Marsta Doğacak İlk Çocuğun İsmi Ne olacak?
23 Ağustos 2022, Salı 00:27Bilim insanları; Dünya üzerinden bakıldığında, çıplak gözle en kolay görülebilen gezegenlerden biri olan Mars'a yönelik, özel üretilen insansız araçlar eşliğinde, sürekli keşif gezileri ve araştırmalar yapıyor. Bu araştırmalar Mars'ın özellikleri açısından oldukça mühim. Dilerseniz, Mars Gezegeninin kaç uydusu var, neden kızıl gezegen deniyor, özellikleri neler sorularının cevaplarını birlikte inceleyelim...
Mars, Güneş sisteminin dördüncü gezegeni. Roma mitolojisi içindeki savaş tanrısı olan Mars'a ithafen isimlendirilmiş. Yüzeyinde yer alan yaygın demir oksit nedeni ile kızılımsı bir görünüme sahibi olduğu için "Kızıl Gezegen" de deniliyor.
İnce bir atmosferi bulunan Mars, hem Ay'daki gibi olan meteor kraterlerini, hem de Dünya'daki gibi olan volkan, çöl, vadi ve kutup bölgelerini içermiş çehresi ile bir yer benzeri gezegeni. Bununla birlikte dönme periyodu ile mevsim dönemleri Dünya’nınkine bir hayli benziyor.
İki adet uydusu bulunan Mars’taki Olimpos Dağı, Güneş sistemi içinde bilinen en yüksek dağ olma özelliğine sahip. Marineris Vadisi ismi verilen kanyon da en büyük kanyonu. Bununla beraber Haziran 2008 tarihinde Nature dergisinde yayınlanan üç makalede açıklanmış olduğu gibi, Mars gezegeninin kuzey yarımküresinde 10.600 kilometre uzunluğunda ve 8.500 kilometre genişliğinde olan dev bir meteor kraterinin var olduğu saptandı. Bu krater, bugüne dek keşfedilmiş olan en büyük meteor kraterinin dört katı büyüklüğünde.
Mars, gezegenimiz gibi 3 katmandan oluşmakta. Bunlar; demir, nikel ve çoğunlukla kükürtten oluşmuş ancak içerisinde hafif elementleri de içeren yoğun bir çekirdek bileşenlerine sahip. Çekirdeğin üzerinde kayalık bir manto ve onun da üzerinde demir, magnezyum, alüminyum, kalsiyum ve potasyumdan oluşmuş bir kabuk bulunuyor.
Özellikle Dünya dışında güneş sistemi içerisinde sıvı su bulunması ile yaşam olabileceği ihtimali yüksek en önemli gezegen. Üstelik günümüze kadar gerçekleştirilmiş olan insansız keşif araçları gezegenin kutup bölgelerinde buzullara rastlamış durumda. Bu sebepten dolayı sürekli olarak takip edilen ve insanlı şekilde ulaşabilmek için hedef alınan bir gezegen
Mars bir gününü tamamlama konusunda da yaklaşık olarak dünya ile eşdeğerde. Dünya bir gün 24 saatte tamamlarken Mars ise sabunu 24 saat 40 dakika içerisinde tamamlıyor. O yüzden Mars'a ayak basıldığında gece ve gündüz süresi bakımından pek yabancılık çekilmeyecek. Konum açısından farklılık gösterdiği için Mars'ın Güneş etrafında dönme süresi 686 dünya gününe bedel. Yani bu durum dünyanın iki katı kadar süre içerisinde gerçekleşiyor. Bu doğrultuda Mars'ın güneş çevresinde dönmesi ile dünyaya göre mevsimleri 2 kat daha uzun süre yaşamakta.
Mars gezegeni sıcaklığı -87 dereceye kadar inmekte olduğu için oldukça ölümcül bir gezegen olarak bilinmekte. Mars atmosferi, Dünya atmosferi kadar kalın değil ve bu atmosferin %95 kadarı karbondioksitten oluşmakta. Mars'ta yerçekimi, Dünya'ya kıyasla %37 oranında olduğu için, hareket etmek oldukça güç. Örneğin Dünya'da zıplandığında 1 metre yüksekliğe ulaşıldığında, Mars'ta bu yükseklik 3 metre olmakta. Dünya hariç, Mars gezegeni, Güneş Sistemi içerisinde bulunan gezegenler arasında yaşam ve su içermesi en olası gezegen olarak karşımıza çıkıyor.
Mars'ın atmosferi %95 karbondioksit, %2.8 moleküler azot, %1.6 argondur ve eser miktarda su buharı, oksijen, karbon monoksit, su, metan ve diğer gazların yanı sıra çok miktarda toz içeriyor. Bu gazlar ve toz içeriği gezegenin gök yüzünü bronzlaştırıyor. Mars'ın yüzeyi genelde kayalıktan oluşmakla beraber yüzeyinde kanyonlar, volkanlar kuru göl yatakları ve hemen her yerinde kraterler bulunuyor.
Mars'ta en sık gözlemlenen doğa olayı toz fırtınaları. Genellikle güney yarımkürede ilkbahar ve yaz aylarında meydana gelen toz fırtınaları tüm gezegeni esir alabilecek derecede büyüyebilmekte. Bu kadar büyük fırtınalar ortalama her 10 yılda 1 olmakta. Hatta 2018'de yaşanan bir fırtına, NASA'ya ait Opportunity (Fırsat) isimli uzay aracını kullanılamaz hale getirerek, görevine son vermesine sebebiyet verdi.
İnsanlı uzay misyonlarının odağında artık Mars gezegeni yer alıyor. Günümüzde sadece Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Rusya değil birçok ülkenin uzay ajansları, hatta özel şirketler, “kızıl gezegen” olarak da anılan Mars’a insanlı ve insansız araç göndermek, dahası burada bir koloni oluşturmak üzere planlarını hayata geçirmeye hazırlanıyor.
Gerçekten de bazı astrobiyologlar, antik Mars’ı yaşam için Dünya’dan daha uygun bir beşik olarak görüyorlar ve gezegenimizdeki yaşamın uzun süre önce Mars yüzeyinde gerçekleşen güçlü bir patlama sonrası uzaya saçılan parçalarla taşındığından şüpheleniyorlar.
Mars'ta hayat arayan bilim insanları, yaşamın Kızıl Gezegen'in yüzeyinde değil, altında olabileceği ile ilgili fikirler ortaya koymaya başladı. Yeni araştırmalarda radyasyonun, yeraltı yaşamını destekleyebileceği ifade edildi.
Dünyanın en popüler girişimcilerinden olan Elon Musk, Mars’ta ölmek istediğini söylerken, bir yandan 2050 yılına kadar Mars’ta bir koloni kurmayı planladığını yüksek sesle ilan etti.
Neslini uzaya taşımaya çalışan insanoğlu, orada ikamet etmek için nüfusunun arttırması gerekiyor. Ay’da ve Mars’ta insanoğlunun yaşaması için şartları oluşturmaya çalışan insanoğlunun bir sonraki adımı ise uzayda “doğum” olacak gibi görünüyor.
İnsanların kalıcı olarak dünya dışında ikamet etmeleriyle ilgili hâlâ bilinmeyenler var
Sahiden doğum olursa Mars’ta doğacak olan “ilk çocuğun” ismi ne olacak?
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.