KURBAN İBADETİNİN ÖNEMİ
30 Ağustos 2017, Çarşamba 08:06Mübarek hac ve haram (hürmet edilmesi gereken) aylardan zilhicce ayına Allah'ın lütfuyla erişmiş bulunmaktayız. Zilhicce ayınız, arefe gününüz ve kurban bayramınız mübarek olsun. Allah Tealâ, nice bayramlara hepimizi sağlık ve afiyetle ulaştırsın.
Kurban ibadetinin dinimizdeki yeri ve önemi çok büyüktür. Kurban, Kur’an-ı Kerim, Sünnet ve icmâ ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de deliller mevcuttur. Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir (Sâffât, 37/107).
Kurbanın meşruiyetine işaret eden başka âyetler de vardır:
“Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (Hac, 22/28),
“Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık.” (Hac, 22/34),
“Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik. Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hac, 22/36-37),
"O halde Rabbin için namaz kıl, kurban kes." (Kevser, 108/2)
Bu âyetlerde zikredilen hayvan kesiminin, et ihtiyacı temini için olmadığı, bunların ibadet amaçlı birer uygulama oldukları gayet açıktır. Et ve kanların Allah’a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlâs ve takva olduğunun bizzat âyetin metninde yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır.
Hz. Peygamber (s.a.s.) Efendimiz de kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamberin (s.a.s.), meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir (Tirmizî, Edâhî, 11; bkz. Buhârî, Hac, 117, 119; Müslim, Edâhî, 17).
Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban bayramında Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmiştir (Tirmizî, Edâhî, 1; İbn Mâce, Edâhî, 3).
Yine bir hadislerinde "Bugün ilk işimiz, (bayram) namazı kılmak, sonra dönüp kurban kesmektir. Kim böyle yaparsa sünnetimize uymuş olur. " (Buhari, İdeyn 3) buyurmuştur.
Diyanet İşleri Başkanlı'ğımız bu yıl da Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) ile işbirliği yaparak başta ülkemiz olmak üzere 130'dan fazla ülkede vekalet yoluyla kurban organizasyonu düzenlemiştir.
"Kurbanlarımız Kardeşlik İçin" sloganıyla her bir kurban veya kurban hissesi için yurt içinde 850 TL, yurt dışında 600 TL bedel belirlenmiş olup vekaletini TDV'ye vererek kurbanlarını kestirmek ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak isteyen kardeşlerimiz 1 Eylül tarihine kadar kurban bayramının 1. günü de dahil il ve ilçe müftülüklerine, cami görevlilerine, TDV şubelerine müracaatla makbuz karşılığında ve www.diyanetvakfi.org.tr adresindeki ilgili hesap numaralarına online işlemler ve kredi kartıyla vekalet işlemini gerçekleştirebilirler. Bu yılki hedef 275.000 kurbandır. Size de bu güzel çalışmaya destek olmanızı tavsiye ederim. Allah bütün ibadetlerinizi ve kurban ibadetinizi kabul eylesin.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.