İSRAF (3)
18 Kasım 2017, Cumartesi 14:361952’li yıllarda Şah Rıza Pehlevi veliaht iken İzmir’e gelmiş emrine tahsis edilecek iyi bir araba bulunamadığı için ABD üssünden ödünç araba alınmış, iken(1), resmi plakalı araç sayısı İsveç’te 33, Almanya'da 144, Japonya'da 29 iken, bu sayı Türkiye'de 200 bini geçmektedir.(2)
2000’li yıllar itibariyle, Milliyet yazarı Melih Aşık’ın tabiriyle iflasın eşiğinde olan ve devletten destek gören THY da 68 uçak var iken, 700 pilot olabiliyor.(3) Resmi kuruluşların elindeki uçak sayısı olarak; Almanya’da 14, Kanada’da 17, Pakistan’da 7, Portekiz’de 4, Norveç’te 3, Yunanistan’da 1, Hollanda’da 1 uçak olduğu halde, Türkiye 19 adet olabiliyor.(4)
1993’lü yıllar itibariyle: Dünyanın en zengin devletleri olan ABD ve Japonya da her parlamentere 3 çalışan düştüğü halde, bizde 9 kişi düşebiliyor.(5) Almanya Cumhurbaşkanlığı sarayında 150, Fransa da 220, ABD 479, kişi çalıştığı halde, Türkiye'de Çankaya köşkünde 700 kişi, hatta 2000’li yıllarda 1200 çalışabiliyor.(6)
Japonya, Fransa ve İtalya gibi gelişmiş devletlerde bir tek adet dahi lojman ve sosyal tesis diye bir şey yok iken, bizde kamuya ait 335 bin adet lojman, 2400 adet de sosyal tesis olabiliyor.(7)
1998 yılı itibariyle; Çin nüfusu 1 milyar 220 milyon bakan sayısı 29, Rusya’nın nüfusu 300 milyona yakın bakan sayısı 12,(8) Almanya’da bakan sayısı 15,(9) Japonya’da 12, ABD’de 14, İngiltere’de 20 iken bizde 38 tane bakan var. Her 15 vekile bir bakan düşüyor.(10)
Tabii ki, bu “Sultanahmet’te dilenip, Beyoğlu’nda hovardalık yapanların” misali netice şöyle oluyor: Paramız 2002 dünya devleti arasında değeri en düşük para birimi haline geliyor.(11)
Yavuz Sultan Selim son derece mütevazı ve mütedeyyin bir hakan imiş. Lüks ve gösterişten şiddetle kaçınır, öyle depdebeli, şaşaalı elbiseler giymezmiş. O giymeyince tabii ki, vezirlerde giyemezmiş. Bir gün Avrupalı bir elçi gelecek olmuş, bunu bahane ederek;
“Sultanım, bunlar insanın kadrini, kıymetini, kudret ve celaletini üstündeki elbise ve takılarla takdir ederler. Şöyle yeni bir elbise ile elçiyi kabul etseniz” demişler. Yavuz;
“tamam, sizde öyle giyinin” demiş. Ama kabul saatinde yine günlük giysileri ile gelmiş ve “ayakucuma kınında çıkarılmış bir de kılıç koyun” demiş ve elçiyi öyle kabul etmiş.
Elçi çok celalli olan Yavuzu, bir de yalın kılıcı görünce, gözleri fal taşı gibi açılmış ve terler, sıkıntılar içinde görüşmesini yapıp gitmiş. Yavuz vezirlere;
“gidin sorun bakalım bizim sırtımızda ne varmış?” diye emir vermiş ve sormuşlar, elçe demiş ki; “yahu ben can havliyle hep kılıca baktım, elindeki yüzüğe, sırtındaki kaftana bakacak hal mi buldum” diye cevap verince yavuz öyle demiş:
“Hod bu kılıcın ağzı kestikçe küffarın gözleri onda olur, bizi görmezler ve libasımızı fark etmezler. Allah anın keskin olmadığı günü göstermeye ki libas ve alayiş o güne mahsustur. Çünkü kâfir gözü o gün yerden kalkıp Âl-i Osman padişahına dikilir!” (12)
Ayıntaplı Hasırcızade Mehmet Ağa Keçecizade Fuat Paşanın parmağındaki yüzüğü görüp ne olduğunu sormuş, o, “elmas” demiş, beriki yine sorunca; “bir nevi taş” demiş. Hasırcızade; “senede ne getirir?” demiş, Paşa; “bir şey getirmez” deyince Hasırcızade; “benimde dede yadigârı bir taşım var ama senede 50 altın getirir” deyince Paşa sormuş; “ne taşı” diye. Hasırcızade; “değirmen taşı” demiş.(13)
Osmanlı döneminde Molla Rüstem isimli bir zengin, oğlunun 100 yıl yaşayacağını tahminle, her bir günü için 100 yani 3. 650. 000 altın miras bırakmış. Zenginin müsrif oğlu bu büyük serveti 7 senede bitirmiş, dilenci olmuş ve sefalet içinde ölmüştür.(14)
Tıpkı şu misalde olduğu gibi:
Denizli'nin Sarayköy İlçesi'ne bağlı Tırkaz Köyü'nden Mehmet Sarıoğlu, Milli Piyango’dan büyük ikramiyeyi kazanmış, ama öyle müsrif bir hayat yaşamış ki, son demlerinde köyündeki barakasında, soğuktan donarak yaşamını kaybetmiştir.(15)
Atalar boşuna dememiş; “hazıra dağ dayanmaz” diye. Tıpkı bizim koskoca Osmanlı Devletinin mirasını hoyratça yiyip bitirip, daha dün bir kasabamız mesabesinde olan devletlere muhtaç olduğumuz gibi. Allah ibret almayı nasip etsin.
Dipnotlar:
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.