MALİYETSİZ ÇÖZÜM ARAYIŞLARI
04 Mart 2024, Pazartesi 00:01Bildiğimiz gibi Merkez Bankası Başkanımız görevden affını talep ederken yerine gelen başkanın basın toplantısını tüm ekonomi çevreleri gibi bende merakla takip ettim. Sayın Başkan ve ekibine ekonomi çevrelerinin güveninin tam olduğunu söyleyebilirim. Şunu açıkça söylemeliyim ki Türkiye’nin ekonomik olarak ne yaşadığını ve ne yapması gerektiğini biliyorlar. Sayın Başkan yardımcısı Cevdet Akçay beyin konuşmasında kopan linkleri tamir etmeye çalıştıklarını, buna bağlı gelen verilerle yeni bir politika geliştireceklerini açıkça söyledi.
Açıkça söyleyemediği kısmı ise yapılacak yerel seçimler öncesinde durumu idare etmeye çalıştıkları ancak enflasyonun en öncelikli meseleleri olduğunu ve enflasyonla mücadele konusunda ellerindeki tüm araçları kullanacaklarını da ısrarla belirtti. Hatta yıl sonu hedefi için iddialı diyenlere iddialı olmasa kendiyle çelişirdi anlamına gelen bir tabir (Oksimoron) kullandı.
Her ne kadar siyaset seçimlere odaklanmış olsa da ne sokak ne piyasalar seçimle değil sonrasında olacaklarla ilgileniyor. Her gün ekonomi çevrelerinde seçim sonrasına dair çeşitli senaryolar görmek mümkün. Kimi çevreler uçuk kaçık kur fiyatlarken kimi çevreler de faizlerin artacağını söylüyor. Günah keçisi ilan edilen kredi kartları ile alakalı onlarca senaryo gündeme gelirken, motorlu taşıtlar vergisinin geçen sene olduğu gibi 2 kez alınması ve ÖTV oranlarının yükselmesi gibi seçenekler de konuşuluyor.
Fakat seçim öncesinde siyaset kurumu maliyetsiz bir süreç istediği için topu ortada çevirerek zaman kazanmaya çalışıldığı apaçık ortada. Aksi takdirde kamuoyunda seçim sonrası için bunca senaryo konuşulmasının ne anlamı ne faydası var. Ben konuşulan senaryolara değil ortada somut olarak duran verilere bakmayı tercih ediyorum. Ocak ayı bütçe açığı ortaya çıktığında seçim sonrası ek vergilerin hayata geçeceğinden emin olmuş oldum.
Adı “Sıkı Para Politikası” olan ama her nedense günlük olarak bankaların elindeki fazla likiditeyi geri almaya çalışan bir Merkez Bankası varken şunu da anlamış oldum sıkı para politikası uygulanır gibi gözüküyor ama işin maliye ayağı bol para politikasına devam ediyor. Birde sadece genelge olarak arşivlerde yerini alan kamuda tasarruf tedbirleri var ki hepinizin takdirine bırakıyorum. Hakikaten tasarruf edecek kamu tarafı neden her gün onlarca kuruma binlerce eleman alacaktır diye basın duyurusu paylaşır. Kamu ülkece yaşanılan ekonomik sorunların acaba farkındamıdır?
Maliyenin gelirleri ve giderleri arasında böylesi bir uçurum varken ve hazine bu oranlarla borçlanmaya devam ediyorken Sıkı Maliye Politikası ne zaman hayata geçer derseniz bilmiyorum. Seçimden sonra belki demekle beraber emin değilim. Dikkatinizi çekmiştir belki döviz bürolarının önlerindeki kalabalıklar. İhracatçı ve turizmci mevcut kur düzeyinden her ne kadar şikâyetçi olup akla ziyan kur seviyeleri belirtse dahi ülkenin selameti açısından kurun başı boş bırakılacağını düşünmüyorum. Adı dalgalı kur rejimi olmakla beraber uzun süredir kontrollü kur rejimi uyguluyoruz ve bunun seçim sonrası da devam edeceğini düşünüyorum.
Zira kuru kendi haline bırakmanın maliyetini bu ülke çok ağır bir bedelle ödemek zorunda kaldı.Enflasyon Merkez Bankasının %36 hedefine düşer mi bilemem ancak düşerse dahi sadece Tüik verilerinde düşecek bunu halk hissetmeyecektir.Ama Nisan Haziran döneminde enflasyon nerelere kadar gider derseniz %70 i çok rahatlıkla geçer diyebilirim.Sonrası düşmeyecek olsa dahi geçen yılın baz etkisi nedeniyle daha düşük rakamlar söz konusu olacaktır.
Merkez Bankası yönetiminin soruna ve çözümüne dair net olduğunu ve bir yol haritası çıkartabilecek etkinliğe sahip olduklarına eminim ancak enflasyonla mücadele konusunda yalnız bırakılmamaları mutlaka Maliye politikaları ile desteklenmesi gerekiyor. Son 10 yıldır yaptığımız gibi maliyetsiz çözüm arayışları içerisinde ekonomik deneylere devam edersek bu bizi hiç istemediğimiz yerlere götürecek.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Oguz Oguz
04-03-2024 12:21Linki kopartanlar ödüllendiriliyor. Seçim öncesi veya seçim sonrası enflasyon ile mücadele edildiğini veya edileceğini gösteren en ufak bir eylem veya söylem de yok. Ticaret bakanının görevden ayrılmak istediği konuşuluyor, Maliye bakanı çıkıp, TCMB para politikasında bağımsızdır, çözüm üretir biz de kamuda tasarruf yaparız diyemiyor. Enflasyonla mücadele kapsamında seçimden sonra benzine, elektriğe, suya, doğal gaza, ÖTV'ye, KDV'ye, emlâk vergilerine zam yapmayacağız, ek vergilere, ek MTV'ye sarılmayacağız demiyor. Enflasyonun 36 % hedeflendiği bir ülkede sınav ücretlerine 300% zam yapılıyor. Motorin, ayçiçek yağından pahalı hale gelmiş. 1 kg altın fiyatında yurt dışı ile yurt içi arasında 3000 dolar fark var, çok büyük para.