Kıristof Kolomb ve Amerika’nın Keşfi (2)
29 Ekim 2021, Cuma 09:13Bir misal olması bakımından kısaca birkaç özet bilgi: Hisponiola adası Kolomb’dan önce 1 milyon nüfusa sâhipken, 20 sene içinde 28 bin kişiye düşmüştür. Meksika nüfusu 25 milyon iken, İspanyol istilası sonunda sâdece 1 milyona düşmüştür. 100 sene içinde 70 milyon insan Avrupalıların katliamları ve bulaştırdıkları bulaşıcı hastalıklar sâyesinde hayatlarını kaybetmişlerdir. dünyânın en fakir ülkesi olan Haiti’den bile 20 senede 15 ton altın Avrupa’ya aktarılmıştır.(1) Avrupa medeniyeti bu yağmanın üzerine bina edilmiştir. Bu yağma 500 yıldır devam ediyor. Biz bunu yenidünyanın keşfi olarak tanıyoruz(!).(2)
Western Kovboy filmlerindeki Kızılderililere isnat edilen kafa derisi yüzme vahşeti, ilk olarak Kolomb tarafından başlatılmış ve yerlilerden kafa derisi yüzülüp getirilen her kelle başına mükâfat ödenmiştir. Batılı bu hâinliğini gizlemek için bunu karşıya, yâni Kızılderililere yüklemiş ve dünyâya öyle lanse edip, Kovboy filmleri ile öyle kabul ettirmiştir. 1600-1800 yılları arası 80 milyon Afrikalı köle diye ABD ve Batıya getirilmiştir. Bu taşımalar esnâsında takriben 40 ila 60 milyon kölenin de yolda zor şartlar altındaki seyahatte öldüğü, denize atılıp balıklara yem olduğu tahmin ediliyor. Yola çıkarılan her 4 tutsaksan 3’ünün zor şartlar ve bulaşıcı hastalıklardan öldüğü tespit edilmektedir.(3)
Söz buraya gelmişken, dedelerimiz Osmanlılar gittikleri yerlerde neler yapmışlar bir misal: Lübnanlı bir Hristiyan olan ve “Arap Halkı Târihi” isimli kitap yazıp 1991 yılında yayımlayan Albert Haurani, kitâbında Osmanlılar için şöyle yazar: “...Bölgedeki varlığı yaklaşık 400 yıl süren Osmanlı Devleti, hâkimiyeti altına aldığı en küçük kimlikleri bile muhâfaza etmiştir. Bu sebeple Osmanlının Arapların siyâsî, sosyal ve kültürel gelişmesine mâni olduğu şeklindeki görüşler doğru değildir.” Haurani: “Ortadoğu toplumlarının yaşadığı sarsıntıların sebebi; Avrupalı güçlerin müdâhalesinden dolayı olmuştur. Sömürgeci güçler Arap coğrafyasının sosyal ve ekonomik dengelerini bozarak, İslâm medeniyetinin temel kotlarını tahrip etmişlerdir.”(4) der.
Haurani’nin dediği gibi, Batı Medeniyeti, İslâm Medeniyetinin temel kotları ile nasıl oynamış kısaca bir misal: 1800’lü yıllarda dünyâdaki karaların % 35’i Avrupalıların işgali ya da denetimi altında idi. Bu oran 1875 de % 67’ye, 1914 de % 84’ün üzerine çıkmıştır.(5)
Dünyaca ünlü akademisyen Prof. Dr. Fuat Sezgin de, Amerika’nın keşfi husûsunda şöyle demiştir: "Ben 26 sene, aralıksız İslâm coğrafyası üzerine çalıştım. Bunu 6 cilt halinde yazdım. Başladığımda ben de Avrupalılar gibi ve bugünkü Müslümanlar gibi, elimizde bulunan bütün bu dünyâ haritalarının Avrupalılar tarafından yapıldığını zannediyordum. dünyâya hâkim olan inanç buydu. İslâm dünyâsında, şimdi bile hâkim olan bir düşüncedir. Fakat gerçek bu değildir."(6)
1980’li yıllarda İstanbul gazeteleri şöyle bir haber yazmışlardı: Amerikalı bir Kızılderili reisi, üstünde mahallî kıyafetleri olduğu hâlde, gemi ile İtalya’ya gezmeye gelir. İtalya toprağına ayak basar basmaz;
-“Keşfettim, keşfettim” diye avazı çıktığı kadar bağırmaya başlar. Etrafındakiler;
-“Neyi keşfettin?” dediklerinde;
-“İtalya’yı keşfettim” diye cevap verir. Etraftan;
-‘‘İtalya zâten biliniyor, baksana milyonlarca insan yaşıyor” dediklerinde de;
-“Amerika da mevcut idi, içinde de milyonlarca insan yaşıyordu, buna rağmen Kristof Kolomb’u oranın kâşifi kabul ettiniz ve dönüşünde de krallar gibi karşıladınız. Benim keşfimi neden kabul etmiyor, tuhaf karşılıyorsunuz?” diye mânâlı bir cevap verir.
Bu olayda olduğu gibi, birçok şey asırlarca önce Müslümanlar tarafından keşfedilmiş, yapılmış ve biliniyor olduğu halde, Batılı bunlara sâhip çıkmış ve kendi malı gibi şimdi bizlere satıyor.
Târihçilerin duâyeni rahmetli Halil İnalcık Hocamızın bu husustaki değerlendirmesi şöyledir: Kolomb Osmanlı aleyhine müttefik kazanmak için Çin’e diye yola çıkarıldı. Çin ve Hind hükümdarlarına verilmek üzere İspanya devlet adamlarından mektuplar bile verildi. Hem de Portekizliler lehine gelişen Okyanus hâkimiyetlerine ortak olmak gâyesiyle sefere yollandı. Kolomb bu Târihlerde 40 yaşında deneyimli bir denizci idi. Ama Çin’e diye Amerika’ya varabildi. Kolomb buraya birkaç sefer daha yaptı ve her seferinde yerlilerden gasp ettikleri mücevherler ve yerli kölelerle döndüler. Fakat Hindistan’ı bu değil, daima batıya giderek Macellan buldu. Kolomb, Asya’ya varıp, görevini ifa edemediği, Hindistan’ı bulamadığı, yâni başarısız olduğu için, keşfettiği Amerika valiliğinden alındı ve 1499 da zincire vurularak İspanya’ya gönderildi. Hayatının geri kalan kısmını acılar içinde geçirdi ve 1506 da zindanda öldü.(7)
Dipnotlar:
1- Jared Diamond, “Tüfek, Mikrop ve Çelik”, TÜBTAK Yay. 21. Baskı, Ank. 2010.
2- Ahmet Sarbay, Târih ve Düşünce Dergisi, Aralık-Ocak sayısı, s. 47.
3- Derin Târih Dergisi, sayı 33, Aralık 2014 s. 92.
4- Derin Târih Dergisi, sayı 56, Kısım 2016, s. 136.
5- Mehmet Maruf, Târih ve Düşünce Dergisi, Aralık-Ocak sayısı, s. 50.
6- Bilimler târihçisi Fuat Sezgin, Konuşan Sefer Turan, Timaş Yay. İst. 2010, s. 78.
7- Halil İnalcık, “Rönesans Avrupası”, İş Bankası Yay. 2011, s. 136.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.