HIRS ? TAMAH
25 Mayıs 2017, Perşembe 07:40Kaderde ne ise o olur etme merak
Uyma kendi nefsine Hakkın emrine bak
Altından ağacın olsa zümrütten yaprak
Akıbet gözünü doyurur bir avuç toprak
Hırslı ve tamahkâr olmak şeytana arkadaş olmak demektir. Çünkü o bu kötü huylarından dolayı, Hz. Âdem’in mevkiine hırslandığı için onu aldattı ve Allah’ın emirlerine karşı geldi.
Allah Resülü muhterisleri takbih etmiş ve şöyle buyurmuştur: "Muhterisin (hırslı kimsenin) iki dere dolusu altını olsa bir üçüncüsünü ister. Gözünü ve gönlünü topraktan başka bir şey doyurmaz”.([1]) “İnsanoğlu kocar ama onda iki huy; hırs ve tul-i emel gencelir.”
“Bir şeye aşırı sevgi, hırs ve bağlılık, gözü kör, kulağı sağır eder, her şeyin aşırısından sakının, hayırlı olanı orta (normal) olanıdır.”([2])
4 Şey şekavet (azgınlık) alameti:
1-Gözün Allah için ağlamaması
2-Kalbin katılaşması
3-Hırslı olmak
4-Tuli emel
Gerçekten zalimler, hainler, sadistler, fanatikler, radikaller… Her türlü olumsuzluklar, insandaki bu duyguya hudut çizememekten ileri gelir. Hırs; insanın başına her türlü felâketi getirebilir. Şeytandan daha rezil durumlara düşürebilir.
Hz. Mevlânâ; “haris kimse deniz suyu içen kişiye benzer, içtikçe susuzluğu gitmez, bilâkis tuzlu olduğu için artar ve sonunda midesi patlar ve ölür” der.
Ünlü yazar Tolstoy, bir hikâyesinde şöyle bir olay anlatır: “Haris bir adam devamlı bir şeyler istediği için devrin hükümdarı bıkmış usanmış ve demiş ki; ‘sana sabaha kadar müsaade, bu zaman diliminde nereyi dolaşabilirsen oraları sana vereceğim.’ Adam o kadar muhteris biri imiş ki, sabaha kadar hiç durmadan koşmuş ve güneş doğacağına yakın çatlayıp ölmüş.”
“Yeryüzündeki bütün ıstıraplar, aza kanaat etmemekten doğuyor” İran’ın meşhur şairi Firdevsi
“Mutluluk hayvanlara ve bitkilere aittir. Çünkü onlarda akçe ve sikke gailesi yoktur.” Sultan lll. Selim
“Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıyor.” Gazâlî
“Hırs ile mutluluk birbirlerini hiç görmezler.” Benjamin Franklin
“Yoksul çok şey ister, haris her şey ister.” Cyrus.
Hz. Ali: “Çocuk eli yumuk doğar, bu bütün insanların hırslı olduklarına işarettir. Ölürken insanların elleri açılır ve yana salınır, bu da hiçbir şey götüremeyeceklerine delildir.”([3])
Büyük İskender’e bir ihtiyar;“sen benim kölemin kölesisin. Çünkü ben hırsımı esir ettim, ama sen onun esirisin” demiş.([4])
Üç haris kişi, bir define bulmuşlar. Onu çıkaracağız diye geçen vakitte acıkmışlar, birini yakın bir beldeye yiyecek bulmaya göndermişler. Geride kalanlar defineyi üçe değil de, ikiye bölebilmek için, aralarında anlaşıp yemek bulmaya gideni dönüşte öldürmüşler. Ölen kişide arkadaşlarını öldürüp tek başına defineye sahip olabilmek için yemeklere zehir katmış. Bunu öldürdükten sonra sevinçle yemekleri yiyen iki kişide ölmüş ve define yine ortada kalmış. Bu duruma muttali olan Hz. İsa “Hazeddünya-İşte dünya” buyurmuş.
Fahrettin Kerim Gökay, Mazhar Osman Bey’in yanında yetişmiş bir ilim adamıdır. Siyasete atılıp ve ehl-i ilim olmayı bırakınca, arkadaşları; “iyi bir gençti, çalışkandı, yazık oldu, siyasete atılınca bir daha buralara dönemez” gibi sözler söylemişler, bunu duyan hocaları Mazhar Osman Bey şöyle latife yapmış:
"Döner, döner, çalışkan bir çocuktu, okudu doktor oldu, doçent oldu, profesör oldu, şimdi politikaya atılmış, yakında milletvekili olur, bakan olur, başbakan olur, hatta cumhurbaşkanı da... Ama sonunda yine bana gelecek, çünkü o kadar hırslıdır ki, sümme haşa, bir gün Allah olmaya kalkışacak, işte o zaman bana getirecekler."
Hırslı olmak sadece ve sadece ilim öğrenme hususunda caizdir.
Dipnotlar:
1- Tecrid-i Sarih Tercümesi c. 12, s. 183.
2- Ebu Dâvud, Edeb 125, (5130).
3- Ragıp Güzel, “Hikmet ve İbret”, Şelale yay. Dilek Mat. 1977 İst. s. 139.
4- Ziya Demirel-Avni Arslan, a. g. e. s. 48.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.