KONYASPOR’UN SALINDAN ONLAR TUTACAK (!)

Güzel bir sonbahar hafta sonunda bugün rahat bazı konulara değinmek sizleri de rahatlatmak, rahatlatamaz isek de üzmemek, sinirlendirmemek istiyoruz.

Ve bugün sıkı okurlarımızın fikirlerine saygı duyarak bazılarını sizlerle birebir paylayarak yazımıza başlıyoruz.  

BİLİM KURULU FİLAN FASA FİSO

Türkiye’de maalesef ülkenin yönetim şeklini idari mekanizmasını değiştirdik ama kafa karıştırmayı, doğruyu deneme yolu ile bulmayı, el yordamı ile yürümeyi bir türlü bırakamadık.

Yaklaşık 20 milyon öğrencinin kaderini belirleyecek olan yeni dönemde benim görüştüm hiçbir veli ne Sağlık Bakanına ne Milli Eğitim Bakanına ne de YÖK başkanına inanıyordu.

Niye?

Çünkü birbirimize olan güveni yıktınız.

Ama hep altını çizdik en büyük tehlike bizi yöneten Devleti ve Hükümeti temsile den insanlara olan güvendir.

Salgının en vahim döneminde başarısız olacaksın.

Bir yıl sonra başarısızlığı kabul edip Bakanı görevden alacaksın.

Bakan gidince iş bitmiş mi oluyor şimdi?

Yeni bakanla yeni dönem daha büyük muamma.

Bakın TEKENECİ OSMAN rumuzlu okurumuz şöyle diyor;

“Kardeşim çocuk okula başladı. Sınıf 56 kişi bu saçma sapan şartlarda bu çocuklar nasıl okuyacak? Pandemi nasıl bitecek? Parası olmayan çocuğunu nasıl okutacak? Neden bu devlet okulların fiziki şartlarını düzeltmek yerine ota çöpe para harcar? Bu ülkede eğitim sistemi sabote ediliyor.”

Vallahi dün oturdum Selçuklu’da Karatay’da, Meram’da Devlette ve özelde tanıdığım öğretmen dostlarıma bir bir tek tek sordum.

“Sizin okulda sınıf mevcudu nedir?” dedi.

Genel ortak cevap.

Kendilerini iyi pazarlayan, reklamını yapan, öğretmenini parlatan Selçuklu’da bir devlet okulunda 50-55 dahi kişilik sınıflar varmış.

Haaa gariban Karatay’da kenarda köşede ki okullarda 20-25 kişilik imiş sınıf mevcutları.

Mesela şehrin göbeğinde ki bir Devlet okulundaki hocamız ise şöyle diyordu;

“Bizde sınıf mevcutları 30-35 kişidir. Ama bizim okul BM gibi. Türk öğrencilerin okulun yüzde 20 sini oluşturuyor”

……………

Bu eğitim sistemi içerisinde geçen yılı bir nesli yok edenlere şimdi diyorsunuz ki “Bir şeycik olmaz, her şey güllük gülistanlık. Sizi yönetenlere teslim olun.”

Bu millet ve bizler zaten teslim olmuş durumdayız.

Ama Reis’i kandıran bu zihniyet güzel insanların kafasını karıştırmakta 10 numara iş yaptılar.

Hem eğitim sisteminin içine ettiler hem de kendilerine.

Yeni Bakan ile şimdi her şey muhteşem(!).

Gel de inanma. 

…………..

ZENGİN VE FAKİR

Bir kez olsun karşılaşıp şöyle çay kahve içme işi nasip olmayan ama hangi gazetede yazarsam yazayım hepsinde bizi en sıkı şekilde takip eden MECZUBUN BİRİ rumuzlu okurumuz para pul meşelisine öyle güzel ve net değinmiş ki.

Harfine dokunmaya kıyamazsınız.

Bakın ne diyor bu güzel yürekli okurumuz; 

“Bu meczup hep söylemedi mi para her ayıbı örter diye. Boşa mı konuşuyoruz burada.

Gariban hovardalık yapar vay namussuz gül gibi hanımına neden yaptı? derler. Zengin yapar ikinci hanımı aldı canım ne var bunda? derler.

Gariban 3 gün ödemez namussuz kaçtı derler, zengin keyfe keder haftaya vereceğim der parasını günlük fona yatırır ses çıkarmazlar.

Gariban ölür corona derler zengin ölür doğal ölüm derler.

Daha neler varda yazacak gözler kör kulaklar sağır olmuş emmi.

Ben Allah’a havale ettim sende et”

…………

Evet evet ben çoktan Allah’a havale ettim zaten.

OĞUZ OĞUZ BEYLE AYNI FİKİRDEYİZ

Yine Meczubun biri rumuzlu okurumuz gibi sıkı vefalı okurlarımızdan OĞUZ OĞUZ rumuzlu dostumuz ise 5 M işini şöyle yorumluyordu;

“Rızkın hayırlısı ihtiyaca yetendir. Milletin yediği, içtiği bizi bağlamaz. Tüketicinin 5 M den beklentisini de göz ardı etmemek gerekir. Fiyatlara zam yapınca, satmayınca sorun çözülmüyor. Millet içeceğini ilkel metotlarla evinde kendi üretip, zehirleniyor, birbirini zehirliyor.”

……………..

ESER(!)İ KORUMAK HASSASİYET İSTER

MUAZ ÖZTÜRK rumuzlu okurumuz hükümet meydanında ki KÜLTÜR HAVUZ unun son durumuna şöyle yorumluyordu;

“Havuz gibi böyle şeyleri hep saçma görmüşümdür, bu benim fikrim, başkası başka düşünür o ayrı. Ayrıca madem böyle bir "eser" yaptınız, onun bakımını da hassasiyet göstermek gerekiyor.

İster belediye, ister devletin değişik kademeleri, eğer bu veya buna benzer "eserlere" yapıyorsanız, onu birebir bir kişiye zimmetlemeniz gerekiyor, ya değilse olanlar malum...

Bir kişiye zimmetle, bakımını, temizliğini, onarımını, korumasını o yapsın, bak o zaman esere”…

…………

ALİ YAPACAK VELİ BOZACAK

Bizi Konya dışından takip eden dostumuz ise aynı duruma mizahi bir yolla yaklaşıyor;

“Sn. Uğur abi; Ama "Ali yapacak Veli bozacak" elbette, şarkıdaki gibi.

Şaka bir yana, maalesef çok yazık oluyor.

Saygıyla

Ahmet Öztemel”

…………….

Yasal ve helal olan her görüşe saygı duyup yer vermeliyiz.

Bu insanlar bizim öz be öz kendi insanlarımız.

Görüşlerine ister katılın isterseniz katılmayın.

Ama ne olur kızmayın. Linç etmeyin. Sövmeyin.

“Acaba dediklerinde doğruluk payı var mıdır?” diye bir zahmet sorgulayıverin. 

KONYASPOR YÖNETİMİNİ AYAKTA ALKIŞLIYORUM (!)

Vallahi ilk günden bu yana açık net bağıra bağıra hem söylüyorum hem de altını çizerek yazıyorum.

Konyaspor Başkanlığından önce iyi bir hukukçu ve güvenilir siyasetçi olarak uzaktan tanıdığım Konyaspor Kulübü Başkanı Sayın Fatih Özgökçen genel kurul sonrası her attığı adım her yaptığı icraat ile olumlu yönde beni inanılmaz şaşırtıyordu.

(Yönetimindeki birileri kesinlikle hariç)

Bir önceki Başkan Hilmi Beyden sonra Fatih Başkan adeta BERLİN DUVARI’nı yıkıyordu.

…………..

Tabii bu arada Fatih Başkanın yönetim içinden gelen olumlu gördüğü her teklife iyi niyetle sıcak baktığını duyuyorduk.

Ve son olarak Konyaspor yönetiminin Fatih Başkanın yapmış olduğu süper ince düşünceli vefalı hareket ilk günden bu yana bütün icraatın üzerine tüy konduruyordu(!)

…………

Belki dikkatlerinizden kaçmıştır.

Hatta bizim yerel spor basınındaki vefakar yürekli temiz mesai arkadaşlarımızda bunu böyle görmemişlerdi.

PEKİ BAŞKAN VE EKİBİNİN SON İCRAATI NEYDİ?

Konyaspor kulübü kendilerini 365 gün göklere çıkartan. Hatayı, yanlışı görmezden gelen. Sportif başarısızlığı yağmura, çamura, hakeme gökteki buluta yükleyen Konya spor basınını bağrına basan yönetim tüm arkadaşlarımızın isimlerinin yazılı olduğu yeni formalardan kendilerine birer tane hediye etmiş(!)

Eeeee ne de olsa bu arkadaşlarımız ölü sezon dediğimiz yaz aylarında bile her gün spor sayfalarını Konyaspor ile doldurur, Konyaspor için çalışırlar.

………….

Yönetime tavsiyemiz bir sezon boyunca Konyaspor’un sadece üç maçını değerlendiren ve izlemek zorunda kalan İstanbul spor basınının aman o on kişisini unutmayın.

Çünkü zor günde, acı günde sizin salınızdan onlar tutacaklar (!)

……………

Konya’daki Konyaspor toplantılarına her basın organından birer kişi çağırarak büyük titizlik gösteren yönetim ve Başkanın akıl hocaları(!) aman haaaa siz İstanbul basınındaki o on kişiye şirinlik yapmayı ihmal etmeyin.      

Hele hele gururla servis yaptığınız fotoğraflarda gazeteciler otururken koskoca Başkanı onların arkasında ayakta tutun ki Başkanla birlikte Konyaspor’un ağırlığını iyi hissettirelim(!)

Çünkü İstanbul’da başkan ev sahibi ya (!)

(Yemek yenilen o mekanı sosyal medyadan öğrenebilirsiniz.)

………….

KOSKOCAMAN NOT: Değerli okurlarımız vefakar taraftarlarımız ve çilekeş meslektaşlarım. Konyaspor bölümü kafanızı karıştırdı ise ne olur Konya – İstanbul örneklemesinde tüm yazdıklarımı ters düşünürseniz ne demek istediğimi anlarsınız.

Kimse anlamadı ise Fatih Başkan anladı.

O da bana yeter. Yeterde artar bile.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Zihinleri kapalı olanların temel problemi ağızlarının sürekli açık olmasıdır

NE ZAMAN ADAM OLURUZ? 

Plakasız motor sürücüleri tek yönlü yolda ısrarla ters yönden gelmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.