Marifet İltifada Tabidir

Kristof Kolomb yenidünya keşfi için çıktığı ilk seyahatten 528 yıl önce İspanya’ya döner.

Amerika kıtasının kâşifi olarak bilinen Kristof Kolomb, vakti saatinde Sultan II. Bayezid’e gelir ve “Eğer benim keşif masraflarımı karşılarsanız, bunu Osmanlı’ya mal edeceğim ve tüm getirileri sizin olacak” der. Her nedense Sultan II. Bayezid bu talebi olumsuz karşılar.

Yıllar sonra Barbaros Hayreddin Paşa, zamanın padişahı Kanuni Sultan Süleyman Han’a gider ve Amerika’nın fethi için talepte bulunur. Kanuni, Pargalı İbrahim Paşa’ya fikrini sorar. Pargalı İbrahim Paşa cevaben ”Ülkemize çok uzak olduğu, gemilerimizin okyanus yolculuğuna uygun olmadığı ve Akdeniz hakimiyetinin tehlikeye girebileceği için hiç teşebbüs etmeyelim” şeklinde rapor verir.

Tabi ki bu talebin olumsuz karşılanması muhtemel sebepleri arasında Amerika kıtasının uzak olması, idaresinin zor olacağı yanı sıra masraflı bir sefer olacağıdır. Dünyanın göz alıcı bir toprak bütünlüğüne sahip olan Osmanlı, acaba bu denli bir riske girseydi ne olabilirdi? Nasıl bir düzen olurdu? Acaba bugün ki dünya nasıl şekillenirdi? Muhakkak ki bu sorular çoğalır ve üstüne de hayıflanmalar olabilir. Ancak olayları o tarihe göre değerlendirmek gerekir… Geçmiş geçmişte kalmıştır. Bizlere düşen ise görülmüş olandan ders çıkarmak gerekir:  

Geçmişte denizler ne denli mühim ise bugün gökyüzü o denli önemli konumdadır. Bundan yıllar öncesinde planör gibi uçurulan İHA’lar vardı. Bunlar “Oyuncak” deniyordu… “Nasılsa hayalden öte olamaz. Bunları üretmek için harcanan para müsriflik olur” deniyordu…

Günümüzde durumun vahameti ortadadır. O işe yaramaz oyuncaklar düşmana kan kusturmaya devam ede dursun Milli Muharip Uçağına, Cirit füzelerine, Som füzelerine ve birçok projeye de aynı sözler söylendi. Söyleyenlerin niyetleri malumunuz ama bunlar gibi onlarca proje bir bir hayata geçer oldu.

Bu tarz girişimlere, siyasi görüşler ile engel olmamak, güzel olana destek vermek gerekiyor. Tam bağımsız bir Türkiye istiyor isek kenetlenmek, içerideki ifrazatları atmak gerekiyor. En önemlisi de CESUR olmamız, rüyalarımızın ve hayallerimizin peşinde çabalamamız gerekiyor.

Sözün özü ise “Marifet İltifata Tâbidir”