KONYA’NIN DEĞİŞMEYEN TEFRİKALARI

Bugünkü yazımıza çok sevdiğim saydığım bir büyüğümün dün bizimle paylaştığı bir yaşanmışlıkla başlamak istiyorum.

“Ne kaa tefrika,

o kaa para”

Ünlü yağlı güreşçilerimizin unutulmaz güreşlerini ballandıra ballandıra anlatan ve “arkası yarın” şeklinde günlerce, aylarca devam eden yazılara “pehlivan tefrikası” denir.

Bu tefrikaların en büyük özelliği, o günkü nüshada hikâyeyi en heyecanlı yerine bırakıp, çoğunluğu yaşlılardan oluşan okuyucu kitlesinin ertesi gün de gazeteyi satın almasını sağlamaktır.

70’li yıllarda bu tefrikalar, yayınlanan gazetelere prestij ve büyük tirajlar getirirdi.

O yılların birinde Murat Sertoğlu, Tercüman’ın patronu Kemal Ilıcak’la pehlivan tefrikası yayınlamak üzere anlaşır. Ancak ücret “maaş” olarak değil parça yani gün başı verilecek, tefrika kaç gün sürerse ona göre para alacaktır.

Tabii Sertoğlu kaçın kurasıdır.

Bir pehlivan narasını bile üç gün anlatmakla ünlenmiştir.

Burada da “ne kaa tefrika, o kaa para” teklifini görünce ayrıntılara dalarak güreşi uzattıkça uzatmaya başlar.

Öyle ki bir kündeyi bir haftada attıramaz.

Tabii Ilıcak da her gün tefrikayı hırsla okumakta ve vereceği paraların giderek arttığını görünce sinirden köpürmektedir.

Bakar ki, güreş uzadıkça sıkıntısı artacak. Daha fazla dayanamaz ve tefrika ustasını yanına çağırarak şu unutulmaz cümleyi söyler;

“Üstad, bir kündeyi bir haftada attıramadın.

Allah aşkına, artık attır da geceleri rahat uyuyayım.”

……………

Peki sizce bu şehrin tefrikaları biter mi?

Vallahi bitmez. Billahi bitmez.

Sadece ben 40 yıldır yazarım.

Yazdıklarımız bitmez tükenmez.

Haaa zaman zaman şekli modeli biçimi değişir ama ana sorun hiç değişmez.

Şimdi vereceğim örneğe biliyorum ki ilk önce benim büyüğüm, siyasette nadir güvendiğim isimlerden AK Parti il Başkanı Sayın Hasan Angı olacak.

Olsun.

Önce Konya’nın değişmeyen tefrikalarından THY Konya uçuşlarından başlayalım.

Bu anlı şanlı Dünya markası THY’nın Konya’ya bir gıcıklığı mı vardır?

Varsa da onca değişen yönetime karşı gıcıklık bitmez mi?

Bakın iş adamlarımız için, hastalarımız için yani biraz parası olan ve acil işi olanlarımız için Konya’dan İstanbul’a gidiş saatlerine bakar mısınız?

Saat 11.00, 16.45 ve 21.45.

Allah aşkına sabahın ilk saatlerinde koskoca Konya’dan İstanbul’a bir tek sefer dahi olmaz mı?

11 de binen adam kaçta inecek?

Kaçta yetişecek randevusuna.?

Ondan sonra da tekrar Konya’ya dönecek öyle mi?

THY cilerin İstanbul’da ki otelciler ile ortaklığı mı vardır?

Yoksa Konyalılara gıcıklığı mı?

………….

Dönüş saatlerine gelelim.

09.00, 14.45. 19.40

Sanki İstanbulluları Konya’ya taşıyorsunuz.

İşte Konya iş dünyasından insanlarına THY’nin Konyalı için Konya’da yaşayanlar için hiç de bitmeyen tefrikalarından birisi.

Hasan Abimin niye bana kızacağını merak edenlere.

Bu konuları Sayın Angı ile son derece samimi ortak akılla da konuşuyoruz.

Ama Hasan abim bana hep “Ne çabuk unuttun askerlerin arasından uçağa binip indiğini” diye hemen ağzımı kapatıveriyor da onun için.

Canım abim ben o günleri unutmadım.   

AK Parti’nin iyi ya da kötü yaptıklarını da hep birlikte yaşıyoruz.  

Kadir kıymet biliriz. Teşekkür ederiz. Dua ederiz.

Ama acı gerçekleri de defalarca yazmaya devam ederiz.

Her şeyden önce sizi seviyoruz ve Allah rızası için size laf söyletmeyiz.

TOPTANCILAR TEFRİKASINA NE DERSİNİZ?

Dün sabah saat 10.40 sularında bir başka iş adamı abimizden bizim meşhur tarihi Toptancılardan gelen fotoğraf karelerinden bazıları

,

Sonrada durumu şöyle özetliyordu;

“Toptancılar çarşısına girilemiyor.

Konya’mızın gıda toptancıları olarak adlandırılan Kule site arkasındaki toptancılar çarşısına esnafların ürünlerini kaldırımda pazarlamaları araçlarını da yola park etmeleri…

Neticesinde toptancılara girip çıkanlar saatlerce geçiş yapmak için bekliyorlar.

Büyük yük kamyonlarının da indirme yükleme yaptıkları sırada da yol tamamen kapanıyor.

Üstüne üstlük birde Medicana hastanesinin yoğunluğu eklenince çekilmez bir hal aldı.

Zaman zaman da kavgalara yol açan bu sıkışıklık esnafları ve bu çarşıya girenleri zor durumda bırakıyor.

Bir gün git bir bak abi.

Aralarda dolaşmak yeterli kavga yapmadan.”

……………

Ah değerli büyüğüm.

Ah değerli büyüklerim.

70 li yıllarda hani şimdi siyasetçilerin dediği “yokluk” “kuyruk” yıllarından bu yana ben oralara arabalı arabasız hep girerim.

Dedik ya Konya’nın değişmeyen tefrikaları diye.

Şimdi sözüm ona çokluk var bolluk var.

Var da değişen ne var?.

Hem size daha acısını söyleyeyim mi?

Toptancıların içine girmeye ne gerek var.

Siz sabah saatlerinden itibaren Toptancıların Hal tarafını hiç gördünüz mü?

Yollara kaldırımlara yapılan yasak parkları gördünüz mü?

Yasak parkların ucunun Tren garına ulaştığını biliyor musunuz?

Daha durun bakalım.

O bölgedeki çalışmalar bitsin.

Birde trenin indi bindileri artsın.

Siz görün o zaman rezaleti.

Haaa buraya alışverişe gelen insanlar toplu ulaşım araçları ile mi gelecekler?

Yoksa hastaneye gelenler araçsız mı gelecekler?

Konya’nın tefrikası 40 yıldır değişmedi ki.

İster yokluk olsun ister çokluk.

Konya’nın Konyalının kaderi bu.

Yerseniz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Parasızlığı ahlak örter. Ahlaksızlığı para örtemez.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Fatih Caddesinde yayalar üst geçitleri kullanmadan karşıdan karşıya geçmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.