İNSANOĞLUNUN ŞİFA BULMAYAN HASTALIĞI…. MUTSUZLUK

Günümüz insanı mutsuzluğu çağın hastalığı olarak görse de aslında bu insanlığın yaratılışından bu yana değişmeyen bir hastalıktır. Peki, neden bunun çaresi bulunmuyor. Çaresi var var olmasına da insanoğlu bunu kullanmıyor. Çaresi Şükür dür. Ama insan ona verilenlerle yetinmeyip hep daha fazlasını istediğinden şükretmeyi unutmuştur. Allah kuran da yüzlerce ayette şükredin demesine rağmen şükürden o kadar uzağızki. Yaratan bizim bu özelliğimizi bilir ve (Araf Suresi,10). And olsun, sizi yeryüzünde yerleşik kıldık ve orda size geçimlikler yarattık. Ne az şükrediyorsunuz? Der. Yunus süresinde de Şüphesiz Allah, insanlara karşı büyük ihsan sahibidir, ancak onların çoğu şükretmezler.

Birçok ayette de insanoğluna sahip olduğu onca şeye şükretmesini emreder.

Elbette şükür Allah a karşıdır ama bunun esas faydası insanın kendisinedir. Durup bakmayız ne kadar zengin olduğumuza ta ki onları kaybedene kadar. Bedenimizin sağlığı için güne sağlıklı uyandığımız için kaçımız şükrederiz. Dünyanın güzelliklerine gören seslerini işiten lezzetlerini tadan bedenimiz bize bir lütuf iken hangimiz değerini biliriz.

Hep daha fazlasının hep daha iyisinin peşinde koşan insanoğlu elindekinin değerini bilmez.

Otobüs ile seyahat eden kişi yanından geçen arabaya özenirken o arabadaki daha iyi bir arabası olmadığı için mutsuzdur.

Fransız romancı Balzac ın şu sözü ne kadar anlamlıdır. .’’ Ayakkabılarım yok diye üzülüyordum ta ki sokakta ayakları olmayan adamı görene kadar.’’

Bugün ne yazık ki artık ayakları olmayan adamı da görmüyoruz. Öyle bir açlık öyle bir iştiha var ki bizlerde hep daha çok hep daha çok diyoruz. Geçen sene aldığı telefonu kullanan gençler yeni çıkanı alamadığı için mutsuz, İki yıllık Mercedes’e binen adam son modeline sahip olmadığı için mutsuz. Bunun sonu yok ki. Olmadığı için de mutsuzluğa mahkûm ediyoruz kendimizi. Oysa ne kadar da zenginiz ama zenginliği çok şeye sahip olmamıza bağlarsak ne kadar da fakirim der mutsuz oluruz. Zenginlik ne kadar çok şeye sahip olman değil ne kadar az şeye ihtiyaç duymandır. Şükrü unutup şikâyeti dilimize pelesenk edersek bu hastalıktan kurtulamayız ki. Oysa ne çok güzellikler var etrafımızda ama biz gökteki yıldızlara değil de yerdeki çamurlara bakıyoruz.

Kamer süresinde Allah ‘’Tarafımızdan bir nimet olarak  Biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz. Yani sen bugünkü haline şükredersen biz sana daha çoğunu veririz diyerek bize müjde vermektedir.

Bizi en iyi bilen bizi yaratandır. O da diyor ki mutlu olman için şükret…