KUL HAKKI
31 Ağustos 2019, Cumartesi 10:15Bütün günahlar, tövbe edilmesi halinde Allah tarafından bağışlanırken, kul hakkı, inananların affına bırakılmıştır. Bu yüzden üzerinde kul hakkı bulunan kimse, kıyamet gününden önce hak sahibiyle helalleşmelidir. . O hakkı yok saymak; affedilmeyen suçlardan birisidir.
Sosyal hayata ait kurallara baktığınız zaman; bunu açıkça görebilirsiniz. İnsan hakkının korunması önceliği teşkil eder.
Hz. Peygamber (s.a.s.), üzerinde kul hakkı bulunan kişilerin, hak sahibi olan mazlumlardan helallik almalarını öğütlemiştir. Bunun yapılmaması durumunda hesap gününde haksızlık yapan kişinin salih amellerinin, haksızlığı ölçüsünde alınarak hak sahibine verileceğini, eğer verilecek salih amel bulunamazsa o zaman da mazlumun günahlarının zâlime yükleneceğini belirtir (Buhârî, Mezâlim, 10)
BU OLAY ÇANAKKALE SAVAŞINDA YAŞANMIŞTIR.
Kocadere köyünde büyük bir sargı yeri kuruluyor. Kimi Urfalı, Kimi
Bosnalı, Kimi Azerbaycan' lı, Kimi Adıyamanlı, Kimi Gürünlü, Kimi Halepli çok sayıda
yaralı getiriliyor…
Bunlardan biri Lapseki' nin Beybaş Köyündendir ve yarası oldukça ağırdır.
Zor nefes alıp vermektedir. Alçalıp yükselen göğsünü biraz daha tutabilmek için
Komutanının elbisesine yapışır. Nefes alıp vermesi oldukça zorlaşır ama
tane tane kelimeler dökülür dudaklarından.:
‘Ölme ihtimalim çok fazla… Ben bir pusula yazdım… Arkadaşıma
ulaştırın…’
Tekrar derin nefes alıp, defalarca yutkunur:
‘Ben…Ben köylüm Lapseki’li İbrahim Onbaşı dan 1 Mecidiye borç aldıydım… Kendisini göremedim. Belki ölürüm. Ölürsem söyleyin hakkını helal etsin’
‘Sen merak etme evladım’ der Komutanı, kanıyla kırmızıya boyanmış alnını
eliyle okşar. Az sonra komutanının kollarında şehit olur ve son sözü de
’söyleyin hakkını helal etsin’ olur…
Aradan fazla zaman geçmez. Oraya sürekli yaralılar getiriliyor.
Bunlardan çoğu daha sargı yerine ulaştırılmadan şehit düşüyor. Şehitlerin üzerinden
çıkan eşyalar, künyeler komutana ulaştırılıyor.
İşte yine bir künye ve yine bir pusula. Komutan göz yaşlarını silmeye daha fırsat bulamamıştır. Pusulayı açar, hıçkırarak okur ve olduğu yere yığılır kalır. Ellerini yüzüne kapatır, ne titremesine ne de göz yaşlarına engel olamaz…
PUSULADAKİ NOT:
‘Ben Beybaş Köyünden arkadaşım Halil’e 1 mecit borç verdiydim. Kendisi beni
göremedi. Biraz sonra taarruza kalkacağız. Belki ben dönemem. Arkadaşıma
söyleyin ben hakkımı helal ettim.’
Üzerinde kul hakkı bulunan kimsenin, hiçbir maddi bedelin geçerli olmayacağı kıyamet gününden önce hak sahibiyle helalleşmesi gerekir. O nedenle; yaşadığımız hayatta; kul hakkına dikkat etmek, imanımızın ve inancımızın gereğidir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.