İLİŞKİLER/İMİZ
16 Ekim 2020, Cuma 09:12Hayatımızın vazgeçilmezlerinden biri olan insanlar arası ve özellikle de karşı cinsler arasındaki ilişkilerimiz ile bunlarla kurduğumuz iletişimdir. “Ne kadar ve nereye kadar?” sorusunun da net bir cevabının olmaması ve bu durumun görecelerden ibaret kalması da dikkate alındığında bir kısır döngüye girileceği muhakkaktır. Çoğu zaman dengelerin kurulamadığı, ölçülerin de kaçabildiği aşikârdır. Rahmetli Âşık Veysel’in de söylediği gibi “ dost dost diye nicesine sarıldım, benim sadık yârim kara topraktır” sözlerinden de anlaşılacağı üzere dostlar da bizi yanıltabilmektedir.
Yıllardır tartışma konularından olan “kadın ile erkek sıkı arkadaş olabilir mi?” ya da “boşanmış/ayrılmış insanlar dost ya da arkadaş kalabilir mi?” gibi sorular henüz cevap bulmuş değildir ve bu sorulara tam bir cevap vermek de mümkün değildir. Çünkü herkesin dünya görüşü başkadır ve olaylara bakışı farklı açılardan gerçekleşmektedir. Bana göre ayrılan çiftler iki arkadaş olarak elbette kalabilirken, diğerine göre bu asla doğru ve tasvip edilen bir durum olmayabilmektedir.
“ İki insan arasındaki yakınlığı ifade eden üç sözcük bunlar..
Arkadaş.. Dost.. Sevgili.. Sizinkisi hangisi.. Çoğu zaman karıştırılır.. Hatta çoğu zaman bilerek karıştırılır..” diyor Hıncal Uluç bir yazısında. Acaba gerçekten de öyle midir, bilerek mi karıştırılır bu kavramlar daha rahat olmamız için ne dersiniz?
Bu durumda insanlar arası iletişimlerimizi ve ilişkilerimizi sosyal ve ekonomik çevremizle birlikte geleneklerimiz, ön yargılarımız ve tabularımızın şekillendirdiğini görmekteyiz. Bu duruma Amerika’da yaşayan bir birey başka bir yorum getirebilirdi. Misal Arabistan Krallığı’nda bu konuyu tartışamaya bile gerek yok sanırım. Peki ya İran ya da Pakistan? Avrupa ülkelerinde bile farklı cevaplar bulmanız mümkün. Çünkü konu aslında bireyselliği kapsar gibi görünse de pek çok ülke yada bölgede bireyselliğe bırakılmayan bir durum.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.