Kur?an Ailesi (3)
17 Şubat 2017, Cuma 07:53Meşrû evlilikleri kolaylaştırılmak. Şer odakları zinayı ve ona giden yolları ne kadar kolaylaştırıyorlar, ne kadar teşvik ediyorlarsa; Müslümanlar da meşru evliliği, ondan daha fazla teşvik etmeli ve kolaylaştırmalıdırlar. Bu, evlenenlere yardımcı olmayı da, evlilik masraflarını aşağılara çekmeyi de içine alır. İslam’ın özünde olmayan ve onun ruhuyla bağdaşmayan başlık paraları yahut astronomik mehir pazarlıkları, anlamsız nişan-düğün masrafları bu cümleden sayılabilir.
2. Nikâha ilmen, aklen, bedenen hazırlanmak. Nikâh ibadetiyle ilgili doğru bilgileri temel kaynaklardan ve bilen üstatlardan öğrenmek gerekir. Evlenecek kişi, evliliği, evleneceğine yakın bir zamanda düşünmelidir. Seçeceği eş adayını evleneceği sene düşünmelidir. Çok erkenden başlayan düşünmeler, kurgular, planlar tamiri güç yaraların açılmasına sebep olabilmekte; gerçekleşmeyen emeller bedenen, zihnen ve manen insanları yıpratabilmektedir. Beşik kertmesi gibi İslam dışı uygulamalar yahut çok uzun ve anlamsız nişanlılık dönemleri de benzer sakıncalara sebep olmaktadır.
3. Meşru dünürlük, nişanlılık, düğün. Müslümanın her şeyi Müslümanca olmalıdır ki yapıp ettikleri ibadet olsun. Müslümanın düğün derneği de Müslümanca/İslamî ölçülere uygun olmalıdır. Nikâh öncesi yapılan tüm merasimler, kurulacak olan yuvanın temelleri mesabesindedir. Sağlam olmayan temeller üzerine, güçlü ve sağlam aile yuvaları kurulamayacaktır. Sözgelimi İslam ile bağdaşmayan nikâh öncesi beraberlikler, birliktelikler; bu günahlardan sonra kurulacak olan yuvanın hayır ve bereketini azaltacaktır.
Günümüzde pek çok genç, ben ciddi ciddi ilerde evliliği düşünüyorum diyerek flört yapmayı savunabilmektedir. Hâlbuki bu işleri yapan gençler, ilerde hayatlarını birleştirmiş olsalar bile bu evlilik, önceden yaptıkları bu günahları, günah olmaktan çıkarmaz. İki binli yıllarda yapılan bir araştırmaya göre, evlilikleri sorunlu kadınların % 63’ü kendileri tanışarak, % 27’si ise görücü usulüyle evlenmiştir. Evlilikleri sorunlu olan erkeklerin ise % 65’i eşini kendisi bulmuş, % 32’si görücü usulü ile evlenmiş, % 3’ü ise zorla evlendirilmiştir.(10 Şubat 1999 Sabah Gazetesi) Demek ki bugün çoğu kimsenin savunduğu tanışarak evlilik, aile sorunlarını sanıldığı gibi azaltmamakta, aksine artırmaktadır. Zira adayların bu tanışma döneminde birbirlerine samimi olamayacakları, rol yapacakları ve tecrübesiz gençlerin bu yolla birbirlerini doğru dürüst tanıyamayacakları açıktır.
4. Allah’ın emri peygamberin kavliyle cümlesini anlamak. Aslında bu cümle, bismillah gibi, meşru ailenin patentidir. Nasıl ki her işin başında çekilmesi gereken besmele, her hayırlı işin meşruluk patentidir, bu anlamlı cümle de meşru nikâhın patentidir. Ancak bu patent, tabelada/kuru sözde kalmamalı, yuvanın bütün aşamalarına yansımalıdır. Bu cümle, evliliğe Allah adına, peygamber onayı ile adım atmak demektir. Bu patentle başlayan evlilik merasimlerinde asla haramlar olmaz. İçki âlemleri, kadın erkek birlikte çılgınca eğlenceler olmaz.
Nikâhın içindeki şartlar cümlesinden olarak da şunları sayabiliriz:
1. Besmele ile Allah adına dünya evine girmek. Bizim kültürümüzde dünya evine yatsı namazından sonra yapılan dualarla girilir, yeni evliler önce şükür secdeleriyle yeni hayatlarına merhaba derler. Böyle bir birliktelikten, hayırlı nesiller beklenir. Bunun için kültürümüzde, yaramaz çocuklar için besmelesiz tabiri kullanılır. Bunun anlamı, anne babası, besmele ile yani Allah’ın ölçülerine göre temelini atmamışlar, çocuğu yetiştirmemişler demektir.
2. Besmeleye sadık kalmak. Allah adına kurulan aile yuvası, Allah’ın ölçüleri doğrultusunda varlığını sürdürmelidir ki bu sözüne sadık kalsın. Aksi takdirde dua ve besmeleyle temel atıp, besmeleye aykırı davranışlar sergilemek bu sadakati zedeleyecektir.
3. Yuvayı vahiyle beslemek. Vahiy ruhların gıdasıdır. Bedenler gibi ruhlar da acıkır. Vahiyle beslenmeyen yahut yetersiz ve dengesiz beslenen ruhlar, stres ve buhranlar içerisinde sorunlar üretmeye devam edecektir. Onun için, İslam ailesi, anlaşılarak okunan Kur’an sedalarıyla beslenir ve şenlenir.
4. Anlaşmazlıklarda İslam’ı hakem kabul etmek. Elbette insanın olduğu yerde problemler olacaktır. Önemli olan sorunlardan kaçmak yahut sorunları görmemek değil, sorunları sağlıklı yaklaşımlarla çözebilmektir. Bunun için tarafların kabul edeceği bir üst kurul olmalıdır. Yüce Allah’ın ölçüleri bu konuda tarafları razı edecek, problemlerin çözümünde hakemlik görevini yerine getirecektir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.