Konya’nn Yitik Tarım Toprakları
09 Mart 2022, Çarşamba 08:32Tarımın önemini, tarıma elverişli toprakların değerini öğrendik, Allah ürün bulamayarak öğretmesin. 2014 verisi, ülkemde 2005-2014 arası 10 yılda 2573000 futbol sahası büyüklüğünde 27 milyon 825 bin 64 hektar tarım arazisi inşaata kurban gitmiş. Veri 2014 ama tarım arazilerinin yok edilişi bugünkü iktidar dönemiyle kısıtlı değil. Toprak rant kaynağı olunca böyle gelmiş ancak bıçak kemiğe dayandı, umarım artık böyle gitmez. Klasik yöntem; önce nüfus artışı, beraberinde hızlı kentleşme, kentsel alan genişlemesi, ortaya çıkan çevre sorunu. Şehrin hava, su ve toprak kirliliği ile verimli toprak kaybı ve ekonomik ve ekolojik sonuç azalan beslenme potansiyeli ile dışa bağımlılık. Kendi kendine yetememe.
2013 yılında Selçuk Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü hocaları Sn. Hale Akseki ve Sn. M.Çağlayan Meşhur “Kentsel yayılım sonucu yapılaşmaya açılan verimli tarım alanları” başlıklı makalelerinde tehlikeye dikkat çekmişler aslında. Konya , tarım alanlarını koruma planı yapmış o yıllarda. 1960’lardan itibaren planlama geleneğine sahip kent Konya’da 1966-69 arası planların ve uygulayıcı iradenin var olduğu vurgulanmış. 1950 nüfusu 64.434 olan Konya 2010 yılında 1.303.373 nüfusa ulaşmış. İyi tarım alanları olarak güney, güneybatı, güneydoğu ve batı belirlenmiş. 1966 yılında yarışmalı imar planı ile sanayinin kuzeyde, konutların kuzeybatı ve batıda olması, güneyin ise tarım amaçlı korunması hedeflenmiş. 1983-93 arasında kentin kuzeye gelişmesi planlanmış, tramvay aksı ile de bu desteklenmiş. Son 50 yılda (2013’e kadar) Konya 17629 hektar tarım arazisini kaybetmiş. Bunda kentsel nüfus artışı ile kentin genişleyen sınırları karşısında arazinin kentsel kullanım değerinin tarım alanı olarak kullanım değerini aşması etken olmuş elbette. Bu açıdan bakılınca bugün Google taraması ile bile bu rakamın 2013 sonrası ciddi artış gösterdiğinin ortaya çıkacağı kesin. İnsanlara kaynak oluşturan alanların yaşam alanı ,yerleşim yerine dönmesinin acısını bugün çekmeye başladık, ileride daha çok çekeceğimizi bugün görüyoruz.
Konya Evliya Çelebi Seyahatnamesinde 9000’i aşan bağ ve bahçe, yabancının bağların içinde kaybolduğu, güzel sesli kuşların nağmesinden insanın hayat bulduğu, 7 çeşit buğdayı yetiştiren kent olarak tasvir edilmiş. O kadar eskiye gitmeyeyim, bugün dedemin Küçükkumköprü’deki bağını bulamam ben. Çayırbağı, Hocacihan ve elbette Meram eskiyi arıyor. Bunların Sn. Belediye Başkanlarımız da farkında. Zaten tarımdan sorumlu olan Büyükşehir Belediyemiz tohum, fidan, yeni ürünler mesela lavanta yetiştirme alanları oluşturma derdinde. Lavanta biliyorsunuz tarıma elverişsiz alanlarda yetişen ancak görselliği ve ekonomiye getirisi ile dikkat çeken ürün. Karatay Belediyemiz de lavanta bahçeleri oluşturmakta çok başarılı. Lavanta ve lâle bahçeleri Konya’nın turizm potansiyelini de artırır aslında. Meram Belediyemiz Bağ-ı Meram adıyla 18000 metrekarede üzüm bağı, meyve bahçesi kurmaya başladı. Bunlar gideni getirme çabaları. Kutluyorum kendilerini, Umarım imarlaşmada da titizlik gösterilir de bugünleri aramayız.
2012 tarihinde Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya’mın önemli STK’ları ile yapılan başkanlığını zamanın valisi Sn. Aydın Nezih Doğan beyin yaptığı bir çalışma raporu var. “Konya İli Meyvecilik ve Bağcılık Eylem Planı” ile sonlanmış çalışma ama bugüne kadar pek bir çalışma yapıldığını duymadım. Teşhis konmuş ama tedaviye geçilememiş. Belki Sn. Uğur İbrahim Altay kentin tarımsal çalışmalarından da sorumlu olarak yeniler veya değerlendirmeye alır bu raporu. Çiftçimizin %64’ü ilkokul mezunu, % 81.91 i herhangi bir destek almıyor, tesis kurma öncesi araştırma yapmayan % 86.82, kamu kuruluşundan bilgi almayan % 63.82, tesisleşme öncesi toprak analizi yaptırmayan % 77.52, zararlı mücadelesi hakkında destek almayan % 61.44, sulamayı yeraltı suyuyla yapan % 42, sulamada teknik destek almayan % 87.86, tarım sigortası yaptırmayan % 88.89. Sonuçta desteksiz yapılan ve bilgi eksikliği olan meyvecilik ve bağcılıkta ürün fiyat memnuniyetsizliği % 75.97. Organik tarım yapmayan % 91.99, organik tarım yapmama nedeni % 81.18 bilgisizlik. Bugün bu rakamlar umarım olumlu yönde gelişmiştir.
Gelelim tespitlere, Ahırlı ilçesinde sulu tarım var ancak bahçe kotu sulama kanalından yüksek , bu durumda maliyet artışı nedeniyle sulamadan efektif olarak yararlanılamıyor, soğuk hava deposu atıl .
Güneysınır ilçesinde soğuk hava deposu atıl.
Hadim’de soğuk hava deposu atıl.
Hüyük’te tarımsal sulama için gölet var ancak denetimsizlik nedeniyle çöplük halinde ve verimsiz
Ilgın’da soğuk hava deposu atıl, Seydişehir’de soğuk hava deposu olmaması nedeniyle Isparta’dan yararlanılıyor ancak bu durumda maliyet artıyor.
Taşkent’te var olan soğuk hava deposu işletilemiyor.
Fidan dağıtımında isabetsizlik, fiyatları üreticinin değil alıcının belirlemesi ve fiyat yetersizliği, kooperatifçiliğin gelişmemesi, pazarlama sorunları nedeniyle ürün gerçek değerini bulamıyor. İhracatcı firma çokluğu, uluslararası fuarlar, marka olabilecek ürün çeşitliliği, iklimin uygunluğu, tarım alet ve ekipmanlarına kolay ulaşım, lojistik avantaj gibi artılara karşın Konya meyveciliğinin ve bağcılığının istenilen düzeyde olmadığı belirtilmiş raporda. Şartlar iyileşmiş olabilir ama bugün Türk çiftçisinin sorunları gene bunlar . Çalışmada Eylem Planı da hazırlanmış ama herhalde orada öyle kalmış. Örneğin ekşi kara, gök üzüm, yeşil çekirdekli kuru üzüm, kişnişe coğrafi ürün tescil belgesi alınması planlanmış ama gerisi gelmemiş.
Konya’da Ziraat Fakültesi, Gıda ve Tarım Üniversitesi var, koordineyle pek çok şey yapılabilir. Tarımın daha da önem kazandığı günümüzde atılacak her adım çok değerlidir. Potansiyellerimizi değerlendirmek için ele ele ve koordineli çalışma gerekir. Planlar eyleme geçsin artık. Saygıyla.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
ahmet öztemel
11-03-2022 15:48Sn. Erkan rumuzlu beyefendi; Yazıları ve yorumları saygıyla bitirmek adetim olmuş. Eleştiriniz için teşekkür ederim. Dikkat edeceğim. Saygıyla
ahmet öztemel
11-03-2022 15:47Sn. Mevlüt Mülayim beyefendi; ben teşekkür ederim katkınız için. Araştırırken de yazarken de üzüldüm. Türkiye'de teknik adamlık yapan yabancı bir hocanın sözüydü "bu ülkede bilgililerin yetkisi yok, yetkililerin bilgisi yok" Hemen her bakanlık geçmişinde meslek dışı insanlar gelip geçmiş maalesef tarım gibi çok önemli alanda bile. O zaman sonuç bugünkü gibi oluyor maalesef. Tekrar teşekkür ve saygıyla
Erkan
11-03-2022 12:10Ahmet oztemel bey hergun ugur ozteke beye saygılar sunmaktan yorulmuyormusunuz dikkatimizi çekti hergun bir insan bir insana niye saygılarını sunsunki biraz garip geldide siz şunu yılda bir defa toptan saygılarını sunsanız ugur beyde aldım kabuk ettim dese vallahi gına geldik
Mevlüt Mülayim
11-03-2022 11:06Sayın Ahmet Bey, güzel konulara dokunmuşsunuz, teşekkür ederim. Selçuk üniversitesi Ziraat Fakültesini bu gün bilemem ancak ben orada iken çağıran yoktu, bu gün nasıl bilmiyorum keşke çağrılmış olsak ta bizde fikirlerimizi paylaşıp tarıma katkı sağlasak. Selamlar.