KÖŞEYE SIKIŞTIRMAK İSTİYORLAR (2)
27 Kasım 2021, Cumartesi 08:01Biliyoruz pandeminin tüm dünya da yansıyan olumsuz gelişmeleri, ülkemiz üzerine oynanan yıllar yılı devam ede gelen ekonomi ve para politikası üzerine oynanan oyunlar, batının sürekli bize ayar vermeye kalkışması ve bizi sadece emir eri olarak görmek istemesi, üstelik yıllar yılı gelen batı bağımlısı yanlış ekonomi politikaları. Şimdi bunları görmezden gel ve ağzını doldura doldura şimdi millet mazot benzin kuyruğunda diye yönetimi başarısızlıkla suçlamaya kalk ve “ego”nu tatmin et ekran karşısında.Madem bu kadar bilgiçlik taslıyorsun be adam o zaman soyun siyasete de profluğunu orada göster,hararetli hararetli bağırmalarını kürsüden aktar,belki sana cevap verecek başka müdafi bulursun.Her neyse boş konuşmalardan ziyade içi dolu v eçzöüm odaklı olmayab çalışalım diyorum lakin önce şu ne idüğü belirsiz batının kendisini iyice tanımak anlamak lazım.Onu anlamadan yapılan her yorum kadüktür.
İşte burada bahsedeceğim husus batı konusunda ne denli bilgi sahibi ve akılcı yorum ve tespitleri bulunan Sayın Mehmet Ali Bulut beyin şu değerlendirmesini istifadenize sunmak istiyorum ki batıyı daha iyi anlamak ve üzerimize oynanan oyunları bilmek açısından.
“Ey bu milletin hadimleri! Malumunuz olsun ki batı ikidir. Biri; nimetlerinden bizim de yararlandığımız; Hıristiyanlık hakikatinden beslenmiş “rahmani” batıdır.
Diğeri ise; Roma dehasından ve Yunan felsefesinden nemalanmış, vahye karşı kör, hakikate karşı muannit, İblise hizmet eden pagan (sükeler) Batıdır. Habil ve Kabil gibi biri birine zıttırlar. O yüzden de şu beriki ötekini pusturmuştur!
Bizim Batı diye muhatap aldığımız ve karşımızda bulduğumuz bu paganist ve vicdansız kurumsallaşmış batıdır. Kuran bizi şu “kurumsallaşmış batı” (Yahûd ve Nasârâ)’ya karşı uyarıyor:
“(Ey Müslüman) Sen kriterlerine kesin kes uymadıkça, ne Yahudiyet (Yahudiler değil) ne de Hıristaniyet (Hristiyanlar değil) (kurumsallaşmış batı) asla senden razı olmazlar. Onlara de ki: “Sizin (şeytani dehanın eseri olan keyfi ve küfri usul ve kriterleriniz değil), asıl, Allah’ın gösterdiği yol (hüdâ) doğru yoldur. (Ben ona uyarım)” (Ey Müslüman) Sana gelen ilimden (Kur’an’dan) sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine boyun eğer ve uyarsan, bilmiş ol ki, Allah’tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır (Kimse sana yardım edemez, ettirmez Allah). (Bakara, 120)
Bu batı, 60 senedir, kapısında beklettiği Türkiye’ye her türlü ikiyüzlülüğü sergiliyor ve yine de Türkiye, (Araf, 176) ayetinin ifade ettiği kelbin tabiatına yakın bir zavallılıkla onların kapısında dil sarkıtıp duruyor… Türkiye sırf Müslümanların yanında görünmemek için şu utançlı hali modernlik adına garpdan kopmamak adına sineye çekti. Üstelik de kendi halkının hayrına olacak hiçbir insani usul ve kriterini de almak istemeden… Tabii millet de batıya karşı hep çekinceli idi.
Peki, milletin batıya karşı çekincesi boş muydu? Elbette hayır. Şu batıya karşı var olan tepkinin diri tutulması elzemdi, halkın ‘istinkâfı’ (uzak durması) devleti de korudu…
Kur’an “Rahmani olan Batı”yı ise şöyle tanıtıyor.
“(Ey Muhammed! Veya Ey Müslüman) Müslümanlara düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin kesinlikle Yahudiyet (Siyasallaşmış Yahudilik (=Siyonisitlar, Neoconlar, Evangelistler) ile Allah’a şirk koşanlar (Bugünkü paganist batı) olduğunu görürsün. Yine iman edenlere (Müslümanlara) sevgi bakımından en yakın olanların da “Biz Hristiyanlarız” diyenler olduğunu mutlaka görürsün. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır. Onlar büyüklük de taslamazlar.” (Maide, 82)
Rahmani batının Merkezi bugün New York’tur. Ama pıstırılmış, bastırılmış ve sesi fazla çıkmıyor. Şu anda ipler ve güç öteki batının, kurumsallaşmış batının elinde… O da Deccaliyet manasıyla, ekser işlerinde İblise hizmet ediyor. Vatikan dahi onların kontrolü altında”….
Evet, Sayın Bulut’un değerlendirmesi böyle. Bahsetmek istediğimiz konuya dönecek olursak küresel istemin sömürü odakları hedefine aldığı Ülkemizi diz çöktürmek için akla gelmedik oyunlar peşinde hile ve desise gırla gidiyor. İşte bunu anlamak için sırf iktidar düşmanlığı olmak yerine sadece geçmişin tecrübe ve ışığı altında olayları vicdani süzgeçten geçirip analiz etmek ve düşünmek gerekiyor. Akıl ve iz’an gerekiyor. Fikrin ve siyasi yelpazen ne olursa olsun bugün iktidarda karşıt görüşlü biri de olsan onların yap dediklerini yapmadığın müddetçe hedefte ve topun ağzındasın. Ya bu TV’de evrim geçirip bağıranlar arka planda nara atıp kıs kıs gülerek elini ovuşturarak çökmemizi bekleyenler çıksınlar da birde şöyle TV’lere bunu şöyle herif gibi yüreklice söylesinler de bilelim onların vatansever olduklarını ya ne olur yani?
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.