KIRMIZI AYIP
03 Mart 2021, Çarşamba 08:59Ülkede yapılan test sayısı 110 bine kadar düştü.
İki ay kadar önce test sayısı 180 bin civarındaydı.
Her gün 180 bin civarına testin yapıldığı dönemde, günlük vaka sayısı da 30 bin rakamını geçmişti.
Koronadan bugüne kadar 30 bin civarında vatandaşımız hayatını kaybetti.
Ülkemizde yapılan test sayısı düşüyor.
Son günlerdeki vaka da 10 bin sayısına kadar geriledi.
Yurt genelinde durum böyle.
Konya’daki durumu ise bilmiyoruz.
Günlük test ve vaka sayısı ne bilmiyoruz.
Günlük vefat sayısı gibi, bugüne kadar koronadan kaç insanımızın hayatını kaybettiğini de bilmiyoruz.
Şahsen bilmek istemediğimi de söylemeliyim.
Böyle bir merakımız olsa söz konusu bilgilere ulaşırdık bir şekilde.
Peki bizim ve herkesin bildiği ne?
Korona da Konya’nın ilk günden beri hep üst sıralarda yer almış olması.
Hatırlayın geçen yıl bir ara vakaların en yüksek olduğu iller arasında 2. Sıradaydık.
Sonraki günlerde ilk 5’e girdik.
Şimdi de ilk 10’dayız, çeşitli renklerle boyanarak illerin işaretlendiği Türkiye haritasında.
Hartida ilk 10’dayız da, ilk 10 arasında kaçıncı sıradıyız?
İlk 5’ mi?
İlk 3’mü?
Çok yüksek riskli illerin nüfusu oranlarındığında kaçıncı sıradayız?
Çok yüksek riskli illere bakalım.. Sinop, Samsun, Amasya, Tokat, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Balıkesir, Edirne, Kırklareli..
Sahi kaçıncı sıradayız Konya olarak?
Diyelim ki bir takım veriler var, o veriler ne kadar gerçeği yansıtıyor?
Demem o ki ilk 10’da, da maalesef ilk sıralarda olmalıyız.
81 il arasında, çok yüksek riskli iller arasındayız ve rengimiz kırmızı.
Hiç bir zaman ve hiç bir alan da kırmızı olmamıştık. Şimdi kırmızıyız ve üstelik sağlık gibi, pandemi gibi insan için hayati öneme sahip olan bir alanda. İnsanı kendi eliyle, kendi marifetiyle öldüren ve toprağa gömen bir alanda.
Bu renk, bu il’de ilk defa görülen kırmızı bir ayıp.
Hiç birimize yakışmıyor bu renk.
Ayıp..!
Hem de çok ayıp.
Ayıbın yanında büyük bir rezalet.
Ayıbın yanında “yüz karası” denilebilecek bir durum.
Yakışmadı, yakışmıyor.
Üstelik utanılması da gerekiyor.
Bakın niye?
Konya, 2.5 milyona dayanana il nüfusu ile Türkiye’nin en büyük illerinden birisi.
Toprak olarak da Avrupa’nın bazı ülkelerindenden daha büyük.
Öte yandan..
Beş tane üniversitemiz var.
Binlerce okulumuz var.
On binlerce öğretmenimiz var.
On binlerce camimiz var.
Hocalarımız, hacılarımız var.
Söz de, söz söyleyen akillerimiz var.
Son derece modern hastanelerimiz, her branjda da binlerce doktorumuz var.
Okur yazarımız da bir hayli fazla.
İnsanlarımızın bir çoğu modern dünyanın neredeyse her türlü imkanına sahip.
Geçmişte okul yüzü görmeyen insanlar bile günümüzde bilgisayar, internet ve akıllı telefon kullanabiliyor. Bunlar elbette olması gerekir. Bunlar sevindirici bir gelişme. Bu teknolojilerle insanların dünyanın farklı köşelerindeki bilgilere ulaşması için dakikalar yetiyor.
Her türlü bilgi bu kadar yakın insanlara.
Çok şükür.. Bu imkanımız var.
Fakat pandemi ile mücadelede bütün bu saydıklarımızın fazla tesiri olduğunu göremiyoruz.
Büyük üniversiteleri, binlerce okulu, on binlerce öğretmeni, çok sayıda donanımlı hastaneleri, her branjda binlerce doktoru, binlerce camisi, bizim gibi çok sayıda hocası, hacısı , okuyanı-yazanı olmayan ve bilgisayar, internet, akıllı telefon kullanma imkanına da içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik şartlar gereği fazla sahip olmayan illerin korona karşısındaki renkleri mavi..
Gel de şaşırma.
Gel de bu duruma hayret etme ve kıskanma.
Neden acaba?
Neden o illerin renkleri mavi de, bizimki kırmızı?
Aylardır derece üstüne derece yapıyoruz, korona vakalarında.?
İlk başlarda, vakaların en çok görüldüğü ilk 2 il’den birisiydik.
Sonra, ilk 5’e yerleştik.
Şimdi de ilk 10’dayız.. Ama ilk 10’daki yerimiz hakkında da önemli bir veri yok elimizde.
Yineleyelim: Neden acaba?
Herkesin oturup düşünmesi lazım.
Her şeyi devletten bekleyen bir anlayışla buralara geldiğimizi düşünüyoruz.
Pandemi ile mücadelede maske, mesaje ve hijyenin ne kadar önemli olduğunu devletimiz aylarca anlattı. Lakin bu önemli noktayı anlamakta zorlanan insanlarımız oldu.
O aralar yazdığımız bir yazıda “Devlet ne yapsın? Sağlık Bakanı ne yapsın? Bakan bey işini gücünü bırakıp sokaklara çıkıp insanlara maske mi taksın, sosyal mesafe ayarı mı versin, evlere girip hijyeni mi öğretsin? Diye sormuştuk.. Pandemi ile mücadelede süreçte alınan başka tedbirler de oldu. İlave tedbirler konusunda da fazla sorumluluk gösteremedik. Kafamız başka yerlerde oldu. Daha çok da devletin mali imkanlarınınseferber edilmesi üzerinde durduk.
Konya’nın rengi kırmızı.
Bizim gibi fazla seveni olmadığını düşündüğümüz bu renk, Konya’ya hiç yakışmadı.
Bu sevimsiz rengi bir an önce el birliği ile ortadan kaldırmamız gerekiyor.
Bunun için vatandaşlara büyük sorumluluk düşerken, yöneticilere de büyüt sorumluluklar düşüyor. Vatandaşlar devletin aldığı tedbirlere uyarken, yöneticiler de alınan tedbirlerin sıkı takıpçisi olmalı. Yeri gelmişken söyleyelim: Yöneticilerin devletin aldığı tedbirleri takip de geçmişte zaafları oldu.Bundan böye olmamalı.
Hep birlikte değiştirelim şu pis kırmızıyı.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.