KAPTAN HASAN ANGI
15 Ocak 2020, Çarşamba 09:12Arada bir geçmişe yolculuk yaptığımız anlar olur.
Kimi zaman çok uzaklara, kimi zaman da yakınlara gittiğimiz oluyor.
Doğrusunu söylemek gerekirse bu bize keyif veriyor. Ayrıca bu geçmişte gördüğümüz ve bildiğimiz olayları hatırlamak, yaşananların unutulmaması bakımından önemli . Aynı şekilde günümüzle mukayese açısından da önemli geçmişe doğru arada bir gidip gelmek.
Dünü unutmamak gerekiyor.
“Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer” sözü, boş yere söylenmiş bir atasözü değil.
Bir insanın hafızasını diri ve canlı tutması kadar, şehirlerin hafızasının da diri ve canlı tutulması gerekiyor.
İşte bizim bu sebeplerden dolayı geçmişe yolculuk yaptığımız anlar oluyor. 45 yıldır bu şehirde kalem sallayan birisinin, heybesi boş sayılmaz. Heybenin iki tarafında da yükümüz var, attık sırtımıza gidiyoruz yolumuza. Reklamsız, riyasız, gösterişsiz, sade, samimi ve başı dik bir şekilde. Doğru ve hak nerdeyse biz oradayız. Vefa ve takdir nerdeyse biz oradayız. Milletin çoğunluğu nerdeyse biz ordayız ve onun yanındayız. Yüzde 51, yüzde 52 fark etmez. Elinize alıp okuduğumuz bu gazetede, yüksek ideal ve ilkeleri olan, sorumlulukla hareket eden, basın ahlakı ve milli irade konusunda hassas ve yüksek karakter sahibi bir gazete. Bu bize güven ve cesaret veriyor.
Geçmişe yolculuktan söz ederken, yaşadığımız ve içinde builunduğumuz gerçeklere geldik bir anda.İnşallah okuyucular ukalalık saymaz da, höşgörür bizi.
Kaptan Hasan Angı’yı yazacaktım.
Yani Ak Parti İl Başkanı bildiğiniz Hasan Angı’yı yazacaktım.Söz bir anda nerden nereye geldi. Geçmişe yolculuk esnasında oluyor böyle duygusal dalgalanmalar.
Kişisel gazete arşivimi karıştırıyordum.
Sayısız resimler, isimler, haberler ve olaylar çıktı karşıma.
Onlardan birisi de Hasan Angı’ydı.
Genç bir resim. Sakal bugüne göre biraz daha uzun. Saçlar yerinde. Muhtemelen zaman onu daha törpülemeye başlamamış. Kendi kendime “Yahu Hasan bey bayağı gençmiş. Bayağıyakışıklıymış” dedim. Başkan üzülmesin o bugün de yakışıklı. Ama kırışıklıkları artmış, saçları da bir daha gelmemek üzere onu terk edip gitmiş. Kimseye acımayan ve merhamet etmeyen zaman, Hasan beye torpil yapacak değil ya.
Hasan Angı MÜSİAD’ın Konya Başkanlığı’nı yaptı.
Esasen bir çok insan yaptı MÜSİAD’ın başkanlığı’nı.
Ama o bu işte çok başarılı oldu. MÜSİAD’da bu işi onun kadar iyi yapan 2-3 kişi daha var geçmişte.
Hasan Angı Konya Sanayi Odası’nın Başkanlığı’nı yaptı.
Sanayi Odası onun başkanlığı döneminde, tüzel kişiliğin zirvesine çıktı. Oda, devletin zirvesinde ve ülkenin her köşesinde büyük itibar gördü. Hasan bey gerek MÜSİAD ve gerekse Konya Sanayi Odası’nda başkanlık yaparken, “Kasa,kese” hesabı yapmadı. Yani başında bulunduğu kuruluşları ticaretinde “referans” aracı olarak kullanmadı.
Konya Sanayinin ve şehrin gelişmesi için çaba sarf etti.
Yenilikilere öncülük yaptı.
Sivil Toplum Kuruluşları’nda aranan ve sözüne itibar edilen insan oldu.
Biliyorum yazıyı okuyunca muhtemelen bana “Sen öyle ne yaptın?” diyecek ama, gene de söyleyeceğim “Şehirde ihtiyaç duyulan akil adam” boşluğunu giderdi bir süre.
Sonra siyaset.
Siyaset taraf olmayı gerektiren bir sanat dalı.
AK Parti kurulurken, bir çok kesimi tereddüt yaşıyor ve korkuyordu.
Devlet fazlasıyla otoriterdi ve özellikle de Recep Tayyip Erdoğan’ın parti kurma hareketine sıcak bakmıyordu. İnsanlar Erdoğan’a sıcak bakıyordu lakin devlet korkusu da ağır basıyordu. Parti kurulsa bile kısa sürede kapatılacağı ve mensuplarının hapse atılacağı konuşuluyordu. İşte böyle bir korku ikliminde Erdoğan’ın yanında yer alabilmek için insanda mangal gibi yürek gerekiyordu.
Konya’da Hasan Angı ve ona inanan 5-6 arkadaşı yürekli davranarak ve ceplerinden de para harcayarak AK Parti İl Teşkilatını kurdular. Hasan bey il başkanı oldu. Sonra da 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan milletvekili genel seçimlerinde aday oldu ve milletvekili seçildi. İki dönem milletvekilliği yaptı. Bakan oldu olacak derken, top direkten döndü. Ama o dönem Konya’da en etkili milletvekili oldu. Bakan olamamıştı ama bakan kadar etkiliydi hatta daha ilerdeydi. Çünkü teşkilatlar onu biliyor ve ona önem veriyordu.
İki dönem milletvekilliği yaptıktan sonra şehre döndü.
3. Dönem aday yapılmamasına ne kızdı, ne de küstü.
Her zaman partinin yanında ve emrinde oldu.
Aday olmadığı halde yapılan her seçimde sahaya çıktı ve çalıştı.
Gönlünde Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan vardı çünkü. Gönlündeki bu sevdadan hiç bir zaman vazgeçmedi. Vefalı ve sadık bir siyasetçi olarak dikkatleri üzerine çekti.
“Hasan Angı aktif siyaseti bıraktı” derken, bir de baktık ki Tayyip Beyin talimatı doğrultusunda en netameli ve en zor bir zamanda 2. Defa Ak Parti İl Başkanı olarak görevlendirildi. Demek ki görev adamı olmak böyle bir şey. Çıktı bir değil, iki elini aynı anda büyük bir taşın altına koydu ve kendisinden önceki yönetimden bir kaç önemli ismin parti teşkilatını zan altında bırakan FETÖ’cü şaibesine son verdi.
24 Haziran 2017’de 2. Defa il başkanı olduktan 7-8 ay sonra, 24 Haziran 2018’de milletvekili genel seçimleri yapıldı. Listeler belirlenirken taraf olmamaya çalıştı. Her aday adayına yakın ve aynı mesafede durdu.
31 Mart 2019’da yerel seçimler öncesinde de tarafsızlığını korudu. İşi doğal akışına bıraktı. Müdahil olmadı. Her iki seçimde de gönlünde yatan bir aslan mutlaka vardı ama yönetim anlayışı gereği ve partide de sorun çıkmaması açısından tarafsız kalmayı tercih etti. Neye böyle davrandığını soranlara da(Ben de sormuştum) “Sevdiğini bulamıyorsan. Bulduğunu seveceksin” demişti. Partideki birlik ve disiplin açısından, Hasan beyin bu tarzının doğru olduğunu bugün daha iyi anlıyorum.
Onu en son 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen yemekte gördüm. Biraz daha yaşlanmıştı ama formunun zirvesindeydi. Bu şehirde Ak Parti’nin kaptanı olmanın ağırlığını ve vakur duruşunu üzerinde taşıyordu.
Arada bir yaptığımız yolculuğun sonuna geldik.
Kaptan Hasan Angı hiç bir haberi olmadğı halde bizi uzaklara alıp götürdü.
Ben böyle yolculukları seviyorum. Masrafsız, para falan da harcamıyorsunuz. Daha önce de yaptım çeşitli vesilelerle böyle yolculukları. Dinleniyorsunuz, hafızanızı tazeliyorsunuz.
“Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.”
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.