İNSAF SINIRINI AŞAN FİYATLAR
15 Mayıs 2020, Cuma 09:29Eskiden “Ramazan geldi böyle oldu” derdik, gıda ürünlerinde artan fiyatları anlatırken.
Bu ramazan ayında bir mazeret daha icat etti milletimiz “Korona geldi böyle oldu.”
2. Mazeret ya da buna gerekçe diyelim daha gerçekçi ve daha güçlü.
Ramazan günleri ve korona.
Al sana gıdada çok kazanmak için altın değerinde iki fırsat.
Kafana göre al.
Kafana göre sat.
Kim ne diyebilir sana ortada böyle mazeret varken.
Şaka bir yana piyasada fiyatların takip edilmesi ve gerektiğinde “Durun bakalım. Farklı günleri fırsata çevirmeyin” denilmesi gerekiyor.
Peki kim diyecek?
Ticaret Bakanlığı mı?
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı mı?
Bu bakanlıkların taşradaki teşkilatları mı?
Vilayet mi?
Belediyeler mi?
Odalar mı?
Sahi bu işin sorumlusu tam olarak kim?
Yani hangi kurum ve hangi kuruluş?
“Serbest piyasa şartlarına göre doğal yollardan piyasalarda denetim mekanizması kendiliğinden oluşur” anlamında bir savunma şekli vardı çok eskilerde. Bu inanışa göre ticari piyasalara yön veren aktörler birbirini denetler ve sonra da makul bir fiyat çıkardı ortaya. Sonuçta marketler arasında fiyatlar da birbirine yakın olurdu.Fiyatlar da bugün olduğu gibi fırlayıp gitmezdi. Söyleyelim: O eskidendi.
Zincir marketler falan filan derken yeni satış ve yeni fiyat modelleri gelişti.
Özellikle gıda fiyatlarında yüksek ciro ve yüksek kazanç devrinin önü açıldı.
Bu olgu karşısında kamunun devreye girmesi, yeni şartlara göre kontrol ve denetim mekinazmalarının kullanılması gerekiyor. Gerçi hükümette konuyla ilgili bakanlar gelen şikayetler üzerine “Gereği yapılacak” diyor. Fakat millet için en hayati konulardan birisi olan gıda fiyatlarının denetimine her nedense sıra bir türlü gelmiyor. İlgili bakanlıkların taşra teşkilatlarının ve belediyelerin bu konuyla ilgilendikleri de söylenemez.
“Ramazan geldi böyle oldu”
Sonra da “Korona geldi böyle oldu”
Ramazan ayını bir mazeret olarak görmek fazla mantıklı değil.
Fakat koronanın yükse gıda fiyatlar karşısında önemli bir sebep teşkil ettiği söylenebilir.
Her ne kadar gıda sektörü istisnai bir sektör olsa da üretim geriledi.
İller arasında ulaşıma getirilen sınırlama hammadde ve mamül ürünlerin nakliyesinin artmasına sebep oldu.
Koronadan dolayı daha başka sebepler de sözkonusu. Mesela, insanların güvenli markaları ve güvenli gıdaları tercih etmesi gibi. Fakat gene de her türlü gıdada fiyat belirlenirken yüksek kazanç marjının hiç değilse bir süreliğine kontrol altına alınması doğru bir yaklaşım olurdu.
Sonra korona günlerinde tüketicilerin geliri artmadı.
Milyonlarca insan işsiz kaldı.
300 bine yakın esnaf kepenk indirdi, dükkan kapattı.
Aylık geliri bir kaç bin lira olan milyonlarca insan yaşıyor bu ülkede.
İnsanlar ama bir bankaya ama başka bir yere borçlanarak yaşamaya çalışıyor.
Böyle bir gerçek karşısında gerek mübarek Ramazan günleri ve gerekse korona günleri fedakarlığın yapıldığı bir süreç olarak tarihe geçmeliydi. Özellikle de gıda fiyatları maksumum kazançla değil, minimum kazanç esasına göre belirlenmeliydi.
PEKİ PİYASADA HANGİ GIDA ÜRÜNÜ KAÇA SATILIYOR
Toz şeker kilosu 5.45 lira,
Ayçiçekyağı 5 litresi 39.95 lira,
Baldo pirinç 2.5 kilosu 22.95 lira,
Yoğurt 2 kilosu 12.95 lira,
Tereyağı kilosu 57.95 lira,
Patates kilosu 4.25 lira,
Soğan kilosu 2.79 lira,
Kızartmalık patates 3 kilosu 19.90 lira,
Pırasa kilosu 5.95 lira,
Kereviz kilosu, 7.45 lira,
Maydanoz tanesi, 2.25 lira,
Ispanak kilosu 5.95 lira,
Organik Patlıcan kilosu 14.95 lira,
Organik kuru soğan kilosu 14.95 lira,
Organik domates kilosu, 27.90 lira,
Organik havuç kilosu 14.95 lira,
Portakal kilosu 5.79 lira,
Limon kilosu 9.75 lira,
Karpuz kilosu, 7.90 lira,
Kivi kilosu, 16.45 lira,
Elma golden kilosu, 12.99 lira,
Elma starking kilosu 8.49 lira,
Şeftali kilosu 24.90 lira,
Kavun kırkağaç kilosu 13.90 lira,
Armut deveci kilosu, 27.99 lira,
Çilek organik kilosu 35.90 lira,
Organik muz kilosu 27.90 lira,
Taze zencefil kilosu, 39.90 lira,
Köy peyniri 3 kiloluk 55.00 lira,
Tam yağlı koyun peyniri kilosu 30.90 lira,
600 gramlık koyun peyniri 44.95 lira,
Klasik peynir kilosu 45.90 lira,
Tam yağlı beyaz beynir kilosu, 24.95 lira,
Klasik beyaz peynir kilosu 49.95 lira,
600 gram keçi peyniri 44.95 lira,
Salamura siyah zeytin kilosu 29.95 lira,
Siyah zeytin kilosu 21.90 lira,
Salamura zeytin kilosu 38.95 lira,
30’luk viyol yumurta 15.95 lira.
NOT: Bazı küçük marketlerde ve semt pazarlarında bu ürünlerin fiyatı 1-2 lira aşağı fiyatla alınabilir. Fakat bu küçük oynamalar temel gıda maddelerinin fiyatının bir hayli yüksek olduğu gerçeğini değiştiremiyor.Sonra Ramazan ayı ve korona dönemi öncesine göre fiyatların ortalama yüzde 30 civarında arttığı da bilinen başka bir gerçek.
“Yukarı tükünsen bıyık, aşağı tükürsen sakal”diyecek gibi oluyorum ama tam olarak da öyle değil. Gıda sektöründe kazanan daha çok kazanmaya başladı. “Ramazan geldi böyle oldu” derken, bir de korona gelince gıda fiyatları aldı başını gidiyor.
Arada sefaleti çeken dayağı yiyen de üreticiler, dar gelirliler ya da çok az gelire sahip olan nüfus oluyor.
Fiyatlara bakmak ve gereğini yapmak lazım.Gıda fiyatları insaf sınırını yıkıp geçti.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.