KORONALI HAYAT
17 Kasım 2021, Çarşamba 08:28Dört ay sonra iki yılı olacak.
Ülkemizde şu ana kadar yaklaşık 850 bin insan hasta oldu bu yüzden.
Bu sayı nüfusumuzun 1/100’ü demek.
Çevremizden her 100 insandan birisi yakalanmış bu hastalığa.
Vefat sayısı da 74 bin.
Bu sayıya göre hastalığa yakalanan 9 kişiden, 1’sinin hayatını kaybettiği söylenebilir.
Gayri resmi rakamlara göre ise vefat sayısı, bunun iki katı görünüyor.
Mesela;
Türkiye’nin her ilinde teşkilatı bulunan Türk Tabipler Birliği’nin açıklamalarına göre, vefat sayısı 148 bini geçerek, 150 bine çok yaklaşmış.
Türk Tabipler Birliği’nin açıklamalarına göre koronavirüs sebebiyle ülkede vefat edenlerin sayısı 150 bin.
Ana muhalefet partisi CHP’ye göre de vefat edenlerin sayısı 150 bin.
Ayriyeten daha başka çevrelerde var, vefat sayısının açıklananın çok üstünde olduğunu iddia eden.
Dört ay sonra iki yılını dolduracak koronalı hayat.
O zamana kadar yeni hasta ve vefat sayısı ne olur bilinmez.
Kafasına esip, çekip gider mi aramızdan?
Rahat bırakır mı insanları?
İnsanlar rutinine döner mi yakın zamanda?
Yeniden rahat bir nefes almaya başlar mı insanlar?
Normal ve eskisi gibi olur mu hayat?
Önümüzdeki ilk dört ay için çok zor tabi.
Bu kafayla olacak gibi görünmüyor çünkü.
Sebep?
En önemli sebep bizatihi insan.
Sonra başka sebeplerde konulur önemine göre araya.
İnsan demişken, ona bakalım önce.
Tedbirler, kurallar fora.
Aramızda hayatı iki yıl öncesine döndüren bir sürü insan var.
Maske ve mesafe böyle insanlar için nostalji sanki.
Saflar ve mesafeler kapalı ve açık mekanlarda omuz omuza, nefes nefese.
Demek ki özlemişler bir birlerinin nefesini. Yanaşmasalar, koklamasalar olmayacak bir birlerini.
Kamusal ve özel alanlarda görülen manzara böyle.
Aşı mı diyeceksiniz?
Acaba hayatı iki yıl öncesine döndürenlerin tamamı aşılı mı?
Olmayabilir..!
Hem olsalar bile ne yazar?
Aşının insanları koronavirüsten tam olarak korumadığını aylardır söylemiyor mu bilim insanları?
Aşılı olanlar da hastalığa yakalanmıyor mu?
Vefat etmiyor mu?
Bulaş riski taşımıyor mu?
En önemli sebep insan.
Sonra kamu ve yönetenler.
Sağlık Bakanı Dr.Fahrettin Koca o da görevi gereği olmalı, her gün koronavirüsle mücadelenin gereğine ısrarla vurgu yapıyor.
Bir Sağlık Bakanı kaldı devlette koronavirüsle savaşı sürdüren, denilebilir.
Bakan bey her akşam yeni vaka ve vefat sayısını açıklarken, en başta aşı olmak üzere öteki önlemlere vurgu yapıyor.
Öte yandan yerel yönetimlerde hepten bıraktı bu işi.
Valiler, belediye başkanları, ilgili kurumlarda döndü iki yıl öncesine.
Bir Sağlık Bakanı’nın mücadelesi yeter mi, belayı defetmeye?
Ülkemizde her gün 20-25 bin arasında seyreden yeni vaka sayısı.
Her gün neredeyse bir uçak ya da 5 otobüs dolusu insanımızın bu sebepten hayatını kaybetmesi.
Kime ne söylüyor bu rakamlar?
Kim ne anlıyor bu rakamlardan?
Bu arada aşılama oranları da bir hayli düşük ülkemizde.
84 milyon nüfuslu ülkemizde, toplamda 118 milyon aşı yapılmış şu ana kadar. İki doz aşı bile değil bu sayı. İki doz aşı olanların Türkiye ortalaması yüzde 80. Birinci doz aşı olanların ortalaması ise yüzde 90.
Nasıl bir mücadele bu böyle?
Korona berdevam.
Tedbirler, kurallar rafa.
Bakan Koca tek başına ne yapsın bu durumda?
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.