KONYA’YI İYİ TANIMAK GEREKİR
09 Kasım 2021, Salı 08:04Bugün maalesef yine şehir ile şehrin insanı ile ilgili sıkıntı bazı konuları dile getireceğiz. Biz bu çirkinlikleri dile getirdikçe pek sevilmediğimizi, hatta tepki aldığımızı da biliyoruz.
Alma hiç değilse birazcık eğriye eğri, doğruya demeye çalışalım. Olmaz mı?
…………
O zaman izninizle hafta sonunda kamuoyuna yansıyan bir iki belgeli konudan başlayalım.
Hem de bunlar Devletin resmi kaynaklarından açıklanan resmi belgeli konular.
……………
Hafta sonunda Konya’nın en merkezi göbeğinde diyebileceğimiz bir kafede tabancalı vurmalı kanlı bir olay yaşanıyor.
Mahalle Selçuklu Ferhuniye Mahallesi.
Kafede 14 yaşında bir kız çocuğu oturuyor.
Başka bir kız çocuğu elinde tabanca ile geliyor ve oturan kız çocuğunu bacağından vuruyor.
Buna malum “ayağına sıkma” derler değil mi?
Konya Polisi hemen harekete geçiyor.
Ve tabancalı kızı yakalıyor.
Olayı birkaç saatte çözüyor.
Kızı vurduran kişi vurulan kızın babası çıkıyor.
Bu işin vurdurulma konusundan vurulma işine kadar her şey profesyonelce. Camide kılık değiştirmeye kadar hepsi maşallah (!) filmlerdeki gibi.
(Daha fazla ileriye gitmeden burada noktayı koyuyorum)
………………
Yine hafta sonu.
Bu kez tesadüf yine Selçuklu.
Işıklar Mahallesi’nde iki grup arasında tartışma çıkıyor. Tabancalar bıçaklar konuşuyor.
Sonuç;
İsmet Toker, kardeşi Bayram Toker, Mustafa B. ve Burak B. ile kimliği belirlenemeyen 1 kişi yaralanıyor.
Sonra İsmet Toker ve kardeşi Bayram Toker ölüyor.
Yaralı sayısı 3 oluyor.
………….
Konya polisi bunları da yakalıyor.
………………
Önce Konya Emniyet Müdürü Engin Dinç’e tüm ekibine ve konunun bizi ilgilendiren basın medya birimine sonsuz teşekkürlerimi iletmek istiyorum.
Çünkü Engin Müdür göreve gelir gelmez bu bölüme direk müdahil oldu.
Olayların basına doğru birinci elden bilgi ve görüntülerinin verilmesi konusunda titiz davrandı.
Sonuçta Konya polisi ister cinayet olsun ister kaza her türlü üzücü durumu Devlet kanalı ile basınla dolayısıyla kamuoyu ile paylaşıyor.
Buda önce bizlerin sonra sizlerin doğru bilgi aktarımımızı sağlıyor.
Sadece hafta sonunda ölümlüsünden yaralamasına gündeme gelen iki konuyu detaysız sizlere aktardım.
………….
Peki ne demek istedim.
Huzur şehri Konya’da.
Mübarek insanların beldesi Konya’da.
…..
Uzatırım bu süslü cümleleri.
Bu kadar muhteşem bir şehirde hiçbir şekilde şehir ve bizler söylendiği gibi ne mübareğiz ne de mükemmel.
Peki neden?
Çünkü insanlar artık patlama noktasında.
Patlayanlarda zarar veriyorlar.
Pazar gününden bu satırları yazıncaya kadar şöyle bir düşündüm.
Konya’da, Konya’da yaşayan bizlerde de değişiyor?
Bize ne oldu?
…………
Olay aslında psikologların, PDR cilerin falan filan.
Ama onlarda kendilerinden korktukları için doğruyu laaaak diye söyleyemezler.
Asla kitabın ortasından konuşamazlar.
Çünkü herkes farklı farklı korkular içerisinde.
Hepimizin bir bunalmışlığımız var.
Herkes öfkeli.
…………
Pek neden?
Dolduk, dolduk beyler.
Ama maddi ama manevi insanımız artık omuzlarındaki yükün altında ezilmeye başladı.
Ve zayıf anımızda ister öfkemize yenilelim isterseniz zaaflarımıza.
İnsanların patlaması farklı farklı olur.
Ama demedi demeyin.
Bu millet patlıyor.
Bakın dün bizde tam bu konuları konuşurken 30 yıllık dostum patronum Erdal Kara şu yaşanmışlığı benle paylaşıyordu;
“2008'de selektör yapma tartışmasında çıkan kavgada iki şoför önce küfürleşiyorlar daha sonra ikisi de aracından iniyor karşı taraf ince bir sopayla yaklaşıyor, abimiz de keser ile araçtan iniyor ve o an bir anlık sinirle adamın kafasına vuruyor, 8 saat sonra adam vefat ediyor ve ölüme sebep olup 13 yıl ceza alan abimiz bana şunları söyledi:
" O an münakaşaya girmek için hevesli davranmayıp yoluma baksaydım ve o olaydan 2 ay sonra birisi bana sen trafikte böyle bir tartışma yaşamışsın deseydi, inan hatırlamazdım bile. Ancak ben, bir hiç uğruna bir cana kıydım.
Akılda yer bile tutmayacak bir mesele için 13 senem dört duvar arasında boşa gitti, ömrüm gitti, o gün o olaydan iki saat önce anaokuluna bıraktığım oğlum şimdi üniversiteye gidiyor ve ben onun en güzel zamanlarında yanında değildim.
Bir anlık öfkeyle kapalı duvarlar arasında yıllarımı boşa heba ettim.
Parasız kalan eşimi ve çocuğumu sefalete mahkum ettim.
Şu anda da hâlâ ekonomik çöküntüdeyiz, iş de bulamıyorum."
Özgürlüğünüze mal olacak her şeyden uzak durun bir kötülük görmüş iseniz hukukî yolları tercih edin şu 3 günlük ömrü bir de parmaklık arkasına sığdırmayın.
Bırakın hata yapan yapsın sizin dövmenizle trafik kültürü düzelmeyecek ve trafikte her gün adam dövseniz günde 10 tane adam döversiniz belki de ölen taraf siz olursunuz. Trafikte kimseyle kavga etmeyin, mesele dayak atmak ya da kavgadan korkmak meselesi değil. Haklı ve güçlü de olsanız sonu hüsran olabiliyor. Evinizden içeri girdiğinizde evladınıza annenize babanıza eşinize özgürce sarılmanın verdiği keyif ya da hâlâ yaşıyor olmanın güzelliği, trafikte "haklı olmaktan" çok daha keyiflidir.”
………………..
Ben alacağım dersi aldım.
İnşallah alanlar olur.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İyi insanı secdelerinden değil, doğru sözünden ve emanete ihanet etmesinden tanırsınız.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Babalar dedeler yavrularını kucaklarına alıp direksiyona geçmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Seyfi ATAMER
09-11-2021 11:45Harika bir yazınızdan dolayı size teşekkür ediyorum. İnşallah sizin dediğiniz gibi yaşar ve hareket ederiz
Düzeltme
09-11-2021 11:11Emanete ihanet etmemesinden olması gerekmezmiydi....