Kadının İlim Tahsili (1)
11 Mayıs 2020, Pazartesi 08:44Yahûdilikte kadın horlanan bir varlıktır. Yahûdi Erkekler her gün sabah duâlarında; “rabbim beni kadın yaratmadığın için sana şükürler olsun”(1) şeklinde duâ etmeleri, bu dinin kadına yaklaşımını ortaya koymaktadır. Hayızlı kadın murdar kabul edilir, pişirdiği yenmez ve o günlerde kocasından ayrı tecrid edilmiş bir yerde yatmak durumundadır.(2) İslâm ise bu durumda olan kadın ile sâdece cinsi ilişkiyi yasaklamıştır.
Hristiyanlık inancında kadın bizâtihi günahın kaynağıdır. Hz. Havva, Hz. Âdem’i ikna edip, şeytanın sözüne inandırıp yasak meyveyi yedirdiği için Pavlos’a göre kadın bizzat günahın asli fâilidir. Bundan dolayı kadından uzak durmak Hz. Îsâ’nın yoludur, sünnetidir. Hz. İsâ evlenmemiştir. Bu dünyâda evlenmeyen, manastırlarda bâkire olarak hayat süren kızlar, uhrevî âlemde Hz. İsâ ile evlenip gerdeğe gireceklerine inanırlar.(3) Akla, mantığa ve eşyanın tabiatına aykırı olsa da; Hz. Îsa evlenmediği için, Katolik rahiplerde, güya O’nun yolunu takip ederek evlenemezler.(4) Son asırlara gelinceye kadar kadının okuması, tahsil görmesi söz konusu olamazdı. 1500’lü yıllara gelinceye kadar İngiltere ve Avrupa’da kadın, değil ilim tahsil etmek, İncil’e el bile süremezdi. Kral 8. Henry (1491-1547) kadınların İncil okuyabilmesi için İngiltere parlamentosundan karar çıkartmıştır. Cennetten kovulmaya sebep olduğu için kadın, Hristiyanlarca da hor görülmüştür.
İslâm'dan önce Arabistan’da çok garip âdetler vardır. Kadın mal sâhibi olamaz, bilâkis mal hükmündedir. Babası ölen erkek evlâtlar, üvey annelerinin üzerine abasını attı mı, o kadın ölünceye kadar onların malı hükmünde olur, izin vermezlerse evlenemez, mallarına sâhip olamazdı. Câhiliye erkekleri kadınlarla ilgili, istedikleri gibi tasarrufta bulunurlardı.(5) İslâm bunların hepsini ilga etmiş (yok saymış), insan onurunu zedeleyen bu örf ve âdetlerin köküne kezzap suyu döküp kaldırmıştır.
Câhiliye döneminde Arap toplumu içinde kadın; ancak bir erkek çocuk dünyâya getirdikten sonra değer bulurdu. Hatta o kadar ki kadınlar doğurmadan önce mirasa hak kazanamazlar, doğum yapmadan ölen kadınlar için âilesine tâziyeye gidilmezdi.(6) Kadına değeri, onur ve izzeti Allah ve Rasûlü yâni İslâm vermiştir. Kadını dışlayan, sosyal hayatın dışında bırakan bir millet, medeniyet geliştiremez. Yüce Peygamberimiz kadının kadri, kıymeti ve hakları ile ilgili yüzlerce hadis söylemiştir. Bunlardan birkaç tânesi:
“Bana üç şey sevdirildi. Kadın, güzel koku, Namaz ise göz nurum kılındı”(7)
“Sizin hayırlınız, âilesine, kadınlara hayırlı olanınızdır”(8)
“İnsanı helâk eden şu 7 şeyden kaçınınız: 1-Allaha şirk koşmak, 2-Sihir ve büyü yapmak, 3-Cana kıymak, 4-Fâiz yemek, 5-Yetim malı yemek, 6-Savaştan kaçmak, 7-Suçsuz ve namuslu kadına iftira atmak”(9)
“Bir erkeğin dünyâda sâhip olduğu en kıymetli varlık, sâliha bir kadındır.”(10)
4 İncil’in (Matta, Markos, Luka, Yuhanna) tamamında kadın 30 yerde geçer.Kur’ân’da ise 130 yerde geçer.(11) Peygamberimiz kadınlara son derece mültefit davranmış, haklarını korumuş, câhiliye dönemindeki gibi kadınların ezilmelerine mâni olmuş, kadın şâir ve sanatçılara iltifat etmiştir.(12)
İslâm; bîat denen usulle, 1400 sene önce, halk oylaması ve seçimlerde, kadına oy hakkı tanırken, dünyânın en medeni devleti dediğimiz İsviçre'de ve bâzı Batı devletlerinde, kadınların 1980’li yıllarda bile oy kullanma hakkı yoktu.(13)
İlim tahsili husûsunda da İslâm; kadının okumasını, ilim ve irfân sâhibi olmasını, aslî görevi olan analık vazifesini en iyi şekilde icra etmesini, evinin efendisi olmasını, çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmesini istemiş, mecbur kalırsa ve şartlar uygun olursa da çalışmasında bir beis (zarar) görmemiştir. Peygamber Efendimiz şöyle buyurur:
“İlim öğrenmek, kadın erkek her Müslüman’a farzdır”(14), “Cennet anaların ayakları altındadır”(15)
Dipnotlar:
1- Ömer Faruk Harman, “Kadın” DİA, xxıv, İst. 2001, s. 84-86.
2- Tevrât, Levliler, 12/2; 15/19-33. Ebû Dâvûd, Sünen 2/620-621; Tirmizî, c. 5, s. 214.
3- Derin Târih Dergisi, Mart 2016, sayı 46, s. 62.
4- İncil’de Hristiyan din görevlileri evlenemez diye bir hüküm yoktur. Birçok hususta olduğu gibi, bunu da kendileri uydurmuşlar, ama bugün kendileri uymamaktadır. Bugün Haçlı âleminin her tarafı rahip ve papazların sex skandalları, çocuk taciz ve istismanları ile çalkalanmaktadır. Tarihte de böyle olmuştur. Çünkü böyle bir durum, insan tabiatına aykırıdır, fizik kurallarına zıttır. Katolik papazların hiçbirisi evlenemez. Ortodoks mezhebinde alt düzey papazlar evlenir, üst kademedekiler evlenemez, Protestan ve Evnjelistlerde istisna yoktur papazların hepsi evlenebilir.
5- H. Tahsin Emiroğlu, “Esbâb-ı Nüzûl”, Kuzucular Ofset, Konya 1979, c. 3, s. 7-10.
6- Şemseddin Günaltay, “İslâm Öncesi Araplar ve Dinler”, Ankara 1997, s. 106.
7- Nesâî; İşreti’n-Nisâ 1; Müsned c. 3, s. 129, 199, 285.
8- İbni Mâce, Nikâh, 50; Dârimî, Nikâh 55.
9- Buhârî, Vasâyâ 23, Tıbb 48; Müslim, Îman 144.
10- Müslim, Radâ 17.
11- “İnsan Sevgisi”, DİB Yay, 2007 Panelleri, 2008 Ank. s. 57.
12- “İnsan Sevgisi”, DİB Yay. 2007 Panelleri, 2008 Ank. s. 258.
13- Hürriyet Gazetesi, 08. 10. 1981.
14- Câmiü’s Sağîr, hadis no: 1110; Feyzü’l Kâdir, c. 1, s. 542.
15- “Keşfül Hafâ”, c. 1, s. 335, hadis no: 1078; Konu ile ilgili diğer bir hadis meâli de şöyledir: “Anaya babaya itaat Allaha itaattir, onlara karşı gelmek Allaha karşı gelmektir”, “Câmiüs-Sağîr” hadis no: 2545; Feyzü’l-Kâdir, c. 4, s. 262.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.