KRİPTO PARA VE İSLAMDAKİ YERİ
21 Nisan 2022, Perşembe 09:57Para, bir ekonomide mevcut mal ve/veya hizmetlerin satın alınması, borçların ifası ve birikim amacıyla kullanılan maddi, sanal yahut kripto değerdir.
Para öncesi ekonomik hayatta alım-satım işlemleri takas ekonomisi çerçevesinde bir malın başka bir mal ile değişimi suretiyle yapılmakta iken bu durumun ihtiyaçların karşılıklı olarak uyuşmaması sorununu gündeme getirmesi sebebiyle insanoğlunu farklı arayışlara itmiştir. Bu arayışın beraberinde mübadele özelliği olan, değerini koruduğu gibi değerleri de ölçen ve de en önemlisi ekonomide herkesçe kabul gören, karşılıklı ihtiyaçların uyumundan bağımsız bir değerin ortak para olarak kabulü, ekonomik aktivitelerin de daha az maliyet ile daha hızlı gerçekleştirilmesini sağlamıştır.
İlk olarak değerli madenler ve özellikle de altın ve gümüşler ekonomide para olarak kullanılmaya başlanmıştır. Mal para kavramı ile ifade edilen altın ve gümüşün en büyük özelliği, kendisine atfedilen bir değer olmasa bile bizzat kendisinin ekonomik bir değer olmasıdır. Kıymetli madenlerin taşınması ve muhafazasında yaşanan zorluklar ve riskler beraberinde temsili parayı gündeme getirmiş ve elinde bulunan kişiye, üzerinde yazan miktarı altın ve/veya gümüş olarak ödemeyi taahhüt eden kâğıt paralar piyasaya girmiştir. Bu süreci, kendinden bir değeri olmadığı gibi ibrazı halinde değerli maden taahhüdü de olmayan, bir devletin ya da otoritenin yasal olarak kendisine değer atfettiği itibari paralar takip etmiştir. Sonraları itibari paranın her an çekilebilmesine olanak veren ve banka kartı olarak örneklendirebileceğimiz dijital paralar ve karşılığı itibari para olmayan ve her an nakde dönüşemeyen sanal paralar günlük hayatımıza girmiş ve 2008 yılından itibaren de kripto (şifreli) paralar günümüz ekonomisindeki yerini almıştır.
Kripto paralar, şifrelemeye dayalı çalışma prensibi olan, bir merkez tarafından kontrol edilmeyen ve çalışma prensibini Blockchain veri tabanı sayesinde gerçekleştiren ve değişim aracı olarak kullanılabilen dijital değerlerdir. Blockchain (blok zincir) veri tabanı; data, hash ve bir önceki bloğun hash’i birleşimiyle oluşan dağıtık bir çalışma prensibini içermektedir. Zinciri oluşturan her bir bloğun bilgi kısmını içeren datalar ve bunların parmak izine benzeyen eşsiz kodları olarak adlandırılan hash ve her yeni işlemin, kendisinden önceki bloğun da imzasını içeren yapısı ve iş kanıtı sistemi ile kendinden sonraki her işlemi önceki işlem ile şifreleyerek birden çok bloğu birbirine bağlamak suretiyle yapılan işlemlerde güvenliği artırması ve bir siber saldırı ihtimalini en aza indirmesi kripto paralara olan algıyı pozitif yönde etkilemektedir.
Piyasa hacmi trilyon dolarları bulan kripto paraların merkezi bir otorite tarafından kontrol edilmemesi, transferinin hızlı ve güvenilir olması ile birlikte gizliliğin de temini, kripto paraların olumlu yanlarını oluştururken yüksek volatiliteye sahip olması, çalınma vb. durumlarda muhatabın olmayışı ise kripto paraların olumsuz özellikleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kripto paraların işlem hacminin ve talebinin günden güne artması, İslam ekonomisi anlamında da konunun önemini artırmış ve İslami anlamda refah ile sosyal adaleti sağlama sorumluluğu olan paranın zekat gibi belli yükümlülükleri de içermesi, kripto paraların fıkhi manada caiz olup olmadığı konusunu da beraberinde getirmiştir. İslam’da para olarak temelde sadece altın ve gümüş kabul edildiğinden, güncel para çeşitlerinin de yine altın veya gümüşe endeksli olması, işlemlerin dinen sıhhati açısından en makbul olanıdır. Kripto varlıkların ise ülkemizde ve dünya genelinde finansal varlık mı, para mı yoksa emtia mı olduğu konusunda ortak bir görüş bulunmamaktadır. Sistemin tam olarak idrak edilemeyişi, kara para aklama, yasa dışı kazançların transferi ve muhatabın olmayışı vb. hususlar yönünden kripto varlıkların net bir şekilde haram ya da helal olarak nitelendirilmesini ve bilinen para çeşitleri ile kıyasını zorlaştırmakta olup genel manada caiz olmadığı yönünde fetvalar ağırlık kazanmaktadır. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu; “kripto paraların arkasında merkezi bir finans kuruluşunun olmayışı, devlet teminatını içermemesi, spekülasyona ve kara para aklama amacıyla kolay kullanımı, kendi özünde belirsizlik taşıması, aldanma ve aldatma risklerinin üst düzeyde olması ve güvencesinin bulunmayışı” sebepleriyle kripto paraları mevcut durumda dinen uygun görmemiştir.
Bununla birlikte; kripto paraların devlet otoritesi tarafından kabul görmeyişi sebebiyle mübadele fonksiyonunu icra edememesi ve İslami kurallar uyarınca uygun olmadığı gerekçeleriyle caiz olmadığını beyan eden ulema olduğu gibi kara para aklama, kaçakçılık ve spekülasyon maksadının olmaması şartıyla Bitcoin ve Ripple gibi kripto paraların mübadele, değer saklama ve para transferi işlemlerinde kullanılmasının caiz olduğunu belirten ve kripto paranın fıkhen zenginlik hesabına dahil edilerek üzerinden zekat verilmesi gerektiğini ifade eden görüşler de mevcuttur.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Yusuf Cihad DEMET
28-04-2022 03:43Katkınız için teşekkürler. Kripto varlıkların para/finansal varlık/emtia olarak kabulü, bu varlıkların ülkemizde ne şekilde vergilendirileceğini belirleyecek.Sonrasında ise "kara para aklama riski ve güvenceden yoksunluk" sorunlarına çözüm getirildikçe de verilen fetvaların netleştiğini göreceğiz. Selamlarımla.
Oğuz Oğuz
24-04-2022 01:33tam yazarken sayfa yenileniyor yazdıklarımız boşa gidiyor. yazdığım cümlelerde yanlış anlaşılma olmaması için düzeltmek isterim: Fed 1910'lardan 2008 Lehman brothers krizine kadar toplam 1 trilyon basmışken, 2008 den 2019 a kadar 8 trilyon dolar banknot basmış ve pandemi ile piyasada dolaşıma sürdüğü banknotu 28 trilyon dolara çıkarmıştır. Bugün dünyada tüm devletlerin bastığı toplam banknot karşılığı yaklaşık 100 trilyon dolar karşılığındadır zannediyorum. Yinede ekonomistler bizden iyi bilir tabi. selâm ve saygılarımla.
Oğuz Oğuz
23-04-2022 21:05para sorun değil de rezerv para sorun değil mi? sonuçta kripto da eşsiz, emsalsiz gibi gösterilmeye çalışılsada, süper bilgisayarlar tarafından kopyalanabilecek, çalınabilecek, çoğaltılabilecek bir olgu olmasına rağmen, piyasada oluşan dolar balonunu sönümlemek, ve varlıkları sinsice ele geçirmek amaçlı çıkartılan bir sistem. Fed'in kurulması ile Dolar standart karşılığı önce 100 % sahip olunan ve güvende saklanan altın olan, daha sonra 60% a inen, daha sonra 40%, akabinde 25% e ve Vietnam savaşı'nın akabinde oluşan bunalım ile karşılıksız basılmaya başlanmıştır. Matbaada fotokopi çoğaltılan kağıt parçası batık Amerikan doları dünyada tereddüt oluşturunca, Suud Kralı Faysal 'a baskı yapılmış, kabul etmeyip öldükten sonra oğlu Kral Halid ikna edilerek Suud petrolü hiç bir garantısı karşılığı olamayan dolar ile satılarak, piyasada işler, ve güvenilir hale getirilmiştir. pandemiye kadar 1 trilyon dolar basan Fed, pandemi ile birlikte 30 trilyon dolar basıp piyasaya dağıtmıştır. Dünyada belki 100 trilyon dolar karşılığı nakit para varken belki 400-450 trilyon dolar borç oluşmuş ve bunun belki 300 trilyonu Abd'lilere aittir. bu paranın bir şekilde emilip, borçların kapanması veya yüzüdürülmesi icap eder. daha fazla basmak daha fazla soruna sebep olmaktadır. Dünyada ekonomiyi altın ve gümüş ile çevirmekte çok zordur. çünkü 215 bin ton altın rezervi ( 3 katlı bir apartman kadar) ve endüstride yaygınca kullanılarak sürekli dolaşımı azalan 1 milyon 150 bin ton gümüş rezervi ile bu işlerin dönmeyeceğide çok açıktır. Bakalım kripto para nasıl patlayacak, yada nasıl kontrol altına alınacak.