Hırs kanaatkarlığın önüne geçince
17 Temmuz 2024, Çarşamba 00:29Efendim malumunuz son günlerde turistik bölge esnafı isyan ediyor, galericiler isyan ediyor; tüketici olarak biz vatandaşlar isyan edemiyorsak haksız olduğumuz için değil naçar olduğumuz için. Üretici ile tüketici; Devlet ile halk, emek ile sermayenin barışık olması sağlam bir ekonomik yapı içim elzemdir; elzemdir de günümüz ticaret ve sanayi odaları, esnaf kuruluşları özellikle denetimde maalesef 13. yüzyıl ahilik teşkilatlarının çok daha gerisindedir. Bodrum ve Alaçatı başta turizm bölgesinin boşalması, yerli turistin bile Yunan Adaları turlarını tercih etmeleri tabir biraz ağır kaçabilir ama kazıklayacakları müşteri bulmakta zorlanan işletmelerden feryat duymamıza neden oluyor. Geçmiş yıllarda Yunan Adaları turlarına katılmışlığı olan şahsım kendi işletmelerimizin zarar görmesi ve bize dostluğu tartışılır Yunanistan'ın para kazanmasına üzülmekteyim ama herkes biraz da kendinde arayacak kusuru. Ben yıllardır meslek kuruluşlarının kendi içlerindeki çürük elmaları temizlememelerini, üyelerini ahlaklı ticarete yönlendirme baskısı yapmamalarını zaten şaşkınlıkla izlerim. Mesela bir kez bile üyelerine "sürümden kazanın, fahiş fiyatla ticaret yapmayın, tüketici velinimettir, vergi vermek kutsal vatandaşlık görevidir" " demek yerine "Devlet şunu da versin, bunu da versin, vergiyi de düşsün, yardım etsin" demelerini yadırgadım hep. İndirim adına % 70 fiyat kırdığını söyleyen firmalara zararına satış yapmadıklarına göre bir kez dahi niye önce % 70 fiyat bindirdiğini soran olmadı hiç. Kısa günün kârı mantığıyla vur abalıya ticareti yapıp el oğuşturanlara meslek odaları işlem yapmadı. Bozuk gıda, güvensiz ürün üretenleri önce meslek kuruluşları sorgulamalıyken bizde vatandaş sahipsiz kaldı. Tüm sektörlere uyarlayabilirsiniz, kazık atan taksiciden tutun, taklit tahşiş ürün satanlara önce kendi üyeleri tepki koymalıydı. Güven duygusu bir kez sarsılınca bir daha gelmez, tüketici kolay kazanmıyor, meslek erbapları kendi hizmet bedellerini kendileri belirleyebiliyor ancak sabit gelirlinin böyle bir şansı yok ve aptal yerine konmaya da tahammülü kalmadı. Ülkemin gelir dağılımındaki adaletsizlik nedeniyle yüksek fiyatı zevkle ve instagram paylaşımları eşliğinde ödeyen bir grup insan çıkabilir ama genele uyarlarsanız duvara toslarsınız.
Bakın bir ay önce 1 liraya alıcı bulamayan limon bugün 100 katı fiyata çıkmışsa, bugün gördüm iki yıl önce 21 bin liraya aldığınız koltuk takımı bugün 80 bin lira etikete sahipse bunun enflasyonla değil kazıkcılıkla izahı mümkün. "Yarın daha pahalı olacak" düşüncesiyle mala saldıran bir grup insan varsa da emin olun arkası gelmeyecek. Önce devlet, el ele işbirliği içinde meslek kuruluşları duruma el koymak zorunda. Her alanda gerekli olan ahlak kuralları ticarette de etkin kılınmalı. Esnaf düşmanı değil, esnaf kökenli bir ailenin evladı olmakla gurur duyan bir vatandaşım ama rahmetli babamın yaptığı ticarete ve davranışlarına bakınca maalesef bugün çoğu ticarethane sahibine esnaf veya tüccar demek içimden gelmiyor. Son söz tüketici derneklerine, siizler gerçekten ne yapıyorsunuz bizler adına?
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.