İSRAİL’İN ASKERİ GÜCÜ
10 Ağustos 2020, Pazartesi 08:50İsrail küçücük bir devlet olmasına rağmen elinde nükleer, konvansiyonel, kimyasal vb. her türlü silah var, ama Müslüman devletlere diyor ki; “sizde olmayacak, siz devamlı bana bağımlı ve benim korkum ve baskım altında yaşayacaksınız.”
İsrail ordusu 1948 de İsrail devleti kurulduktan sonra, genelde hahamların yönettiği yeraltı örgütlerinin birleşmesiyle oluştu. Onlar ta o zaman birleşebiliyorlar da, Filistinliler günümüzde nerdeyse atomlarına ayrılacaklar. El Fetih, Hamas, İslâmî Cihad birleşemiyor, güç birliği yapamıyor, Allah’ın emrine uyamıyor, Peygamberin tavsiyelerine yanaşamıyor. Neticede de tabiî ki eziliyor.
İsrail ordusu, 1 milyon 700 bin erkek ve 1 milyon 630 bin kadına ulaşabilecek bir kapasiteye sahip. İsrail’de erkekler için 36 ay, kadınlar için 21 ay zorunlu askerlik var. Ulusal gelirin yüzde 7.3’ü askeri harcamalara gidiyor.
İsrail ordusunu anlamak için elbette ABD ile yakın ilişkilerini de hesaba katmak gerekiyor. ABD yalnızca teçhizat sağlamıyor, doğrudan maddi destek de veriyor. İsrail ordusu, ulusal silah üretiminde de ileri. Uzi hafif makineli tüfek, Merkava tank, Galil ve Tavor tüfekler ile Kfir avcı uçağı gibi tanınmış ulusal yapım silahlara sahip olan İsrail ordusunun, bine yakın son teknoloji tankı, orta ve geri teknoloji 1.800 tankı, 900’e yakın savaş uçağı, 300’e yakın savaş helikopteri, 13 savaş gemisi ve 3 denizaltısı var.
Hamas ve diğer örgütlere mensup 15 bin kişilik bir ordudan bahsediliyorsa da bunların piyade tüfeği, kalaşinkof ve benzeri basit silahlardan başka, kendi yaptıkları uydurma havan topları ve füzelerden bir de ellerindeki sapanlardan başka silahları, taşlardan başka da mermileri yoktur.
“Hain hâif olur-Hain korkak olur” diye bir atasözü vardır. İşte İsrail bu bir avuç, üstelik gülünecek derecede basit silahlara sahip olan, ama Akif merhumun dediği “iman dolu göğüsleri olan” insanlardan korkuyor, ellerinde taştan başka bir şey olmayan 7-8 yaşındaki çocukların üstüne Merkava tankları ile varıyor, onlar kaçınca da zafer işareti yapıyor. Ne kadar gülünç. Zafer işaretini hak edebilmen için, şartların birazcık eşit olması gerekir. O halde bile karşılarına çıkıp, kara harekâtı yapamıyorsun, ancak tepelerine uçaklarınla, toplarınla, tanklarınla bomba yağdırıyorsun. Bu hususta o kadar gaddar ve acımasız davranıyorsun ki; bunu ancak sen yani Siyonisler yapabilirsin. Tonluk bombalarla ailelerin neslini kesiyor, soyunu kurutuyorsun.
Prof. Dr. Nizar Rayyan'ın son sözleri...
Yaklaşık 6 aydır, sadece üniversiteye giden, diğer zamanlarında hazırlamakta olduğu hadis kitabını bitirmek için evinden ayrılmayan Dr. Nizar Rayyan, İsrail’in tehdidine karşılık evini boşaltmadı. Tehditten sonra yerel bir radyoya bağlanan Dr. Nizar Rayyan, “Siyonistler evimi terk etmem için beni az önce yine tehdit etti. Ben yine evimi terk etmeyeceğim. Belki bugün son günümüz. Yolumuz bellidir. Sonuna kadar direneceğiz ve kazanacağız. Ya saadete ereceğiz ya şehit olacağız. Filistin halkına ve Filistin’in davasına destek veren Müslüman halklara teşekkür ediyorum. Filistin davasına gereken hassasiyeti göstermeyen halkı Müslüman ülkelerin hükümetlerini şiddetle kınıyorum. Bugün Allah’a gidersem hepsini şikayet edeceğim ve Allah’ın huzurunda hepsine hesap soracağım…” şeklinde konuşurken radyoyla yapılan bağlantı koptu.
Muin Naim, radyo ile yapılan bağlantının koptuğu anda İsrail savaş uçaklarının Dr. Nizar Rayyan’ın evine birer tonluk 5 adet bomba attığını tespit ettiklerini söyledi. Saldırıda, Nizar Rayyan, ailesi ve çocukları şehit düştü. Saldırıda çoğunluğu çocuk 20 kişi hayatını kaybederken, 20’ye yakın evde hasar meydana geldi.(1)
Dipnot:
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.