İLLEDE EĞİTİM!

Pandemi döneminde okullarımız kapandı. İnternet üzerinden eğitime yönelindi. İnternetin ve araç gereçlerin pek yaygın olmadığı ortaya çıktı. Tablet dağıtımı başladı hala devam ediyor.

İnterneti olmayan köyler belirlendi. Bazı belediyeler, bu internetsiz belde ve köylere internet bağlattılar.

Dört-Beş kardeşin okuduğu evlerde bilgisayar, tablet sıkıntısı çekildi.

Şehir merkezlerinde yaşayanlar daha şanslı idiler. Ayrıca tek kardeşi olanlar internet ve bilgisayar, tablet kullanımında şanslı idiler.

Bence Televizyonlardan TABLET KAMPANYALARI düzenlenip, milyonlarca tablet toplanıp, bekleyenlere, ülkem öğrencilerine teslim edilmeliydi. Bu eğitim için de bir atılım olurdu.

Gelelim esas meseleye. Eğitim Bakanımız her fırsatta okulları açacağız diyor. Milli Eğitim diyemiyorum zira bana göre eğitimin milliliği kalmadı. İyi, okulları bu ortamda nasıl açacağız? Okulda sıralar tek kişilik, mesafe, maske evet. Yahu bu çocuklar okula gelirken neler yapıyor. Asansöre biniyor, kalabalık toplu ulaşımı kullanıyor veya servisine biniyor. Okula geliyor. Temas kaçınılmaz.

Batı okulların kapatılmasını Nisan ayına kadar uzatırken biz 15 Şubat’ta açalım diyoruz.

EMEKLERİMİZ, TEDBİRLERİMİZ BOŞA GİTMESİN…

Bunca tedbirler almışız, kısıtlamalar getirmişiz bunların semeresini tam alacakken okulları 15-20 gün sonra açacağız demek bana göre yaptığımız olumlu işlerin heba olmasıdır.

Yüzyılda bir olabilen bir virüs saldırısıyla karşı karşıyayız. Karar vermeliyiz CAN mı? EĞİTİM mi?

Allah’ın günü bitmedi. Bu ne acelecilik. Öğrencilerin yayacağı virüsü, bunların bulaşan ebeveynlerini hiç düşünmüyor musunuz?

Virüsten kurtuluruz, hızlandırılmış eğitim de uygularız, yaz tatillerini bir yıl için kaldırıp ders yapabiliriz. Yaparız da yaparız. Demokrasiler de çare tükenmez diyoruz, evet tükenmez ama demokrasiye sahip çıkmamız lazım.

Aslında söyleyemiyoruz ama işin içinde yine para var. Efendim öğretmenler bedava para kazanıyor. Bunu önlemek için okulları açalım. Bu konuya en büyük destek Özel okullardan geliyor. Paralı eğitim yine paradan yana tavır koyuyor. Özel okullar para kazanamıyor, öğrenci kaybediyor.

Açıklamalara göre üç yüz bini aşkın öğrenci, paralı özel okulları bırakıp devlet okullarına geçmiş. Bir açıklamaya göre bu rakam beş yüz bin civarında.

Bu pandemi döneminde velilerin de işleri iyi gitmedi. Paralı okuyan evlatlarının, okul ücretlerini karşılayamaz hale geldiler.

Dershanelerin de özel okula dönüşmesi, özellikle mekan itibarıyla kalitesiz özel okulların türemesine sebep oldu. düşünebiliyor musunuz beş katlı bir apartman özel okul oluyor. çocuklarımızı, gençlerimizi beton yığınları içine terk ediyoruz.

Kaliteli bir özel okul çok rağbet görüyor. Geniş bahçesi, spor imkanı, güzel yemekler yine servis imkanı, öğretmen kalitesi, sosyallik bu sayıları çok az okullar full dolulukla eğitim yapıyorlar.

Bildiğim Konya’da ki okula anasınıftan bile kayıt yaptırmak isteyen ama başarılı olamayan veliler var.

Bir okul düşünün, paralı ama çok düşük meblağ. Peki buraya kimler gidiyor? Adrese dayalı, dayatmalı okul seçim sisteminde, yakınlarında ki okulu beğenmeyen dar gelirli veliler evlatları için bu okulları tercih ediyorlar. Dişlerinden, tırnaklarından arttırıp okulun cüzi taksitini ödemeye çalışıyorlar. Yeter ki evlatları yetişsin, okusun. Bu uygulama da devletin bir ayıbı neticesinde ortaya çıkıyor.

Özel okullar velilerden okul ücretini talep ediyorlar. Okullar kapalı. Problem oluyor bu konu. Kantinciler, servisçiler, yemekhaneciler daha büyük sıkıntıda.

İşte can alıcı noktaya geliyoruz. Bütün bu okul çalışanları güç durum da kalmasın diye okulları açmalı mıyız? Kesinlikle HAYIR.

Bakın şimdi restoran sahipleri de bastırıyor, mekanlarının açılması için. İyi de virüs ne olacak?

Avrupa bu tedbirleri tam alıyor, biz gene gevşetme yolundayız.

OKULLAR KAPALI, KURSLAR AÇIK…

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diyesi geliyor insanın.

Yüz yüze eğitim kapalı, yüz yüze kurslar açık, kreşler açık.

Sınıfta tedbirleri sağlayıp sınırlı sayıda öğrenciler kurs alabiliyorlar. Eğitim de fırsat eşitliğine de aykırı bu durumun düzeltilmesi gerekir.

Konya tabiriyle bir iş yarım yamalak olmaz. Devletin bu kursları denetlemesi mümkün değil.

Bana göre devlet özel okulları, kursları virüsün kontrol altına alındığı açmalıdır.

PARA, EĞİTİM bir tarafa, CAN bir tarafa. Buyurun seçin demeyeceğim seçim belli CAN’dır. Giden CAN geri gelmez ama biz eğitecek zamanı buluruz.

Virüssüz günlere en kısa sürede erişmek dileğiyle hoşçakalın.