İYİ PARTİ

İyi Parti, iyi çıkmştı yola. Hem partinin hem de Meral Akşener’in ciddi bir karşılığı vardı kamuoyunda.

Kamuoyu araştırmalarında  partinin  ilk seçimde alacağı oy yüzde 20’nin üzerinde görülüyordu.Bu araştırmalar merkezde yeni bir partinin doğmakta olduğunun ilk işaretleri olarak değerlendirildi. Buna hem  iyi partililer inanmış hem de halkın önemli bir kesimi inanmıştı.

24 Haziran seçimlerinde Meral Akşener’in Cumhurbaşkanlığı adaylığında ısrar etmesinin altında, partiye verilen kamuoyu  desteği önemli bir etkendi şüphesiz. Ancak ne var ki parti kurulduktan sonra değer kaybına uğramıştı.Buna  parti içinde  hoşnutsuzluk yaratan milletvekili listeleri de eklenince, seçimlerde umulan sonuç elde edilemedi.

Seçimlerde yüzde 20’leri aşması beklenen parti, yüzde 10’u aşmakta zorlandı.

Öyle ki şayet ittifak yapılmamış olsa İyi  Parti’nin barajın altında kalması sözkonusu olabilecekti.

İyi Parti nerelerde hata yaptı?

Strateji üretemediler.

Ak Parti ve Tayyip Erdoğan düşmanlığı üzerine bina edilen strateji küçük bir çevrenin dışında  geniş halk kitleleri nezdinde itibar görmedi. İktidarı en sert şekilde sonuna kadar eleştirmek partinin seçimlerde iyi sonuç almasına yetmedi. Ayrıca böyle bir siyaset anlayışının bir müddet sonra kabul edilmeyeceğini göremedi İyi Partililer.

İktidarı, iktidar partisini ve onun liderini emsali görülmemiş sözlerle eleştirmek günümüzde prim yapmıyor ve kayda değer bir karşılık bulmuyor. Bunun en somut örneği Cumhuriyet Halk Partisidir. CHP yıllardır AK Parti ve iktidar düşmanlığı yaparken seçim üstüne seçim kaybediyor. İyi Partililer CHP örneğinden ders  almalıydı.

İya Partiyi kurulmadan önce, kurulduktan sonra ve 24 Haziran seçimlerinden sonra olmak üzere üç ayrı kategoride değerlendirmek lazım. Kurulmadan önce ve kurulduktan sonra partiyi değerlendirdik.

Seçim sonuçlarını değerlendirecek olursak.

Genel başkanları iddialı şekilde girdiği Cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinin altında oy aldı.

Ak Parti ile  düşmanlık derecesinde kavgalı,

MHP  ile kavgalı,

Kendi içinde kavgalı olan İyi Partiye halk”Dur bakalım.” dedi.

Halk siyasette öyle uzun boylu  gerilim ve kavga istemiyor. Parti yöneticilerinin bunu anladıklarını hala sanmıyoruz. Geride bıraktığımız Pazar günü yapılan olağanüstü kurultay konuşmasına bakıldığında, Meral Akşener’deki iktidar ve Erdoğan düşmanlığının zirve yaptığını görebilirsiniz.

Seçimden sonra Akşener’in koltuğu bırakması var ki, tam bir tiyatro

Önce “Kendi partimde ihtilaf konusu olmaktansa noktayı koyarım dedim, çekildim” diyeceksiniz. Sonra da “ Kararınıza teslim oldum.İradenize boyun eğdim,gel dediniz, geldim” diyeceksiniz.

Meral Akşener partisiyle oynuyor. Bir manevra yaparak, taktik kullanarak kenara çekilmiş gibi yaptı. Sonra da elini güçlendirerek partiye geri döndü.

Akşener olağanüstü kongreden güçlenerek çıktı.

GİK’i yeniledi.İstediği gibi şekil verdi  GİK’e

Peki parti de güçlenerek mi çıktı kongreden?

Elbette hayır.   

Partinin kuruluş aşamasında büyük emekleri olan Yusuf Halaçoğlu, Özcan Yeniçeri gibi isimlerin yanısıra bazı il başkanı ve parti yöneticilerinin partiden istifası iyiye işaret değil.

İyi Partiyi zor günler bekliyor.