MERAM TIP’TA GÖRDÜĞÜMÜZ DEKANLAR
23 Eylül 2019, Pazartesi 08:521982 yılında ideailst bir avuç insan bir araya gelerek Selçuk Üniversitesi’ne bağlı Meram Tıp Fakültesi’ni kurdu.
Kurucu dekan Prof.Dr.Asım Duman’dı.
Kurulduğu yıl 53 öğrenci ile eğitim- öğretime başlarken, 1950’li yılların başında Verem Hastanesi olarak kullanılan eski binada hastahane hizmetleri de vermeye başladı. Halkın rüyası bu şekilde gerçeklemiş oldu.
Prof.Dr.Asım Duman kurulan yeni fakültenin yaşaması ve hayatını devam ettirebilmesi için çok çalıştı ve olağanüstü bir çaba gösterdi. Bir tarafta türlü imkansızlıklar, bir tarafta da “olmaz” diyenlerin fazla olduğu bir dönemde Duman Hoca arkasına aldığı meslekdaşları ve şehrin bir kısım ileri gelenleri ile sadece “zor” olan değil, “imkansız” görülen bir zaferi kazandı.
Sonra ne oldu?
Sonrası can sıkıcı bir hikaye..Ayrıntya girmek istemiyorum. Sadece şu kadarını söyleyim..Her başarılı yöneticinin başına gelen, başarısız ve çapsız insanların arkasında durduğu ve organizasyonunu yaptığı dedikodu mekanizması Prof.Dr.Asım Duman Hoca için de çalıştırıldı. Maalesef bu süreçte Hoca’nın bu şehirde Tıp Fakültesi kuran adam olduğu gerçeğine falan bakılmadı.
Pazar günü bu yazıyı yazarken Tıp Fakültesi kökenli profesör bir dostum cep telefonumdan tesadüfen aradı ve ne yaptığımı sordu. Ona ‘Tıp’ın dekanlarını yazıyorum’ dedim. Tıp Fakültesi’nin kuruluş yıllarına şahitlik eden Hoca şöyle dedi.. “Aman ha..Asım Hoca’yı unutma. Bu fakülte onun eseri” dedi.. Böyle düşünenlerin sayısının bir hayli fazla olduğunu biliyorum.
1982 yılında kurulan Tıp Fakültesi’nde bugüne kadar 12 dekan görev yapmış.
Üniversitelerin internet sayfaları güncelleştirildiği için, geçmişteki dekan isimlerini düşünmek ve aramak bize düştü. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi adını alınca irternet bilgileri de güncellenmiş. Eski dekan isimlerine dolayısıyla da yer verilmemiş..
Neyse eski dekanların isimlerini bir şekilde hatırladık..
Çünkü onların görev yaptığı yıllarda bir kaçı hariç çoğuyla yıllarca oturduk kalktık. Bazı dekanlarla çok özel dostluklarımız oldu ve çok da özel anılarımız oldu. Ayrıca fakültenin gelişmesi için bulunduğumuz gazetelerde yıllarca haber yaptık ve köşe yazıları yazdık. Bulunduğumuz etkili ortamlarda, makam sahibi bürokrat ve siyasetçilere fakültenin yeni imkanlara kavuşması noktasında hatırlatmalarımız oldu. O dönemin rektör ve dekanları bizim bu çabalarımızı iyi bilir.İşte bu nedenlerden dolayı dekan isimlerini sırasına göre olmasa da hatırladık.
Kurucu dekan Prof.Dr.Asım Duman.. Kıbrıs kökenli olan Prof.Dr.Ali Ersöz. Prof.Dr.İbrahim Erkul. Prof.Dr. Dinçer Öğün.. Prof.Dr.Ünal Sert. Prof.Dr. Uğur Erongun. Prof.Dr. İnci Mevlütoğlu. Prof.Dr. Ergun Onur. Prof.Dr.Recep Memik. Prof.Dr. Ahmet Özkağnıcı. Prof.Dr.Hakkı Gökbel. Prof.Dr.Celalettin Vatansev..
Konu, Tıp Fakültesi’nin dekanları olunca ister istemez, dekanların hizmetlerine ve hangi işleri başardığına da bakmak gerekiyor. Ayrıca hangi dekanın hangi rektör zamanında ve hangi saikle dekan yapıldığına da bakmak gerekiyor.. Mesela arada FETÖ’cü olan ve FETÖ’den içerde yatan dekanlar var. Fakat konumuz bu değil. En iyisi biz iyi örneklere bakalım..
Dekan olan herkes yetenek ve meşrebine göre bir takım olumlu ya da olumsuz işler yaptı.Yeri gelmişken bir isimden özellikle söz etmek istiyorum.. Bir ara Prof.Dr.Uğur Erongun dekanlık yapmıştı.Erongun Hoca beyin cerrahıydı. 28 Şubat döneminin dekanlarındandı. Hoca, sosyal demokrattı. Fakat 28 Şubat uygulamalarını ve zulmünü kendisi bir türlü kabul etmedi. Yukarısı ona ” kelle almasını” emretmişti. Başı kapalı öğrenci, başı kapalı öğretim görevlisi, başı kapalı idari personel tedirgindi. Milliyetçi, muhafazakar, dindar öğretim görevlileri tedirgindi. Dekan Uğur Erongun’da tedirgin ve rahatsızdı. Çünkü, o yukarının emirlerini insanlık ve demokrasi dışı baskı olarak görüyordu. YÖK ve dönemin üniversite idaresine karşı Erongun direnmeye çalıştı. Buna rağmen 28 Şubat’ta fakültede hasar oldu mu? Elbette oldu. Atılanlar, kovulanlar, memuriyetten tard edilen önemli yöneticiler ve hocalar oldu. Erongun direnmese hasar daha fazla olabilirdi. Şimdi Erongun İzmir’de emekli öğretim üyesi olarak yaşıyor ve çok hasta..
Gelelim Tıp Fakültesi’nin son dekanı, mevcut dekan Prof.Dr.Celalettin Vatansev’e..
Tıp Fakültesi dekanları içinde en az tanıdığım dekan Prof.Dr.Celalettin Vatansev.Kendisinin muhafazakar, dindar ve milliyetçi bir insan olduğunu herkes gibi ben de biliyorum.
Celalettin Hoca’nın ağabeyi olan Hüsamettin Hoca ile Numune Hastanesi Başhekim Yardımcılığı döneminde yakın dostluğumuz vardı. Hüsamettin Hoca şimdilerde Selçuklu Tıp Fakültesi’nde ve kendisiyle uzun süredir görüşemiyoruz. İyi bir insan ve iyi bir doktor.
Celalettin Hoca Meram Tıp Fakültesi’nde okudu. Bu bakımdan “orda doğdu, orda büyüdü” denebilir. Öğrencilik yıllarından tanıdığımız müşterek dostlarımız var. Celalettin Hoca’yı tanıyanlar onun çok başarılı bir genel cerrah ve çok iyi bir insan olduğu noktasında fikir birliği halindeler. Hoca, son yıllarda Konya’nın yetiştirdiği “en başarılı” cerrahlar arasında gösteriliyor. Öyle ki mesleki şöhreti Konya’yı aşmış vaziyette. Tıp dünyasında kendisinin çok ciddi ve saygın bir karşılığı var. Yine kamuoyunda saygın bir karşılığı var. Konya’da ünlü bir özel hastanede çok para kazanan bir cerrah iken, memur maaşı ile Döner Sermaye’den alacağı para karşılığında dekanlık görevini kabul etmesi (ya da ettirilmesi) önemli bir olay.
Vatansev, hatırladığımız kadarıyla 4 yıldır Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi’nin dekanlığını yapıyor.Dekanlığında da, Hoca başarılı. Vatansev, dekanlığa getirilirken fakülte ve hastaneyi aynı anda yöneteceği açıklanmıştı.
Öyle de gidiyor.
Şimdi haklı olarak okuyucular Celalettin Vatansev’in dekanlığa zamanında Tıp Fakültesi ve hastanesinde ne gibi işlerin yapıldığını merak ediyor.. Eilimizdeki sınırlı bilgilere göre onları söyleyelim.
Tıp Fakültesi gelir-gider dengesi bakımından Türkiye’deki en iyi tıp fakülteler arasına girdi.
Hastane son 4 yılda gelirini 3’e katladı.
Daha önce polikilinik sayısı günlük 2 bin iken, 5 bin rakamına dayandı..
Bölümler arasındaki husumet kaldırıldı. Ne yazık ki önceki dekanlar zamanında sadece bölümler arasında değil aynı bölümler içinde de müthiş bir husumet ve ayak kaydırma olayları yaşanırdı. Akedemisyenler birbirinin yüzüne bakmaz ve ve bazıları da kavga ederdi. Şimdi bu çirkinlikler yok.
Meram Tıp Fakültesi sağlanan tesanüt ve sükunet ortamından sonra; Türkiye’de bulunan 92 Tıp Fakültesi arasından öğrenciler tarafından tercih edilen 15. Tıp Fakültesi oldu.
Meram Tıp Fakültesi’nden mezun olan öğrencilerden yüzde 82’si TUS sınavlarında başarılı oluyor ve herhangi bir hastanede uzman olarak işe başlıyor..
Celalettin Vatansev’e yakın olmayan ve aynı fakültede görevli bir profesör dostumuz onun hakkında şöyle dedi bize “Hoca otoriter.Otoritesi kabul edildi. Ayrıca sevildi, sayıldı ve kendisini kabul ettirdi.”
Bu yazıda Tıp Fakültesi’nin dekanlarını yazdık..
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.