İslâm Âleminde Tıp (4)
30 Temmuz 2021, Cuma 08:55Endülüs’ün İslâm medeniyetine katkısını takdir edebilmek için şu popüler âlimlerin Endülüslü olduklarını bilmek her halde yeterli sanırım: Kurtubî, Şatıbî, İbni Hazm, İbni Rüşd, İbni Arabî. dünyâda ilk katarak ameliyatını yapan Muhammed el-Gafikî, Selahaddin Eyyubî’nin doktoru İbni Meymun, dünyânın İlk sosyoloğu İbni Haldun(1), İbni Bace, İbni Tufeyl, Nurettin Matruçi gibi birçok Müslüman filozof Endülüslüdür. 1345 yılında Granada da doğan ve Söğüt te kurulan beyliğin istikbalinin çok parlak olacağını söyleyen, Türkçe öğrenen ve Osmanlı ile Türkçe ile ilgili eserler yazan Ebû Hayyan’da Endülüslüdür. Endülüs dünyâda ilk narkozla ameliyatın yapıldığı ve kara karıncalara ısırtılıp kafaları kesilmek suretiyle ameliyat yerlerinin ilk dikildiği bir memlekettir.(2)
Ebül Kasım, ilk defa batnı (karnı) açarak barsak ameliyatı yapmış ve dikiş atma yöntemlerini geliştirmiştir. Açık yaraları kapatırken ipek kullanmıştır. Ondan üç asır sonra yaşayan bir Fransız cerrah bu buluşları kendine mal etmiştir. “Bunu Endülüslü meslektaşım Ebül Kasım tıp târihinde ilk defa kullanmıştır ama ben daha da geliştirdim” dememiş ve kendini ilk icad eden, ilk kullanan gibi lanse etmiştir. Bu sahtekârlık hâlâ devam ediyor. 1935 yılında bile Alman hekim Stutgartlı Walcher, Zehravî ve Ebül Kasım’ın buluşlarını kendine mal edip, kendi buluşu ve çalışması gibi dünyâya sunmaktan utanmamıştır. Endülüslü Doktor Muhammed Gafikî, göz üzerine çığır açan bir hekimdir. dünyâda tavukkarası (gece körlüğü) hastalığını ilk defa bulan ve tedâvi eden kimsedir. İspanyolcada gözlüğün adı Gafas’dır. Çünkü gözlüğü bu hekim bulduğu için hâlâ onun adı ile anılmaktadır Gafikî: Gafas.(3) Ali bin İsa, ilk defa göz hastalıkları hakkında eser veren Müslüman tıp bilginidir.
İslâm âlemi ilmin, fennin, tıbbın muasırlarına göre zirvesinde iken, Avrupa ne durumda idi? 1163 yılında Katolik kilisesi meclisi aldığı kararla doktor yetiştiren tıp fakültelerini kapatıyor, Tıp tahsili yapmaya teşebbüs edenleri, Engizisyon Mahkemelerinde en ağır şekilde yargılayıp cezalandırıyordu.
Mikrop
Peygamber Efendimiz’in şu birkaç hadisine dikkatli bakacak olursak, O’nun mikrobu, bakterileri, zararlı ve bulaşıcı varlıkları insanlara tanıtmaya çalıştığını görürüz:
Bir şey yemeden önce ve yedikten sonra ellerin yıkanmasını emreden Hz. Peygamber, yatmadan önce yine ellerin yıkanmasını emrediyor ve şöyle buyuruyor; “Elinde bulaşık kokusu olduğu halde uyuyan kimseye, herhangi bir hastalık isâbet ederse, kendisinden başkasında kabahataramasın.”(4)
“Tırnaklarınızı kesiniz. Çünkü şeytan et ile tırnak arasına varıp orada dolaşır.”(5)
“Yağlı elleri silmekte kullandığınız bezleri evlerinizden çıkarınız. Çünkü o, habis şeytanın yatağı ve kalacağı yerdir.”(6)
“Siz bir yerde vebanın çıktığını duydunuz mu, o yere gitmeyiniz, içinde bulunduğunuz bir yerde çıkarsa, hastalıktan kaçarak oradan ayrılmayınız.”(7)
“Cüzzamlıdan aslandan kaçar gibi kaçınız”buyurmuş, bir gün Hz. Enes ile otururken bir cüzzamlının yanlarına yaklaştığını görünce: “Ey Enes, yaygıyı (sergiyi) topla ayaklarıyla basmasın.”(8) Diye emretmiştir. Sakîf kabilesi heyetinden bîat etmek için gelenlerle el sıkıştığı hâlde, içlerinde bulunan bir cüzzamlı ile el sıkışmayıp; “Dön, seninle el sıkıştık sayılır.”(9) Diyerek onunla tokalaşmamıştur. Bütün bu söz ve fiilleri, gözle görülmeyen ama canlı bir varlık olan mikrobu ve zararlarını insanlara anlatmak istemesindendir. Fakat o günkü insanlara bunu anlatıp kabul ettirmenin çok zor olduğunu, bildiği için teferruatlı açıklama yapmamıştır. Yine Peygamber Efendimiz’in iyi, temiz ve hayırlı işleri yaparken sağ elin, kötü, pis ve süfli (kirli) işleri yaparken de sol elin kullanılmasını emretmesi, insanları mümkün olduğu kadar mikrobun tesirinden ve zararlarından kurtarmak istemesindendir.
Dipnotlar:
1- Büyük ilim adamı Sarton, İbni Haldun için: “İlk sosyolog, İnsanlık felsefesini kuran ve insanlık deneyimi en büyük olan filozoftur” der. İbni Haldun, Avrupalı ilim adamlarının hepsine etki ve tisir eden büyük bir âlimdir.
2- Mehmet Sılay, “Endülüs Çağırıyor”, Düşün Yay. İst. 2011, s. 70; Eserlerinin isimleri (Kitabül İdrak el-Lisanü’l-Etrak-Türkçe Lisanını Anlama Kitabı, Kitabü’l Ef’al fi Lisanüt-Türk, Türkçe Fiiller kitabı, Zehvül Mülk fi Nahvit-Türk: Cümle bilgisi ve Türkçe gramerin zenginliği).
3- Mehmet Sılay, “Endülüs Çağırıyor”, Düşün Yay. İst. 2011, s. 245-251.
4- Tirmizî, Et'ıme, 48 (Hadis no: 1861); Ebû Dâvûd, Et’ıme, 54 (Hadis no: 3852).
5- Müslim, 56 (261); Ebû Dâvûd, Tahâret, 29 (53).
6- Câmiüs-Sağîr, Hadis no: 293.
7- Zebîdî, Tecrîd-i Sarîh, a. g. e, c. 9, Hadis No: 1417.
8- Zebîdî, Tecrîd-i Sarîh, a. g. e, c. 1, Hadis no: 1927.
9- İbrâhim Canan, “Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye”,DİBYay. Ank. 1980, s.238.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.