İSLÂM MEDENİYETİNİN BAŞLANGICI VE GELİŞMESİ(2)
10 Haziran 2020, Çarşamba 09:11İnsanlık târihinde 4 büyük medeniyetten bahsedilir:
1-Sümerler ve Mısırlıların kurduğu İlk Çağ medeniyeti.
2-Yunan (Helen) Medeniyeti.
3-İslâm Medeniyeti.(1)
4-Batı (Avrupa) Medeniyeti.
Çin, Uygur, Aztek, Maya medeniyetleri, kendi içlerinde büyük inkişaflar (gelişmeler) sağlamasına, muasırı oldukları diğer milletlere tekaddüm etmelerine (önüne geçmelerine) ve kendi kavimlerine, klanlarına refah ve huzur getirmelerine rağmen, insanlığın gidişatına, medenî sıçramalara fazla katkıları olmamış, küresel etki sağlayamamışlardır.
Medeniyetler sâdece bir kavmin veya bir milletin kâbiliyet ve mahâreti ile değil, çeşitli milletlerden devreden bir ortak kültür mirasıdır. Bundan dolayı ilerde bahsedileceği üzere, Emevîler ve Abbâsîler “ilim müminin yitik malıdır, ne zaman, nerede bulursa alır”(2) hadisini hayat prensibi ittihaz edip, kendinden önceki kültürleri hiç tereddüt etmeden almış, hazmetmiş ve sosyal hayata tatbik etmiştir.
Dolayısıyla İslâm Medeniyeti; Çin, Hint, Arap, Îrân, Yunan, Endülüs, Osmanlı (Türk) kültürlerinden faydalanmıştır, etkilenmiştir, ama Her medeniyet kendine has bir eşya ve insan tipi üretir. Dayandığı inançlar, ilkeler, değerler, örf, âdet ve gelenekler icâbı bir insan tipi yetiştirir. Bu tip diğerlerinden ayrılır, bir Osmanlının, bir Batılının, bir Hintlinin birbirinden farklı ve ayrı olduğu gibi. Hayata ve sanata etkisi de böyledir. Aynı medeniyetin mensupları, bâzı ortak paydalarda birleşirler. Meselâ İslâm Âleminin her yerine gidildiğinde küçük değişikliklerle minâreler, kubbeler, câmi stilleri görülür. Bu Batı Medeniyetinde de böyledir. Kiliseler, çan kuleleri ve mimari stiller benzerlikler gösterirler. Resimlerine bakılacak olursa, Roma’da Saint Peter Katedralinden 1500 sene sonra inşa edilen ABD Kongre binası, her yönüyle aynıdır. Bu kültür ve medeniyetlerin tezâhürüdür.
Oxford Üniversitesi profesörlerinden ünlü târihçi J. M. Roberts; “medeniyetleri dünyâya ve insanlığa sağladıkları katkıya göre değerlendirmiş ve İslâm Medeniyetini bu konuda en başta gelenlerden biri olarak ilân etmiştir. Avrupa’da kralların çoğunluğunun okuma-yazma bilmediği, yalnızca kendi isimlerini yazmayı bildikleri bir dönemde, Müslüman çocuklarının büyük çoğunluğu okuma yazma biliyorlardı.”(3) demiştir.
İslâm Medeniyeti; çok kısa zamanda doğup, inkişaf edip, dünyâyı etkisi altına alan bir medeniyettir. Doğuşundan bir asır sonra sınırları Çin Seddinden Atlas Okyanusuna dayanmıştır. Bunun seyrini ve serüvenini arz etmeye çalışacağız.
İslâm Medeniyetini şu ana bölüm başlıkları altında inceleyebiliriz
1-Asr-ı Saâdet dönemi
2-Emevîler dönemi
3-Abbâsîler dönemi
4-Selçuklular dönemi
5-Endülüs dönemi
6-Osmanlılar dönemi
Bilim târihinin önde gelen isimlerinden biri olan George Santon’a göre Müslümanlar; “14. Yüzyıla gelinceye kadar insanlığın ve medeniyetin öncüsüdürler. 14. Yüzyıldan sonraki dönemlerde bile, dünyânın başka hiçbir yerinde ne Gazâlî ile kıyas edilecek bir filozof, ne Zerkâlî (1029-1087) gibi bir astronom, ne de Ömer Hayyam (1048-1131)gibi bir matematikçi bulunmuyordu.(4) Fakatİslâm âlemi Gazâlî’nin ölümünden sonra ilim ve bilimi uykuya yatırdı. 17. Asra kadar yâni akli ilimleri kürsülerden kovuncaya kadar, İslâm âleminden her türlü ilim adamı çıkıyordu. Ortaçağda Arapça 700 yıl uluslararası bilim dili olarak kullanıldı. Şimdiki İngilizce gibi.”(5) Diyor ve “İntroduction to the History” isimli kitâbının mukaddimesinde Ortaçağda ilim yoktu diyenlere şöyle cevap verir: “Batı’da emsâli olmayan sâdece birkaç ismi zikretmek yeter. Müslümanlar, fethettikleri ülkelerin ilim ve kültürlerini derhal özümseyip, tam bir fikir ve araştırma özgürlüğü içinde, ilme yepyeni ve çok güçlü bir ivme kazandırdılar. Çok kısa süre içinde ve İslâm dünyâsının her yanında her seviyede okullar, kütüphâneler, Rasathâneler ve hastaneler kurdular.”(6)
Dipnotlar:
1- “İslâm hem belli özelliklere sâhip bir dinin hem de bu dinin târih içerisinde meydana getirdiği bir medeniyetin adıdır.” Alparslan Açıkgenç, “İslâm Medeniyetinde Bilgi ve Bilim”, İsam Yay. İst. 2013, s. 17.
2- Tirmizî, İlim 19, (2688).
3- Ahmed İsa – Osman Ali, “Müslümanların Rönesans’a Katkısı”, Türkçesi Emre Miyasoğlu, 2. Bas. İst. 2014. s. 18, 27.
4- Ahmed İsa – Osman Ali, a. g. e. s. s. 12.
5- Ahmed İsa – Osman Ali, a. g. e. s. 15.
6- İbrâhim Refik, “Târih Şuuruna Doğru-4”, Albatros Yay. İst. 2004, s. 190.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.