KISIRLAŞTIRMA YA DA İTLAF
27 Mayıs 2024, Pazartesi 00:46Hiç kimse başka birisinin hayvanseverliğini yargılamamalı.
Millet olarak hayvan sever bir milletiz.
Evcil hayvanlar kadar, doğada bulunan türlü hayvanlara da sevgiyle bakabiliyoruz.
Ne vakte kadar?
Kontrol edilemez hayvan varlığı büyük tehditler oluşturana kadar.
Başıboş köpekler ülkenin her köşesinde, bu sorunun öznesi durumunda.
Caddeler ve sokaklar başıboş köpeklerden geçilmiyor.
Çocuklar, kadınlar, yaşlılar aslında her yaştaki insan başıboş köpeklerden mutazarrır.
Cadde ve sokaklarda insanın karşısına bazen tek bazen de birkaç tanesi bir anda çıkan başıboş köpek varlığı yaralama hatta ölüm vakalarına sebep olabilmekte.
Şehir merkezlerinde sahipsiz köpek varlığının çokluğu kadar, sahipli saldırgan köpek varlığının çevre ve insan sağlığı üzerinde ciddi tehditler meydana getirdiğini herkes biliyor.
Nadir olmakla birlikte cadde ve sokaklarda çocuklara, yaşlılara ve genç insanlara saldıran yaralayan ve parçalayan köpek haberleri karşısında duyarsızlık gösterdiğimiz söylenemez. Hiç kimse aniden karşısına çıkan ve durup kendisine bakan başıboş bir köpek karşısında da endişeye düşmediğini söyleyemez. Söylemediği gibi şikayetçi olur karşılaştığı durumdan da ve o anda keser hemen faturayı sorumlu gördüğü kişi ve kurumlara.
Başka bir önemli gerçekte başıboş sokak köpeklerinin bakımsızlıktan kaynaklanan, sağlıksızlıklarıdır. Açlıktan bir deri, bir kemik kalan bu hayvanların cadde ve sokaklarda olduğu kadar doğada da çokluğu dehşet verici görüntüler oluşturuyor. Önüne ekmek ya da su koysan yemeye gücü olmayan köpekler bulunmakta.
Başıboş köpekleri şehirlerin cadde ve sokaklarında sanan hayvan severler doğadan habersizler. Doğanın her noktasında ve sık aralıklarla aç kalan, az gezen ve sürünerek bir yerlere varmayan çalışan sayısız köpek varlığının olduğunu da bilmek gerekiyor. Kaç hayvan sever gidip yardım edebiliyor o hayvanlara yemeleri, yürümeleri ve yaşamaları için? Sorumluluk almadan severek ilgi göstermek, rüyalar aleminin neticesine benzeyen bir anlayış olmalı. Yahu özellikle (kırda-dağda-yolda-metruk alanlarda) bu hayvanlar yerinden kalkamıyor. Hayvan severliğiniz batsın sizin.
HÜKÜMETİN KANUN TASARISI
Hükümetin sokak hayvanları için hazırladığı kanun tasarısında “uyutma” maddesinin yer alması büyük tartışmaları da beraberinde getirdi. Çoğu masa başı hayvan severler ve zavallı başıboş köpekler üzerinden prim elde etmeye çalışan bir takım siyasetçiler, adı üstünde kanun tasarısı karşısında bir anda harekete geçti.
Hayvan hakları savunucuları, bazı barolar, aktivistler aynı şekilde kanun tasarısında yer alan “uyutma” maddesi üzerinden ayaklandılar. Tabi ki sahipsiz sokak hayvanlarını “uyutma” maddesi tasvibi imkansız olan bir hadise. Burada esas şaşırtıcı olan tasarı üzerinden kopartılan fırsat vaveylasıdır. Kaldı ki yapılan bir anket AK Parti seçmeninin yüzde 97’sinin, MHP seçmenin ise yüzde 90’nın kanun tasarısındaki “uyutma” maddesine karşı çıktığını gösterdi. CHP seçmeni ise yüzde 92.3 oranında bahsi geçen maddeye karşı geldi. Ankette sokak hayvanlarının uyutulmasına destek verenlerin oranı da yüzde 2.7’de kaldı.
Sahipsiz sokak hayvanlarının barınaklarda bakılması da “çözüm” olarak görülmüyor. Sokak hayvanlarına bakılmasını isteyenlerin oranı bahsi geçen ankette yüzde 16.9’da kaldı.
ÇÖZÜM NE?
Çözüm, sokak hayvanlarının sağlıklı ve bakımlı ortamlara alınarak kısırlaştırılmasında görülüyor daha çok. Yazıya başlamadan önce araştırdığımız zaman Avrupa ülkelerinde itlaf dahil, kısırlaştırma yoluyla sokak hayvanlarını kontrol altına alındığını gördük.
Kısırlaştırma, en az yürek yakıcı yöntem olmalı.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.