KİM KİMİNLE DALGA GEÇİYOR ÇÖZEBİLEN VAR MI?

Parayı pulu, iktidarı muhalefeti, seçim sonuçlarını, enflasyonu, yarınımızı, bir ay sonrasını, kışı baharı bilemem.

Her kafadan bir ses çıkıyor.

Herkes kendi penceresinden konuşuyor.

Kim haklı kim haksız?

Kim doğru söylüyor kim yalan söylüyor?

Kim rolünü iyi yapıyor, kim nerede atladı?

………….

Hiçbir şey bilmiyorum.

Yarınımı hiç mi hiç göremiyorum.

Ama sonuçta insanların olmadığı yerde kendi kendimle kalıp şöyle bir çevreme baktığım zaman bildiğim tek bir şey var;

“Bizi yönetenler, bizi yönetmeye talip olanlar, makam siyah araba yetki sahipleri, dokunulmazlıkları olanlar, devlette çalışırken kendilerini devlet sananlar, parayla dolarla euro ile bilye boncuk oynayanlar gerçek millet ile resmen dalga geçiyorlar.

Bizde tiyatro seyreder gibi, belgesel izler gibi bu oyunu izliyoruz.

Zaman zaman gaza gelip zıplıyor zaman zaman da kafamızı kuma gömüp kendi iç dünyamızda karalar bağlıyoruz.

Sizce dünde bugünde değişen bir şey oluyor mu?

Bilinçli bildiğimi sandığım 40 yıldır hiçbir şey değişmiyor.

Sadece tiyatro sahnesinde rol alanlar ismen ve cismen değişiyorlar.

Sahne sık sık yenileniyor.

Bizler millet olarak halk olarak hep seyrediyoruz.

Peki bizde ne mi değişiyordu.

Düne kadar en büyük eğlencemiz çekirdek çitlemek, Alaaddin Tepesine çıkmak Meram’da çay içmek, Pazar günleri sabahleyin mahalle fırınında börek yaptırmak iken bugün aile boyu restoranlarda yenilen yemekler, hafta sonları mangal partileri, hatta krediler çekilerek borç bulunarak deniz kum güneş tatillerine çıkmak buralarda avro ile pişmiş mısır yemek bile bizleri mutlu etmez olmuş durumda.        

Ama büyük oyun asla değişmiyor.

Birileri birileriyle boncuk oynamaya devam ediyor.

…………….

Eskilerden birileri sağcı birileri solcu idi.

Birileri alevi birileri sünni idi.

Birileri gominist, birleri faşist idi.

Birileri cihatçı birileri Allahsız idi.

……………..

Peki ne değişti?

Bugün o sağcılar o solcular ne oldu?

Hep aynı zihniyet.

Yani senaryo yazarları isimleri değiştirdi.

Birileri devletin bekası için çırpınan oldu.

Diğerleri vatan haini.

Milliyetçilik isim olarak kaldı ama milliyetçiliğin kavramı mı değişti mi bilmem.

Sosyal demokratlık var ama çizgileri köşeleri yer değiştirdi gibi.

Muhafazakarlık var ama diğerlerinden nerede neresi farklı aramadan bulmak mümkün değil gibi.

……………….

Sabah sabah bu kadar lafı niye mi ettim?

Bilgisayarımı açtım.

Ajandamı açtım.

Yarına yazılacak konulara bakarken Haber Merkezinde ki arkadaşın uyarması ile gelen yorumlara baktım.

TENEKECİ OSMAN abi yazmış;

“Sizde dahil olmak üzere vatandaşla dalga geçiyorsunuz abi.

Fiyatlar düşecek yok ekonomi uçuyor yok kaçıyor.

Hepsi hikaye abi.

Hele okul açılsın hava azıcık soğusun siz göreceksiniz.

Düşüyor mu ne oluyor?”

……………….

OĞUZ OĞUZ Bey yorumlamış;

“Nasıl yani, devletimiz bakkalcılık mı yapacak artık?.

Ne günlere kaldık, dön dolaş geldiğimiz noktaya bak?.

………………

İSMAİL HAKKI Bey;

“Çok güldüm Uğur Bey pazartesi sabahı neşem yerine geldi.

Bizler boşuna ekonomi okumuşuz masaya yumruğu vurdun mu fiyat düşecek.

Peki 2015 den beri neden vurmadılar?”

…………….

Ben bu satırları yazıncaya kadar ekonomi ile ilgili gelen yorumlar böyle idi.

Mesela sabah saat 08.04 de mesajla yapılan ekonominin göbeğindeki bir abimizden şöyle de bir yorum geliyordu;

“Konut hamlesi demek ana başlık?

Murat Kurum ha?

Desene gene Uğur İbrahim Altay’ ın yüzü gülecek.

Aslımda bedava aldığı milli emlak arazileri gibi bir yer ayarlamıştır ve oralardan köşeyi dönecekler ha. Sadece bir imza bir imza?

Bakmışsın belediyenin kasası para dolmuş.

Eeee buradan da Konya Postası ve genel yayın yönetmenine de baş yazara da bir beş trilyon düşer inşallah.

Değilse bu başlık millet açken hafta başında atılır mı Sayın Özteke?

Seninle gurur duymayan ölsün.

Müthiş bir insansın!

……………..

Demek reis talimat verdi.

Market fiyatları düşecek.

Yapma abi.

N…… düşer.

…………………

Şimdi TENEKECİ OSMAN abi haksız mı?

Ya OĞUZ OĞUF Bey.

Peki İSMAİL HAKKI Bey.

Bence herkes kendisince yerden göğe kadar haklı.

…………

Vallahi herkes haklı.

Ama bakın biz buradan sizlere gelişmeleri ve kaynağı belli isimlerin bize aktardıklarını yazmaya çalışıyoruz.

Kendi şahsi düşüncemi asla yazamadığımı kaç kere söyledim.

Yani şimdi koskoca AK Parti Kahramanmaraş İl Kadın Kolları Başkanı Gül Çitil Okur Hanımefendinin'

"Kriz yok, market sepetini istediğimiz kadar dolduruyoruz, döke saça kullanabiliyoruz" demesini anlayışla karşılıyorsunuz bizim Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatla da olsa marketteki fiyatların düşmesi için çalıştığını aktarmamıza kızıyorsunuz.

………….

Şimdi bu hanımefendi haksız mı yani?

Bu hanımefendiyi asıp kesmeden hanımefendiyi linç etmeden gidip hanımefendinin yaşamına bir bakın bakalım.

Demek ki hanımefendi bu ülkenin şanslı itibarlı imtiyazlı sınıfından.

Niye kızıyorsunuz ki bu hanımefendiye

Bizde o şartlarda olsak böyle demez miydik?

Yahu ben şu küçücük Konya’da böyle yaşayan nice insanlar biliyorum.

……………………………

Aslında bende kendime kızıyorum.

Niye mi?

Bu kadar mı salağım?

Ben bu kadar mı malım?

Nasıl geleceği göremiyorum.

……………..

Daha iki hafta olmadı.

Emekli bir bürokrat abim ile ekonominin gittikçe kötüleştiği yönünde sohbet ederken bana ters ters bakıp;

“Sen böyle konuşmaya devam et bakalım.

Yarın sonbaharda Karadeniz Doğalgazını kullarken faturalar dörtte bire inince.

Dolar 10 lira olunca.

Benzin mazot on lira olunca bakacağım sana bana o zaman bana ne diyeceksin bakalım”

…………………

Sonra seçimi kimin kazanacağı konusunda konuşurken abim Konya’dan bir örnek verdi.

Aslında bu örnek Konya ve Konyalı için ders niteliğinde idi.

Ve sanki bugünleri tarif ediyordu;

“Biliyorsun ben MTTB de yetiştim.

MTBB de seminerler konferanslar düzenlerdik.

Bunun içinde o zamanın parası ile para gerekirdi.

Bizde bunun için tanıdıklarımıza şehrin eşrafına gider durumu aktarır para yardımı isterdik.

O zaman bize yardımda bulunan büyüklerimiz ya milli görüşçü idi ya da milliyetçi.

Seçim olur geçerdi.

Sonra bu abilerimize gittiğimizde anlardık ki MTTB için parasını veren yani canını veren büyüklerimiz sandığa gittiklerinde ne rahmetli Erbakan’a ne de rahmetli Türkeş’e oy vermişler.

Hiçbiri inandığı partiye oy vermemişler.

Niye dediğimiz zaman o gün için aşırı sağcı olarak bilinen partiler iktidara gelirlerse milleti asıp kesecekler.

Onlarda bundan korktukları için paralarını veriyorlardı ama bir tek oy vermiyorlardı.

…………..

Şimdi sende akıllı ol.

Bu milletin öyle ağlaştığına filan bakma.

Millet yok diye ağlaşır ama sandığa gitti mi aman öbürleri gelmesin benim halim ne olur diye oy vermezler.

Haa benim oyum şimdiden belli.

Bende etiketlerden rahatsız olsamda oyum Reise.

Yarın bu millet ne kadar şikayetçi olursa olsun sandığa gitti mi beterin beteri var deyip yine Sayın Cumhurbaşkanına verirler.

Ben seni çok severim.

Sen bizim için lazımsın.

Konya için lazımsın.

Onun için akıllı ol.

Millet kızsa da sondada hiçbir şey değişmez”

………….

Ne dersiniz.

Yönetenlerinde yönetilenlerinde oyunu hep aynı değil mi?

Böyle gelmiş böyle gider mi?

Gi-derrrrr.

Coğrafya kader ya.

……………….

Masallara devam.

Analarımız bizi nasıl uyuturdu;

“Uyusun da büyüsün ……………”

………..

Uyumaya devam.

Bizde büyürüz bir gün inşallah.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Ahh be akıp giden zaman. Kimi gelene kimi ise geçmene muhtaç. Anladım ki sen hem sancısın hem de ilaç.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

 Bazı dolmuş sürücüleri kırmızı ışıkta geçmediği zaman. Bu duruma korna ile tepki verene de durup magandalık yapmadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.