İSLÂM’DAN ÖNCE TEMİZLİK (1)
16 Ocak 2019, Çarşamba 08:57Allah Temizdir Temiz Olmayı Emreder:
Cenâb-ı Allah’ın Kur’an-ı Kerimde geçen 99 İsmi Celîli içinde temizliğe delalet eden, Kuddûs, Nazîf, Latîf Cemîl gibi sıfatları vardır. Kur’an-ı Kerimde “Allah’ın temiz olduğunu ve temiz olanları çok sevdiğini” dile getiren ayetler vardır.
Bugün Medine’nin bir mahallesi durumuna gelen ve Hacca giden kardeşlerimizin mutlaka ziyaret ettikleri Kuba semti sakinlerini, çok temiz oldukları için Yüce Rabbimiz övmüş ve şöyle buyurmuştur: “Orada (Kuba’da) temizliği seven, insanlar var. Muhakkak Allah temiz olanları çok sever” (1)
İbadetler ve dualar; yaratıcıyı anma, düşünme, hatırlama, ona teşekkür etme manasına gelir. İbadetlerin en büyüğü ve en özlüsü de namazdır. Peygamberimiz; “Namaz dinin direğidir,(2) namazın dindeki yeri, başın bedendeki pozisyonu gibidir. Başsız beden olamayacağı gibi, namazsız da Müslümanlık olmaz” buyurmuştur. Namaz Allahın huzurunda durma ve halini, arzu ve isteklerini ona arz etmedir. Onun büyüklüğünü, kuvvetini, kudretini azametini kabul edip, en şerefli uzvu olan alnını secdelere koyup “şanı en yüce olan Allah’ı tespih ederim” demektir. İslâm’da ibadetlerin önemli bir bölümü abdestsiz yani temizlenmeden yapılmaz, namaz gibi, tavaf gibi... Cenâb-ı Hak huzuruna, Tertemiz, pırıl pırıl maddi ve manevi pisliklerden arınmış olarak varmamızı istiyor ve şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz, iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah, size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat O, sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz.”(3)
(Ey Muhammed!) De ki: “Pis ile temiz bir olmaz.”(4) “Allah, pis olanı temizden ayırmak, pis olanların (müşriklerin) hepsini birbiri üstüne koyup yığarak cehenneme koymak için böyle yapar. İşte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.”(5)
Peygamber Efendimiz de: “Allah temiz ve paktır, paklık ve temizliği sever”(6)buyurur ve Yüce Rabbimizin ameli iyi olan müminlere vaat ettiği, lütfedeceği cennetin de tertemiz olduğunu, altından nehirlerin, çayların aktığı güzel ve enva-i çeşit ağaçların bulunduğunu, aklın ve hayalin kavrayamayacağı, tahmin ve tasavvur bile edemeyeceği güzellikte çiçeklerin, güllerin, bitkilerin bulunduğunu, ama oralara da yine temiz olanların girebileceğini şu hadisi ile haber veriyor: “İslâm Dini temizdir, temiz olun, zira Cennete ancak temizler girer.” /7)
Kısacası İslâm temizlikle özdeşleşmiş, nezafet, nezaket ve nezahet dinidir. Müslüman da temiz, latîf, nazîf, halîm olmalı ki, cennete girebilsin.
Aslında Cenâb-ı Hak temiz olduğu için her şeyi temiz ve pak yaratıyor, yeter ki insanlar kirletmesin. İçinde yaşadığımız dünya, arz, toprak insanoğlu kirletmediyse temizdir. Temizleme özelliği vardır. Bunun için suyun bulunmadığı yerlerde dinimiz toprakla temizlenmeyi, teyemmüm etmeyi, suyun bulunmadığı zamanlarda yemek artıklarıyla bulaşmış kap-kacak gibi şeyleri toprakla ovmak suretiyle temizlemeyi emreder.
Bu durumlar göz önüne alınarak kabir toprakları içinde incelemeler yapılmış. Öyle ya! Her türlü habis urlardan, kanserlerden, ülserlerden, AİDS den vb. ölen insanlar oralara konur, mantıken düşündüğümüzde kabire girmek bile büyük risk taşımalı, çok tehlikeli olmalıdır. Ama incelemeler göstermiş ki, toprak bunların hepsini imha ve izale ediyor, yani kendi kendini temizleyip dezenfekte ediyor.(8)
Gerçekten insan eli değmedi, insan kirletmedi ise her taraf temizdir.
Belgesellerde görüyoruz; tabiattaki hayvan dışkıları bile faydalı hale dönüştürülüyor. İlaçların, doktorların bu kadar çok olmadığı bizim çocukluk dönemlerimizde arı, akrep, böcek gibi haşaratın soktuğu yere, temiz çamur korlardı. Şimdi incelendiğinde; insanın mayası olan çamurun (balçık) kirletilmemiş ise, antibiyotik olduğu, bu tip yerlere konduğunda gerçekten faydalı olduğu ortaya çıkmaktadır.
Dipnotlar:
1- Tevbe Sûresi, 108.
2- Kenzül-Ummâl, 7/284.
3- Mâide Sûresi, 6.
4- Mâide Sûresi, 100.
5- Enfâl Sûresi, 37.
6- İbni Kayyım, Et-Tıbbü’n-Nebevî, 216.
7- Camiü’s Sağîr, c. 1, s. 66.
8- Zafer Dergisi, sayı 111, s. 1.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.