KARİYERLİ ÖĞRETMEN-1

Değişen ne oldu camiada? Maddi ve ya mana açısından pek bi değişiklik olmadı. Bir gün önce kariyer almadan sınıflara giren bir gün sonra sen uzmansın denilince sınıfta birden atmosfer mi değişti? Yoksa öğretmen hani o Bakanın tabiriyle söyleyim “Amerika’yı yeniden mi keşfetti?” Hiç kendimizi kandırmayalım. Üzerine bir şey konulmadı, hatta sınava çalışanlar kazandıktan sonra yattı nasılsa uzman oldum diyerek. Niye gelişme olmadı? Çünkü süreç havzasında takip edilmedi. Mecrası olmayan bir süreçte her şey havada kalır. Onun akışını başlatan kolaylaştıran hızlandıran sürükleyen bir etki bir taban yoktu ortada. Her şey basmakalıp bir içerisinde ezbere dayalı bir sınavın sonucuna bağlıydı. İşte bu yüzden milli eğitim camiası ayağa kalkamıyor. Çünkü kendi amorti eden değerlerden gelişmelerden seçeneklerden yaşam kalitesinden ve kariyer amacından uzak iklimdeyiz.

Niye bugüne kadar illerde mademki öğretmene değer verilmeye çalışılıyordu da bugüne kadar “öğretmen kariyer edinim” Şubeleri oluşturulmadı? Her il böyle akademik seviyede uygulamalı merkezlere dönüştürülseydi ve her öğretmene sadece üst bilişsel veya bilişsel manada değil duyuşsal anlamda da hayatına anlam katacak onu başarıya götürecek ilgi duyduğu bir alanda kariyer yapması alanında uzmanlaşması için gerekli adımlar atılsaydı da bir gönül toplumu inşa edilseydi. Bugüne kadar gelen hükümetler niye böyle bir çalışmayı programlarına almadılar?

Mademki bir sınıfta öğretmen Cumhurbaşkanından önce geliyorsa onu bir sınavla deneme tahtasına çevirmek ne kadar anlamlı ve huzur veren bir yaklaşım olur? Üstelik şu ders veren kariyer sahibi adanmışlara bir bakın. En iyi yöntem şudur budur diyerek gösteri simülasyon vs kullanacakları veya benzer bir ortam oluşturup gerçeğe yakın bir yaklaşımda bulunacakları yerde sadece sunu düz anlatımla işi geçiştirip aynı soğuk havayı solumaları ve izleyenlere eziyet etmeleri sizce öğretmen camiasını mutlu eden bir yaklaşımıdır? Resmen prompterden okuyan bu Prof, Doç, Dr.ünvanlı büyüklerimizin bu kariyerlerine rağmen prompterden bağımsız yapamamaları sizce neyle izah edilebilir?

Madem sınavda ısrarlısınız,öyleyse kanaatimi söyleyim,mesleki kariyer diyorsunuz ya bari öğretmenin çalıştığı yıllar heba edilmesin anlamsız bir sınava.Öğretmenin en azından her bir mesleki yılına net bir puan verilsin sınava dâhil edilsin bu puan.Hiç değilse böyle bir uygulama ile Bakanlığımız öğretmenin çalışma yılını da hesaba kattık denilsin.Aksine muhalefetin eline vereceğiniz kozlarla koskoca bir camianın şu an gönülsüz erlerine şu yaz sezonunda yaptığınız olumsuz eziyetin sıkıntısını ve yansımalarını hemen her alanda görmek inanın benim içimi acıtıyor.Takip ettiğim kadarıyla herkes bu sürece iyimser gözle bakmıyor.

Netice itibariyle kariyerden kaçmıyoruz lakin uygulamanın sadece bir sınavla belirlenmesine hassasiyetle yaklaşıyoruz kendi adıma. Her il bu konuda kariyer edinim merkezleri açmalı. Üniversitelerle işbirliğine gidilip bizzat uygulamalı gösterimli simülasyon teknikli vs her ne varsa canlı yada benzer ortamlar ile her şey usulünce yapılmalı ki, öğretmen de kendi eksiğini tamamlasın. Öğretmen kendi ilgi istidat istek ve yakınlık duyduğu bir alanda kendini yenilesin, geliştirsin. Bu akademik olur, bu spor adamı olur, bu Edebiyat olur, bu şiir olur, bu drama olur, bu tiyatro olur ama bir şekilde olur müzik olur, yol olur akar gider mecrasında ve öğretmen mutlu olur. Var mısınız bu akımı bu çalışma temposunu başlatmaya. Sorun öğretmene korkmayın. Söylesin kim olduğunu?