Mağfiret İklimine Girmenin Adıdır Berat

Önümüzdeki Cumartesi gününü Pazar’a bağlayan gece, Berat Kandilidir. Berat Kandili, birçok dini ve ahlâki güzelliklerin yaşandığı mübarek Ramazan ayını müjdeleyen kutlu bir gece olup, hayat yolculuğumuzun en bereketli duraklarından biridir.  

Mevlâmızın bizler için sunmuş olduğu mübarek bir geceye, günahların bolca bağışlandığı, hatalar ve kusurlar için bağışlanma dileyenler için affın sağanak sağanak yağdığı yeni bir fırsat gecesine Berat gecesine yaklaşmanın sevincini yaşıyoruz.                                                                                     

Sözlükte borçtan, suç ve cezadan kurtulmak anlamlarına gelen Berat, Dinimizde ise günahlardan temizlenmeyi, Allah’ın rahmetine ve affına nail olmayı ifade etmektedir. Berat, kırılan gönülleri onarma, dargınlık çemberini kırma, kin, nefret ve intikam duygularını aşma günüdür.

Bu gece kurtuluş gecesi. Berat, nedamet ve umut zamanıdır. Berat gecesi ellerin ve gönüllerin semaya açıldığı kutlu gecedir. Rabbimize yönelip mağfiret iklimine girmenin adıdır Berat.    

Bu gece mağfiret gecesi. Bu gecede yapılacak ibadet ve iyiliklerin fazileti büyüktür. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) bu geceyi ibadetle geçirmiş ve kıldığı namazın secdesinde şöyle dua etmiştir. “Allah’ım! azabından affına, gazabından rızana sığınıyor, senden yine sana iltica ediyorum. Şanın yücedir. Sana yaptığım senayı senin kendine yaptığın senaya denk buluyorum. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim.”(.Et-Tergib ve’t- Terhib, C:2, S. 119.)

Bu gece Rızık isteyenler için rızkın bolca verildiği gece. Bu gece dua etmek isteyenler için duaların ret olunmadığı bir gece. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), bizim de bu geceyi ibadetle geçirmemizi tavsiye etmiş ve şöyle buyurmuşlardır. “Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece güneş doğuncaya kadar dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve şafak sökene kadar: Tövbe eden yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Hastalığına şifa isteyen yok mu, şifa vereyim. Daha ne gibi istekleri varsa istesinler, vereyim.”(İbn Mace, İkametü’s- Salat, 191.)                                                                                                                                                                           

Çok zor zamanlardan geçiyoruz. İnsanlığın üzerinde salgın hastalık kol geziyor. Bu gece tüm insanlığın bu hastalıktan kurtulması ve şifa bulması için çokça dua etme vaktidir. Bu kandil birlik ve beraberlik içinde aynı safta toplanıp Ülkemiz, Milletimiz ve tüm Ümmet-i Muhammed için duada bulunma vaktidir. Bu gece tüm Müslümanlar için sağlık, sıhhat ve afiyet isteme vaktidir.

Ömür, bizim en kıymetli sermayemizdir. Her saatimiz hazine, her dakikamız servet değerindedir. Seneye bu günlere kavuşmak için ömrümüz yetmeyebilir. Durum böyle iken bu değeri ölçülemeyen fazileti bol olan bu gece de af dileyenlerin günahı ne kadar çok olursa olsun, İsterse binlerce koyunun üzerlerinde bulunan tüyler kadar bile olsa affedildiği gecedir.                                                                                       

Bu gece mübarektir. Bu gece rahmettir. Çünkü bu gece hayrı isteyenin hayra kavuştuğu gecedir. Bu gece gönüllerin gecesidir. Bu gece mutluluğumuzu paylaşalım. Allah merhametlidir merhamet edeni sever. Herkese merhamet edelim. Allah affedicidir affedenleri sever.

Bu gecede Tövbe ve istiğfarda bulunalım. Çünkü bu gecede Rabbimizin Efendimizin diliyle bizlere müjdesi var. Bu müjdeden yararlanmak için günahlarımıza, isyanlarımıza ve hatalarımıza tövbe edelim, bağışlanma dileyelim. Çünkü Yüce Allah tövbe edenin tövbesini kabul etmektedir.

Bu duygu ve düşüncelerle idrak edeceğimiz Berat kandilinin insanlığın salgın hastalıktan kurtuluşuna, barış, huzur ve saadetine, bütün Müslümanların kurtuluş beratını almasına vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Gönülden Muhabbetlerimle…