İLERİYE BAKIYORUZ (1)
11 Kasım 2020, Çarşamba 09:09Önünüzde bir lider var. Hakka hakikate ve milletine inanmış sağlam bir inançla bağlı. Lider kendini aşan ufkuyla öncü bir birlik gibidir. Sınır boylarında düşman saldırılarına karşı akınlar düzenleyen ve oradan gelebilecek saldırılara karşıda hazırlıklı olan öncü birlikleri gibi. Akıncı beyi gibi. Hamdolsun Türkiye aşk ile çalışan, şevk ile hareket eden gecesini gündüzüne katan yüreği ufukta liderini buldu. Yürüyoruz peşinden kızıl elmaya doğru.
Ferasetini vizyonuna katan misyonu ile birleştiren büyük liderin seçim öncesi esen tüm kötülüklere rağmen milletini arkasında görmesi Yavuz’un Çaldıran Seferi gibidir. Ajanların tüm kışkırtmalarına rağmen, Yavuz’un çadırına ok atılması seferden geri döndürülmesi ve kendi içinden adamlarını elde etmelerine rağmen tek başına bu sefere çıkacağını kararlılık ve azimle gösterip ileriye atılınca bir müddet sonra ordunun arkasında geldiğini gördü. Gitti ve Şah İsmail’in tacını tahtını yerle bir etti.
Örnekler yakından ve uzaktan etkilemeli olarak o kadar çok fazla ki şimdilik biz bununla yetinelim. Sultan Alparslan’ın “Size bir yurt bırakıyorum ki; ebediyen Türk Yurdu kalacaktır “dediği “Büyük Anadolu Yürüyüşü” 24 Haziran seçimlerinde de bir kez daha tescil edildi. Halkımızın desteği ile insanına inanmış ve hiçbir etki altında kalmadan yürekten bağlı ferasetli Anadolu İnsanı bir kez daha REİS’e yetki verdi O’nu kullanmasını istedi.
Seçim öncesi dolu dolu yatırımların bir takım spekülasyon hareketlerle dışarının büyük desteği neticesinde iş patates ve soğan hikayesine varıncaya kadar indirgense de dolar üzerinde fırlama oyunlar oynansa da, dev adımlarla yürümenin tadına varan artık büyümek ve ileri gitmekten başka öncülü olmayan bir kavramı kendisine muhatap kılan iktidar ve halkımız tüm oynanan menfi propagandayı boşa çıkarıp gerekeni yapmıştır. Sultan Alparslan’ın emanet bıraktığı siyasi genetik tekrar büyük bir huşu ile aksiyona dönüştü, dünya beşten büyüktür denilerek mazlum milletlerin yanında ve destekçisi olduğu vurgulanıp emperyalist sömürge uşaklarına meydan okundu.
Cesaret ve kararlılıkla üzerine gelen yedi düvele karşı meydan okuma, ülkeye 21 yy.a dönük büyük idealler hedefler belirleme ve yapılan yatırımlarla da projelerin hayata geçmesi kısaca büyük düşünmesi ve ideali olan bir perspektiften olayları yorumlaması geniş katılımcı bir vizyonun tablosudur. İhanetler vefasızlıklar yolda bırakmalar peş peşeydi. O’na inanmış bir halk vardı yanında. O’na yapılan dualar vardı ve kabul gördü Allah katında.
24 Haziran ya Hilal ya Haç idi. Ya Kuran, Namaz ya Viski ya da emperyallere gönüllü kölelik idi. Türkiye tabir caizse 24 Haziran’da 15 Temmuzu yeniden yaşadı siyasi geleceği açısından. Verilen karar şükür ki Cumhur ittifakı oldu. Şimdi de bu ittifakın arasını bozmak için daha seçim arifesinde fitne fücur başlatıldı. Türkiye kendisine dikte ettirilen 100 yıllık sömürü iştihalarına dur dedi. Ülkemizi montajcı sıfatıyla sömürmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz inşallah.
Çok uluslu kartelleşmenin siyasi gücü ve ekonomik baskısı karşısında Türk Lirasını kuşa çevirme ve itibarsız bırakma hamleleri boşa çıkartıldı. Anadolu İhtilali kapitalist azgın sömürgecilere geçit vermeyecek bundan böyle. Ve sloganımız olacak mazlum milletlere ışık kaynağımız olacak vecize söz.”Dünya Beşten Büyüktür”.
Köleliğe alıştırılmış ruhlar her ne kadar çıngar çıkarmak uğraşı verdilerse de hepsi boşa çıkartıldı. Emperyalizmin acımasız sultası her gün Filistin’de Irak ve Suriye’de, tüm İslam Coğrafyasının muhtelif kesimlerinde iştiha ile Müslüman kanı dökerken, Türkiye’nin 24 Haziran seçimlerini de kendi zaferleri olarak yürek sesiyle duyup bizimle aynı heyecanı yaşamışlardır. Bu ümmetin ayak sesidir. Bu dirilişin muştusudur. Bu Allah’ın yüce bir lütfudur. Bu mazlumların gözyaşıdır. Bu Mursi’nin sevinç damlalarıdır. Bu Bosna’nın şiarı, Bu Myanmar’ın gülen yüzüdür, tebessümüdür. Yediden yetmişe ümmet bu olayla birlikte dualarını ta ki Azebaycan’a varıncaya kadar esirgemiyorsa bilin ki Tayyip Erdoğan Anadolu Ateşini gönüllere yakmıştır. Bu aynı zamanda bir istiklal ve istikbal mücadelesidir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.