz edilme yani vaftiz suyuna batırılma yeterli görülmüştür, hatta bir daha o kutsal suyun üstüne su dökmeme, yıkanmama dindarlık telakki edilmiş, asırlarca Papa ve papazlar bunu tavsiye etmişler, dolayısıyla Ortaçağ’da Avrupa asırlarca kokuşmuştur.(3)
Endülüs’ü Müslümanların ellerinden alınca, onların medeniyeti ile, özellikle dillere destan hamamları ile tanışmışlar, bu temizlik mahallerine devam etmeye başlamışlar, çok da hoşlarına gitmiş ve kısa zamanda müdavimleri olmuşlar. Tam bu esnada yapılan bir savaşı kaybetmişler, papa ve papazlar bu hezimetin; “hamamlara gidip yıkanmak, tanrının emrine karşı gelmek sebebiyle olduğunu.” söyleyerek idarecilere bütün hamamları yıktırmışlardır.(4)
5-Para İle Günah Çıkarma:
Yuhanna, 20: 21-23 bölümlerinde zikredildiğine göre güya Hz. İsa şöyle demiştir: “Size esenlik olsun; Baba beni gönderdiği gibi ben de sizi gönderiyorum.” Demiş ve bunu söyledikten sonra talebelerinin üzerine üfleyerek: “Kutsal ruhu alın, kimin günahlarını bağışlarsanız, bağışlanmış olur. Kimin günahlarını bağışlamazsanız bağışlanmamış olur.” demiş.(5)
Hıristiyan din adamları bu sözleri istismar edip, halkı soyma, köşeyi dönme vesilesi yapmışlardır. Bunun halk arasında nasıl bir kötü tesir yaptığını meşhur tarihçi Gibbon şöyle izah ediyor: “İşin ilginç yanı, baskı ve zulüm dönemlerinde süratle yayılan Hıristiyanlık, resmi himaye ve imkânlara kavuştuğu dönemlerde daha yavaş kabul görüyor, hatta kilise görevlilerinin çıkarcı tutumları, halk kitlelerinden büyük tepki alıyordu. Örneğin Antakya metropolitinin, görevini kazançlı bir meslek haline getirmesi, lüks ve ihtişam içinde yaşaması, bölgede Hıristiyanlığı nefret edilen bir din haline getirmişti.”(6)
İslâmiyet günahları gizlemeyi (setr) etmeyi, tavsiye eder, Hıristiyanlık ise günah çıkarma gibi tavırlarla ilan (ifşa) etmeyi ister. Peygamber Efendimiz İşlenilen günahların kimseye anlatılmamasını, başkalarına cesaret verilmemesini, saklıda, gizlide işlenen cürümlerin şahitlendirilmemesini tavsiye eder. Böyle olursa Allah o günahları affedeceğini, ama ifşa edilirse affetmeyeceğini bildirir.(7)
Hıristiyanlıkta ise tövbe ve günahların affedilme şartı, gidip bir aracının, yani bir papazın önüne oturup günahını ifşa ve itiraf edeceksin. Üstelik bedava da değil, bu arada kilise ve mensupları da yolunu bulacaklar.
Dipnotlar:
1-Matta, 4-19.
2-Matta, 28, 19-20, Markos, 16-15.
3-Dorina L. Neave, “Eski İstanbul’da Hayat”, Tercüman 1001
Temel Eser, İst. 1978, s. 108.
4-Mehmet Özdemir, “Endülüs Müslümanları-İlim-Kültür ve Sanat”
TDV Yay. Ank. 1997, s. 166.
5-Günah çıkarma, Bkz: İsmail Hâmi Dânişmend, “Tarihi Hakikatler”,
Tercüman 1001 Temel Eser serisi, c.1, s. 307.
6-Edvard Gibbon, a. g. e. c. 1, s. 546.
7-Buhârî, Edeb 60; Müslim, Zühd 52 (2990).
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.