İÇİMİZDEN DEVŞİRİLMİŞ MANKURTLAR (1)
01 Eylül 2020, Salı 09:00Ülkemiz ve devletimiz için zor bir süreci birlikte atlatmak ortak bir gayeye ve ortak bir ideale sahip olmak lığımızla yani aşkın bir duyguya bürünmekle mümkündür. Hiç lafı eğip bükmeden kıvırtmadan yaşadığımız coğrafyanın sahibi ve ferdi olarak tüm zorluklara karşı elimizi taşın altına koyarak her zorluğa direnmek ve aşmak boynumuzun borcu olmalıdır. Bizi güzel günlerin beklediğini biliyoruz. Lakin zahmet çekilmeden nimete erişilmez bunu da biliyoruz.
Osmanlı’da Genç Osman’ın döneminde içerden gelen tehlike ordu içerisinde ki yeniçerileri öne sürenlerdi. Tam iki asır bu süreç sallantılarla geçmiş kendi içimizdeki karışıklıklar gâvurların ülkemize olan yaklaşımlarını ve politikalarını hem menfi yönde gelişmesine zemin hazırlamıştır.
Hele Tanzimat deyince bambaşka bir vaziyet teşkil eden gelişmeler vardır. İçimizdeki devşirilen mankurtlar eliyle devletimizin nasıl çökertildiği ortadadır. Günümüzde öyle benzerlikler var ki, bizler şu an ayniyle benzeri durumları bu dönemde bize saldıranların geçmişte o dönemdekilerle aynı olduğunu, sadece isim ve yöntemlerde biraz farklılıklar bulunduğunu, Hıristiyan haçlı sürüsünün bugün neden topluca ülkemize yöneldiğini daha iyi anlayabilmemize imkân sağlayacak hal ve hususların ancak o dönemdeki olayları iyi süzgeçten geçirip anlayabileceğimizi asla unutmamamız gerekir.
Günümüzle bağlantılı olmayan olay ve husus yoktur. Yeter ki bizler tahlil ve murakabe ve muhasebeyi iyi yapalım. Fikir üretme tefekkür ibret alma ders çıkarma kıssadan hisse okuduğumuz ve öğrendiğimiz her şeyde mutlaka alınması gereken bir yönünü bulma sebep ve sonuç ilişkileri yumağını çözümleme bize ışık tutacak, sorunların kaynağına inmemizi sağlayacak ve temel noktaları tespite yarayacaktır.
Devleti idare etmek kolay mıdır sizce? Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında; meydana gelen en ufak şeyler de bile kalkıp suçlamaya bayılanlar var. Bugüne gelinceye kadar tam manasıyla hâkim olamadığımız devletin iç temel dinamiklerini kimlerin tuttuğu, kimlerin bu sistemi belli bir ideoloji maskesi altında yürüttüğü kimlerim makam ve koltuk peşinde başkalarına (gâvurlara) hizmet ettiği az çok ortaya çıktı. Devletin gizli kalması gereken kozmik sırlarını bir ihanet örneği ile başkalarına sunmak alçaklığın daniskasıdır. Ne badireler atlatılmış ne tavizler verilmiş ne gizli anlaşmalar yoluyla ülke kaynakları başkalarına peşkeş çekilmiş yavaş yavaş anlıyoruz bunları ve temel meseleler bugün bizi sürekli meşgul eder hale gelmişse bunun geçmişte verilen tavizlerden ödünlerden başka bir şey olmadığını daha iyi anlıyoruz.
Navteks ilan edilmesi, kıta sahanlığı, fır hattı,12 mil, meis adası ve kıyımızdaki bize yakın diğer adalar bize yabancı olmayan, geçmişte atalarımızın canları ve kanları pahasına ellerinde tuttukları devlet mülkü iken, zamanında hala aklımın almadığı bir olupbittiyle Yunan’a bunların peşkeş çekilmesi, tabir caizse bugün ağustosun ortasında kışı yaşar gibi bize ayazı yaşatmaya çalışanlara karşı hiç değilse bugün karşısında dimdik durmamızı milletçe göğüs germemizi gerektirirken, hala içimizdeki bazı mankurtların gereksiz garaz ve kinleri yüzünden gâvura alkış tutacak ve teröriste ağıt yakacak kadar kanı bozukluk göstermeleri izah edilecek ve sağlıklı anlaşılacak bir durum değildir.
Bulduğumuz gaz şimdiye kadar denizlerdeki elde edeceğimiz en büyük ekonomik kazancımız olmasına rağmen yine de buna sevinmeyen mankurtların söz ve beyanları, doğrusu fazla şaşırtmasa da, insan kendine neden hala içimizde bu kadar hain var? Sorusunu gündeme getirmemize ve geçmişin izlerini yeniden takip ve değerlendirmemize yardımcı oluyor. Çünkü geçmişe yapılan yolculukta benzer ihanetler şebekesinin kimlerin olduğunu ve bugünkü bağlantılarını aşağı yukarı görmek mümkün oluyor. Tablo zaten her şeyi ortaya koymaktadır.
Gerek iç gerekse dışarıdan düşman olan unsurlarla birlikte çalışanlar her zaman içimizden çıkmıştır. Mesela Avrupa devletleri her zaman içimizde kendilerine yardımcı olacak tipleri her dönemde bulmuşlar hatta kurtuluş savaşı arifesinde bile Amerikan mandasına sığınalım demeyi bile söyleyenler olmuştur. Fakat biz düşmanın bahçesinde bize yardımcı olacak pek fazla eleman bulamadık niye? Çünkü biz ecanipi yani Avrupalıyı her zaman kendimizden üstün gördük de ondan. Bize batılılar hep üstün gösterildi. Onlar efendi diye tanıtıldı kitaplar da ve bizler onlara göre hep geride idik.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.