MASUMİYETİN ÖLÜMÜNÜ GAZZE’DE SEYRETMEK…

 Gazze’de masumlar ölüyor ve koca dünya aksiyon bir filmi seyrediyor gibi; işin ajitasyonunu nazara veriyor…

        İnsanlığın yitip gidişi karşısında koca koca kafalar ve fiyakalı despotlar arenalarda şahsi ve kirli emellerini tatmin etme iştahına kapılıyorlar…

         Her gün bine yakın insanlığın masumiyetini temsil eden ve incecik nazik vücutlara sahip melek-misal cesetler (çocuk cesetleri), zalimlerin attıkları bombaların altında cayır-cayır yanıyor. İnsanlığını yitirmiş ve şefkati sadece evlatlarına hasreden zalim beyinler, toplantı üzerine toplantı düzenliyorlar…  

         Bugünkü Gazze manzarası, bu dünyanın asla tekin olamayacağının ve iflahının mümkün olmadığının asli senedidir… 

         Mehmet Akif Ersoy’un ifadesiyle:

        “Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,

          Sade bir hâdise var ortada: VAHŞETLER denk.

          Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne belâ…

          Hani tâûna (veba) da züldür bu REZÎL istilâ!..”

          Ah o yirmi birinci asır yok mu, o mahlûk-ı asil,

          Ne kadar gözdesi mevcûd ise, hakkıyla sefil!..

          Kustu Masumun günlerce durup karşısına;

          Döktü karnındaki esrarı HAYASIZCASINA.

          Medeniyet denilen kahpe, hakikat, yüzsüz.”

          Saçıyor zırha bürünmüş de o NÂMERD eller,

          Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.

          Top, tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler..

          Şühedâ gövdesi, bir baksana dağlar, taşlar…

           O rükû olmasa, dünyada eğilmez başlar.

           Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

           Bir masumiyet uğruna yâ Rab, ne güneşler batıyor!

           Sen kî, â’sâra gümülsen taşacaksın.. Heyhât!

           Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât …

           Ey şehid oğlu şehid isteme benden makber (Mezar)

           Sana âğuşunu açmış duruyor PEYGAMBER…”

         Görüldüğü gibi beşerin, daha doğrusu zalimlerin iğrenç hisleri ile başlatılan savaşların, değişmeyen mantığı despotluk, hayasızlık, vicdansızlık, zalimlik, gaddarlık ve merhametsizlik üzerine kuruludur…

          Şimdi Gazze’de asıl ölenler, Filistinli çocuklar değil; asıl orda ölen insanlığın ortak vicdanıdır…      

           Bugün, bütün bir insanlık; kendi eliyle “Gazze” topraklarında mezarını kazmaya başlamıştır maalesef!... 

            Topyekûn mazlumların ölümü ve cefası karşısında sözüm ona “İSLAM ÜLKELERİ” nin suskunluğu ve riyakarane tavırları elbette göz ardı edilecek ve ıstırap duyulamayacak bir manzara değildir…

            Batının ikiyüzlü ve despot duruşu maalesef burada da kendini bütün berraklığıyla gösterdi ve “haza sen bir despotsun!” hakikatini haykırmış oldu… 

            Allah aşkına, bedelinin çocukların o masum yürekleri ve cesetleriyle ödendiği bir dünyayı  lanet etmek gerekmez mi?.. Batı dünyasına lanet olsun ve size mazeret uyduranlara da bin lanet olsun ve:

           “ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM!..” cümlesi sizin için mukadder olsun…

             Dünya zalimleri, bütün haydutluklarıyla küçücük bir karanın etrafını sararak adeta aç kurtlar gibi çıkacak bir masumun boynunu koparma yarışındalar. Bu yarış sizin sonunuz olur inşallah…

              Ey insanlık!.. Nereye kadar susacaksın?..

              İsrafil’in boru sesini mi bekliyorsun?..

              O yakılmış masum cesetler ve annelerin evlatlarının kefenlenmiş cesetlerine sarılarak kâinatı feryada boğan intizarları yetmiyor mu?..

               Ey İslam ülkeleri!..

               Sizi bu kadar suskunluğa mahkûm eden, ikircikli konuşmalara ve riyakar tavırlara iten nedir?..

               Allah aşkına, yoksa bir Allah’a ve ahiret gününe ve Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya inanmıyor musunuz?..

                İnanın şüphe duyuyorum!..

                Bu duruşunuzu lanetliyorum!..

                Bu duruşunuzu -her ne sebeple olursa olsun- kınıyorum!..

                Bu mazlum ve masumların kanın hesabı, özellikle Allah tarafından sizden sorulacağına eminim.

                Allah aşkına kime hizmet ediyorsunuz?..

                Bugün bu masumların yanında olmayacaksanız ne zaman olacaksınız söyler misiniz!..

                 Sizi, o masum çocuklar adına ALLAH’a havale ediyorum…

                 Allah’tan isteğim kimseyi sizin umudunuza bırakmasın!..

                 Çünkü siz zalime karşı çıkmayan ZALİMLERSİNİZ!..

                “ALLAH BİZE YETER, O NE GÜZEL VEKİLDİR”

                  Allah’ın bu kal’asına ve vekilliğine sığınıyoruz…

                  Yine “ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM!..”

                  Demek bize “FARZ” oldu…