KENAN USTA’NIN SESİNE KULAK VERİN

Bugün yazımıza konut meselesi ile başlamak zorunda kaldık.

Oysa sabah gazeteye gelirken aklımdan gecen yazı konusu çok çok farklı sizleri de rahatlatacak, rahatlatırken düşündürecek, düşündürürken bedenimizde yüreğimizde yeni yeni pencereler açacak hikayeler vardı. 

Gelin görün ki gazeteye gelip bilgisayarı açınca, telefonu elime alınca bütün düşüncelerim alt üst oldu.

Sizlerden gelenler konusunda ise ağırlıklı gündem konut yani konut fiyatları idi.

O zaman izninizle sizlerden gelenlerden birkaç örnek ile yazımıza başlayalım.

KENAN USTA şöyle diyordu;

“Belediyeler lütfen kooperatif işini bıraksın.

Bakın arsa sahipleri mağdur oluyor beddua ediyor.

İnsanların elinden arsası evi kentsel dönüşüm diye alınıyor.

Alınırken 5 kat 6 kat deniyor üste para isteniyor.

Sonra kat 10 oluyor kooperatif kuruluyor.

Arada birileri köşe dönüyor hava parasına hisseler alınıp satılıyor ama arsa sahipleri çırak çıkıyor.

Bakın bu veballi iştir hesabı ağırdır gözünüzü seveyim bırakın bu işleri.

Kimse sizi kooperatif kurun diye seçmedi.

İşinizi düzgün yapın yeter.”

…………

Kenan Usta rumuzlu okurumuzun yazdıklarını okurken bir ihtiyaç sahibi vatandaşımızın 4 yıldır Belediye ile mücadelesini çaresizliğini ve bedduasını hatırladım.

Garibin evi kentsel dönüşüm diye alınmış.

Sonra da resmi ağızdan açıklanmış diyelim ki 2.etap çalışmasında ev sahibi olacaksınız..

Üstüne üçüncüsü dördüncüsü yapılıyor garip hala evini almak için bekliyor.

Sanıyor musunuz ki bu sesi soluğu gücü parası pulu torpilli yakını olmayan dua ediyor.

Kenan Bey bence çok doğru bir tespitte bulunmuş.

OĞUZ BEYDEN HER ZAMANKİ GİBİ DOĞRU CÜMLELER 

Sıkı takipçilerimizden OĞUZ OĞUZ rumuzlu okurumuzun yaptığı tüm eleştirilere şapka çıkartırım.

Zaman zaman kendileri beni de çok sert eleştirir.

Ama doğru söze ne denir ki?.

Buyurun konut meselinde Oğuz Oğuz rumuzlu okurumuzun yorumu; 

“Konya'da siyasetin seviyesi, ilgili-sorumlu bakan beyin deyimi ile ulusal paramız gibi en dip seviyesine gelmiş, daha ne kadar düşebilir ki.

Bu ahlâki çöküş ticarete de yansıyor.

Ne bunlara arsasını kaptıran halk memnun değil, huzur hakkı adı altında işgal ettiği belediye koltuğu ile her kooperatiften 1 daire kapan memur memnun değil, arsası imara kavuşan politikacı memnun değil, gelir ortaklığı paylaşımı adı altında şehrin en kıymetli arazilerini genel merkeze, partili büyük müteahhitlere paylayan başkan memnun değil, ne 500-600 bin TL ye mal ettiği evi 3-4 milyona satan müteahhit memnun değil.

Dün açıklandı konut satışları aylık 160 bin rakamına ulaştı.

38% sıfır konut satışı.

İpotekli satışlar 80% civarına ulaşmış.

Durgunluk buysa, azgınlığı düşünmek akıllara zarar.

Pandemide bankaları kurtarmak için geri ödenmeyen konut kredileri yüzünden müteahhit takımının 30 milyar TL borçları senelerce yüzdürüldü.

Yine aynı oyun oynanıyor, halk ev sahibi olsun diye değil, bankalar bilançolarını düzeltsin diye kamu kaynakları peşkeş çekiliyor.

Memlekette artık herkes pes etmiş rüşvet vereyim ihaleyi alalım o paralar çar çur boş projelere gideceğine, o para bize gelsin, en azından kisvemiz belli, düzgün şekilde kullanırız diyor.

Memleketin dört bir yanı ahlaki çöküşte.

Allah yardımcımız olsun”.

………………

Aminnnnnn

İBRAHİM ABİMDE DERTLİ

Adını soyadını tam olarak yazamayacağım İbrahim abim de dün sabah bana yazıyordu.

Abimin adını yazdım ama soyadını yazamam.

Çünkü abim Konya’nın en marka isimlerinden birine sahiptir.

Abimizin ticari geleceği ile ekmeği ile oynamayalım değil mi?

“S.A. Adem Bulut sonuna kadar haklı.

Geçen yıl kendimize bir ev yapalım dedik.

Ocak ayı belediyeye müracaat ettik temmuz ayında inşaata başlayabildik.

Kış geldi bir iki aylık isim kalmıştı bıraktık beş aydır.

Bekçiye maaş öderim

Kulübe elektrikle ısınıyor ayda 3500 TL civarında elektrik faturası ödediğim oldu

Maliyetler arttı bunun vebalini kim ödeyecek

Şimdi bana sorsalar belediyeden ne istiyorsunuz diye işini doğru yapsın yeter derim

Okul yapmak karakol yapmak belediyenin işi değil merkez idarenin işi

Selamlar”

……………

Bir başka feryat;

“İyi hoşta metresini 4000 liraya bataklığı alanlar kim?.

Buraya yapılan dükkanları alanlar kim?.

100 metre dükkana 4 milyon isteyenler kim?.

Hadi isteyen istedi alan kim?.

Yav bu işte bir gariplik var ben salak çözemedim çözen Allah rızası için haber etsin”.

MECZUBUN BİRİ

………….

İşte yaşanılanlardan bir örnek daha.

Yorumsuz geçip yazımıza devam edelim izninizle.

BAŞKAN KILCA, KILCAL DAMARLARA DOKUNUYOR

Dün sabah bire bir takip ettiğimiz programlardan birisi de Karatay belediyesinin öğrencilerimiz için düzenlemiş olduğu "TARİH YAZAN ÇOCUKLAR KARATAY’DA” 

Başkan Hasan Kılca Karatay’da gerçekten çok farklı dokunuşlar yapıyor.

İlçede bugüne kadar yapılmış güzel çalışmalara devam ederken özellikle sporda miniklere eğitimde çok yerinde dokunuşlar yapıyor.

Karatay’ın o makus tarihini yenme konusunda yapılan bu çalışmalar belki hemen görünmeyebilir.

Ama zaman içerisinde bu dokunuşlar Karatay’ın o iyi görünmeyen yüzünü parlatır diye düşünüyorum.

Salonda gördüğüm heyecan içerisinde Tarih Yazan Çocuklar Karatay’da bunlardan birisi idi.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yapılacak her proje geleceğimiz adına tarihi bir projedir diye düşünmeye devam ediyorum.

KONYA’NIN KADERSİZLİĞİ DEĞİŞMEZ Kİ

Dün öğle saatlerinde bir abim İstanbul’dan önce aşağıdaki şu uçak tarifesini gönderdi.

Durun bu konuya girmeden yine küçük bir detay verelim.

Bize şehir adına feryat edenlerin 10 tanesinden 9 tanesi AK partilidir.

Her ne hikmetse CHP’li, İYİ Partili, Saadet Partili, DEVA Partili, Gelecek partili dostlar okurlar genelde burada bu topa girmiyorlar.

Bazen kendi kendime düşünüyorum “Yahu AK Partililer bu kadar şikayetçi bu kadar dertliler, demek ki muhalifler halinden memnun” diyorum.

Gerçi bu şehrin o makus tarihinde muhalefet içinde ayrı ayrı sütunlar açmak gerekir diyor ve konuda başa geliyorum.

Bana bu fotoğrafı atan abimizde hali vakti yerinde özellikle kuruluş yıllarda AK partinin simge isimlerinden olmuş, Sayın Cumhurbaşkanlığına yıllar öncesinden yakınlığı ile bildiğim tanıdığım bir abim.

Abimiz özetle şöyle diyordu;

“Hayırlı sabahlar.

Hayırlı günlerimiz olsun inşallah.

İstanbul’dan Konya’yla uçmak isterseniz sabahtan akşama kadar beklersiniz.

Çünkü bir tek uçak var.

O da özel hava yolları.

Anadolu Jet’te yer yok.

Bulabileni alkışlıyorum.

Bulursanız da sanki Avrupa’ya gidiyorsunuz.

Ama bu işleri yapanlarda haklı.

Demek ki Konya’nın sahibi yok diye bize böyle bir muameleyi kendilerinde reva görüyorlar.

Sefer koymuyorlar.

İşte benim güzel memleketimin hali.

Bilgilerinize sunulur.

Selamlar”

…………………

Bunu yazdık yaaa Ak Partili dostlar büyüklerimiz abilerimiz bize kızacaklar.

Tabii ki MHP li dostlarda susarak onları onaylamış olacaklar.

Bence AK Partili siyasiler ve yöneticiler haklı.

Bana bu durumdan şikayetçi olan AK Partili abimde haksız.

Bunu yazdığım için de ben haksızım.

Eskiden Konya’ya uçak mı vardı?

Uçak olmasa da böyle bir hava limanımız mı vardı?

Askerlerin dipçikleri arasında itilene kakıla uçağa binerdik.

Binende üç kişi idi beş kişi.

Konyalı şimdi uçakta bilet bulamıyorsa bu da AK Partinin sayesinde olmadı mı?

Yaaaa

Sizde halinize şükretmiyorsunuz.

Sonra beni de bu yanlış çirkin haksız düşüncelerinize alet ediyorsunuz(!)

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Asla mutluluğa giden yol yoktur. Çünkü mutluluğun kendisi yoldur. En büyük cahilliğimiz ise, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir şeyi, incelemeyi ve araştırmayı reddetmemizdir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Çocuklarımızın seyir halindeki araçtan akan yola düşmemesi için çocuk kilidini kullandığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.