İHANETLER BİTMİYOR
05 Ağustos 2021, Perşembe 08:46Yüreğimiz yandı kavruldu yine. O alevlerin yükselişi, görülmemiş derecede yaşanılan dehşeti ve korkuyu medyadan yansıyan görüntülerde gözler önüne sermekteydi. Temmuz ayının son günlerinde ülkemizin değişik noktalarında aynı anda yaşanılan yangınlar çıkış nedeni olarak kasıtlı bir ihaneti bir kundaklamayı ve terör bağlantılı olduğunu işaret etmekteydi. Karayılan köpeğinin 2-3 genç bir araya gelebilir, eylem yapabilir silahları çakmak ve kibrittir diyerek elemanlarına direktif vermesi sonucu 2019’da ihanet alevleri yurdumuzun birçok noktalarında(27 noktada) yükselmiş ve pekeke ben yaptım diyerek bu yangınları üstlenmiş, yedikleri darbenin kuyruk acısıyla kendilerini ifade ettikleri ateşin çocukları olarak ihanetlerine bir yenilerini daha eklemişlerdi.
Ülkemize, yurdumuza, bayrağımıza, vatanımıza açıkça düşman olan bölmeye kalkışan, bölücülük faaliyetlerinde bulunan dış güçlerin yardımıyla ayakta kalan ve şu son yıllarda gerek Diyarbakır annelerinin dirayeti ve gerekse içişleri bakanımızın kararlı planlı programlı çalışmaları ile bitme noktasına gelen kandilin köpekleri efendilerinin kendilerine sağladıkları malzemeler ile yeniden saldırılarını ormanlık alanlara yöneltmişler ve 40 saat içerisinde 32 yerde yangın çıkmasına sebebiyet vermişler, hele eş zamanlı olarak 4 ayrı noktada aynı anda yangın çıkması kundaklama ve terör saldırısının açıkça tescili niteliğinde olup, adiliklerinin son çırpınışları olarak zihinlerimizde yer edinmiştir.
Kayseri, Osmaniye, Adana, Mersin, Antalya, Manavgat, Marmaris, Bodrum, Didim, Kütahya başta olmak üzere birçok il, ilçe ve köylerde dehşet verici çapta yangınlar çıktı. 200’den fazla kişi yangından etkilendi, yaralananlar oldu. Şehit düşen vatandaşlarımız oldu. Çok sayıda küçük ve büyükbaş hayvanın telef olması o dilsiz mahlûkların canhıraşı, binlerce ağacın yanması, sayısız orman canlısının mahvolması, insanın gerçekten bozulduğu zaman en tehlikeli bir mahlûk olduğunun tanımıydı Tolstoy’un ifadesiyle.
O vahşetin çığlıkları canlıların yok olması dökülen gözyaşı ve alevlerin gökyüzünü sarmasıyla boyadığı siyahlık ve kızıllık, üzerimizdeki örtünün dehşetengiz anlarıydı.
Ben burada bir vatandaş olarak şunu söylemek istiyorum. Her yıl özellikle bu aylarda çıkartılan yangınlar için kasıt ve sabotaj kaynaklı olarak pekeke ve yandaşlarına karşı almamız gereken tedbirlerin artırılması ve en üst düzeye çıkarılmasıdır. Cihat Yaycı bu son çıkartılan yangınların içinde Pekeke-Yunan işbirliği olduğunu açıkladı.
Ülkemizin bir terör kıskacında olduğunu bilmekteyiz. Bölgesel itibariyle en hassas ve jeopolitik bir konumumuz var. Irak, Suriye, Libya, Karabağ’da kazandığımız başarıların büyüklüğü, ülkemiz üzerinde emeller besleyen dış güçlerin Türkiye’yi durdurma istekleri, Pekeke terör örgütüne yaslanmaları ve medet beklemelerini artırmış bölücülükle beslenen, ülkemizi bölmek ve parçalamak isteyen başta pekeke olmak üzere bu örgüt ve devletlerin saldırganlıklarını ve düşmanlıklarını belirgin bir şekilde artırmıştı. Kandildeki köpeklerin açıklamaları da bu düşüncelerimizi teyit etmekteydi. Ormanları yakın emrini veren bu hainleri umarım devletimiz en kısa zamanda yakalar ve gereken cezayı verirler.
Bizim asıl almamız gereken tedbirler konusundaki durumumuzdur. Atamız Fatih Sultan Mehmet Han “Ormanlarımdan bir dal kesenin kolunu keserim” sözüyle ormana verilen önemi ve değeri ortaya koymuşsa bizim bu söz üzerinde daha hassas olmamız gerektiğine inanıyorum. Hz.Peygamberimiz bir hadisinde kıyametin kopacağını bilseniz de ağaç dikmekten geri kalmayınız buyruğu gereği, ormanın ağacın yeşilin kıymetini bilmek korumak ve gereken tedbirleri en üst düzeyde almak zorundayız. Biz bu mübarek ülkenin ve bu cennet vatanın bu kutsal bayrağın sahipleri ve koruyucuları olarak Mülkün Allah’a ait olduğunu ve bizim de bir emanetçi olduğumuzu biliyoruz. Bizlere bırakılan bu emaneti korumak gerekmez mi? Gerekir elbet. Hem de en iyi şekilde. Öyleyse gerek ekipman gerek teçhizat her ne varsa eksiksiz yapalım. Başta Orman Bakanlığımız olmak üzere milli bir mesele olan bunu masaya yatırıp her yıl karşılaştığımız bu üzücü durumları en az zararla atlatmanın ve bilinçli olmanın yollarını aramalıyız. Tüm vatandaşlarımızı uyanık olmalı. Herkes vatanın sınır koruma ve nöbeti neyse aynı duyarlılıkla ormanında korunması gerektiğini bilmeli.
Yangın gözetleme kuleleri, ihalar,droneler ve sihalar, yeterli sayıda devriye uçakları,helikopterler ve aranzörler,yeterince eğitilmiş personel,gözetleme kuleleri,su ve kimyasal madde püskürtecek uçaklar ve kullanım deneyimli personelleri ile hemen hepsi kesintisiz görevde olmalı.Orman istihbarat birimi aynen MİT elemanları gibi yetiştirilmeli, halktan ve jandarmadan yardım yanında profesyonel deneyimli elemanlar yetiştirilmeli ve gerekirse her santimi deniz altları gibi taranmalıdır.Telsizli devriyeler kuleler ve gözetmenler kuş uçurtmamalı tabir caizse.Ormanlık alanların içinde piknik yapılmamalı.Belli yerlerde kontrol noktaları ile özel kapılar oluşturulmalı ve vatan sınırı gibi ormanlık alan sınırlarımız korunmalıdır.Kızılötesi elektronik tarama gereçleri uçuş maksatlı olan başta uçak helikopter, iha siha her ne varsa tedbirli hale getirilmeli ve okullarda orman sevgisi aşılanmalıdır. Eğer İhlal edenler de olursa en ağır cezalar verilmelidir.
Ülkemizde bilhassa siyasilerin kendilerine bol malzeme aradığı hassas dönemlerdeyiz. Muhalefet her şeyi siyasi yelpazeye malzeme yapmakta olduğundan bunlara asla açık kapı bırakılmamalıdır. Mesele çıktıktan sonra değil çıkmadan gerekli tedbirleri almaktır.
Balıkesir Valiliği 3 ay süreyle yasak getirdi. İstanbul valiliği aynı şekilde. Hele dün gördüm medyada İstanbul’da bütün birimler teyakkuzdaydı. Bende diyorum ki bu tedbirler önceden alınamaz mıydı? Tüm ormanlık alanlardaki en hassas noktalarda. Bu milli bir meseledir. Bu vatan meselesidir. Bu emanet meselesidir. Bu siyasi malzeme yapılmamalıdır. Hepimiz bu ormanları korumak ve kollamakla mükellefiz.
Bizim ciğerimiz yandı. Hainlerin kılı kıpırdamaz. İnşallah Yüce Rabbim bunu yakanların cezasını aynı mukabele ile verir. Kim bu ülkeye ihanet ediyorsa, ihanet söylemlerinde bulunuyorsa, bundan siyasi rant çıkarmak istiyorsa, kargaşa ve anarşi ortamı oluşturmak peşindeyse, kim teröre destek veriyorsa eylem ve söylemleri ile ima ediyorsa; Yüce Rabbim Allah(azze ve celle) onları kahrı perişan eylesin.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.