KUDÜS SIRADAN BİR ŞEHİR DEĞİLDİR (1)

Bugün başımıza gelenlerin temelinde İslam hayat nizamının kalplerimizde hükmü yerine nefsin dünyevi meselelerin yer/işgal etmesi sonucu büyük bir düşüş başlamıştır.

Nefsin arzu ve istekleri ile meşgul olan dünyevi hırslar başta zevki sefa mal edinme hırsı ve kibri ön plana mancınık gibi fırlatarak bizlerin islamın kalpleri fetheden kardeşlik zaviyesinden bakmamızı değil tamamen ben merkezli yaklaşım içerinde egoyu tatmin penceresini açtırarak herkesin kendi kulvarında yürümesini sağlamış, buna da kalbimizi hasret ettiğimizden dolayı,  kaybedenler, ezilenler,    sömürülenler ve bir araya gelemeyip dışlananlar hatta batılıların kulu kölesi olanlar maalesef hep bizler yani Müslüman kesim olmuştur.(Bilhassa Ortadoğu Coğrafyasındaki Arap Liderlerin İşbaşında Tutulması için Halklara yaptığı Zulümler Ortadadır.)

Lanetlenmiş bir kavim olan Yahudi’nin tarih sahnesinde huzur bulması hep Müslüman toplumların gölgesinde gerçekleşmiştir. Özgürce yaşamaları, dinlerini muhafaza etmeleri baskı görmemeleri Müslümanların sayesinde birer gerçekçi vakıa iken bunların günümüzde en azılı İslam düşmanı olmaları onların genlerinde sakladıkları bozgun inkâr ve sapkınlıklarını ve kendi teolojilerinin dünyayı kendilerinin yönetme anlayışlarından kaynaklanır. Bunun için acımasızca saldırır, yıkar, yakar, öldürür ve kan akıtmaktan hoşlanırlar.

Bu Yahudi Siyonist teşekkülü kendilerini 1948 yılında türlü entrikalarla devlet teşkilatlanmasında bulduğunda dünyanın neresinde bir Yahudi varsa Filistin topraklarına göç ettirilmiş Müslümanların ellerindeki toprakları zorbalıkla alınarak büyük eşkıya devletlerinin de yardımıyla dünyanın başına Ortadoğu coğrafyasına bir bela bir kanser hücresi olarak getirilmiş, halen en iyi şekilde USA ve RUS tarafından korunarak varlığını ve menfaatini temin ve tesis yolunda sanki koruyucu aktörleri sayesinde herkese kafa tutar hale gelmiştir.

Yaşadıkları her coğrafyada yıkıcıcılık ve fitne şiarları olduğundan ekmek yedikleri tekneye hep nankörlük etmişler, el altından daima kendi menfaatlerini şiir edebiyat sanat ticaret vs gibi vurucu ve bir milletin hayat damarı olan membaını ele geçirip onları yanlış yola yönlendirip kendi emellerine alet etmeyi hep becermişler bu vesileyle sülük gibi kan emicilikleri ile ve bir yarasa gibi kendilerini saklayıp kollamaları ve korona virüsü gibi o devlete bulaşarak aşısını kendileri olmaları için ne gerekiyorsa yapmışlar hep siyonizmin derin felsefesini dünyayı ele geçirme ve yönetme planlarına uygun hale getirmişlerdir.

Kibirli ve aşırılık yanlısı olan aşkenaz Yahudileri ellerindeki silahları iyi askeri eğitimleri ve teknolojik destek almaları ile dünyayı ele geçirme ve yönetme zihniyetinin kendilerinde olduğunu hakim ve egemen kılmak için yakıp yok etmeyi merhametsizlikleri birleştirerek dünyanın nefretini kazanmalarına rağmen beşli çetenin alttan alta desteği ile hep haklı konumda gösterilmişler çünkü medyayı ellerinde bulundurdukları için her bir şeyi dünya kamu oyundan sakladıkları için gaddarca yöntemleri ve yönetim anlayışları dikte ettikleri bağnazlıklar hep şirin gösterilmiştir. Masum oldukları ve soykırıma uğradıkları ve mazlum oldukları yazılan eserlerle çekilen holiwud filmleri ile tescillenmeye çalışılmıştır.

Siyonizm biriktirdiği aşırılığı ve zehri nedense hep sayelerinde adam oldukları ve varlıklarını sürdürdükleri Müslümanlar üzerine olmuştur. Öfke güç hırs ve intikamlarını sadece Müslümanlardan çıkarma yoluna giden Yahudiler ispanyadaki Hıristiyanlardan katliama uğradıklarında onları o hengâmeden kurtarıp çıkaran ve gemileriyle İstanbul ve İzmir ve selaniğe taşıyan Osmanlı devletiydi. Tüm kusmuğunu ve zehrini Filistin bölgesindeki yaşayanlara adayan bu şerli ahlaksız ve Siyonist devlet en fanatik ırkçılardır ve kozmopolit ve entel takıntıları ile günümüzde ticaretin sembolü olmuşlar dünya ekonomik piyasasını kontrol ve denetim mekanizmalarını kullanarak dizginlerini ele almışlar evangelistlerle beraber siyonizmi daima en üst düzeyde ve derin düşünce felsefi kurumu olarak görmüşlerdir.

Eylem ve söylemleri aşırı ırkçılık soykırım uygulama yerinden yurdundan insanları etme acımasızlık ve merhametsizlik, kibir ani saldırı göçe zorlama intikam üzerine bina eden Yahudi siyonizmi Kudüs üzerindeki planları ilede dünya Müslümanlarını göz ardı ederek yıkma ve yok etme planlarını durmaksızın sürdürmektedir.