MERAM’IN ŞANSLI BAŞKANLARI TARİH YAZIYORLAR

Siz değerli okurlarımızı dostlarımızı ve bize inanın insanlara karşı büyük çok büyük saygım var.

Sizler bizim velinimetimizsiniz.

Kimseye kırgın kızgın değilim.

Sadece bazen yanlış anlaşılmak ağırıma gidiyor.

Dün çok üzüldüm.

Çünkü gerçekten bizi yazılarımızla tanımanız mümkün değil.

Biz kan ağlasak da şehir adına sizlerden gelenlerle kimseyi kırmadan dökmeden hakaret etmeden sorunu ya da sıkıntıyı birinci ele ulaştırabilmenin çabası içerisindeyiz.

Yani yeter ki bu şehir en iyisi olsun.

Yeter ki bu şehrin insanları mutlu olsun gülebilsinler.

Aksi takdirde şahıs olarak kimseden bir beklentimiz olmadı.

Olamazda.

Bu şahsımızın iyiliğinden filan değilim.

Bizde en az birileri kadar hatta daha da suçluyuz.

Kabahatliyiz.

Sadece mesleğin bize vermiş olduğu yükümlülük ve vicdan azabını azaltabilmenin sorumluluğundayız.  

Sağ olsun Erkan Bey dün şöyle yazmış;

“Uğur bey

Öncelikle sizin her gün yazılarınızı okuyan bir okurunuz olarak üzdüysem hakkınızı helal edin.

Yanlış anlaşıldığımı düşünüyorum.

Benim size eleştirim SN Uğur İbrahim Altay beyi göklere çıkartıyorsunuz.

Konya’nın o kadar sorunu var ki.

Eleştirim bundan dolayı idi

Sağlıcakla kalın”

………….

Erkan Bey sizi çok iyi anlayabiliyorum.,

Empati yapıyorum.

Ama sizden ve sizin gibi düşünenlerden ricam şu;

Bir şey yazabilme şansımız yok.

Siyaha siyah deme şansımız yok.

Çünkü yönetenler en ufak bir eleştiriye dahi tahammülleri yok.

Onlar kendi pencerelerinden baktıkları zaman bu şehir Dünyanın en büyük en güzel şehri diye görüyorlar.

Kendi açılarından haklı da olabilirler.

Biz bunu ortalamaya çalıştığımız zaman daha öncede dediğim gibi bizden kötüsü olmuyor.

Neyse bu konuyu bugünlük kapatalım olur mu?

Biz sizleri seviyoruz sayıyoruz.

Gerisini öbür dünyada hallederiz inşallah.

Cenab-ı Allah’ın yüce adaleti içimize su serpecek inşallah.

……………………

Çoktandır bize yazmayan bir sıkı okurumuz vardı.

MERAMLI okurumuz şöyle demiş;

“Dünkü Meramım araya gitmesin diye yeniden ilgililerin dikkatine sunuyorum.

Madem Konya'nın turizmini konuşuyoruz.

Mevlana Müzesi ile başlayalım.

Mevlana Müzesi bir Louvre, bir Van Gogh müzesi gibi kaliteli ve para basan, kurumsal kimlikli bir yapı haline getirilsin.

Alaeddin Tepesi;

Koruma şemsiyesi kalktıktan sonra tüm asaletini kaybeden saray kalıntıları üzerine konan peynir taşı görünümlü komik yapı görüntüsünden kurtulsun ve eteklerinde örtü altına alınan ve kazı yapılıyormuş görüntüsü ile çalışmalar devam ediyor gibi gösterilen kazılar ne yapılsın ne edilsin bir an önce sona erdirilsin.

Şato form da bulunan 400 gün de bitirilmek üzere tadilata başlanan ancak 400 gün geçmiş üzerine bir üç yüz gün daha geçmiş ancak herhalde bir üç yüz gün daha geçmesi gereken Hoca Hasan Mescidi tadilatı bir an önce tamamlansın.

Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü bu komedi hakkında bir açıklama yapar inşallah.

Takkeli Dağ - Gevale Kalesi burada da yine en az 3 senedir devam eden kazı çalışmalarının bir önce bitirilerek Sarayköy’den yukarıya yapılacak teleferikle hem kale hem tepe hem de Konya seyri yapılacak şekilde burasının da şehir merkezinde önemli bir destinasyon haline getirilmesi sağlansın.

Kılıçarslan şehir meydanını beton diyarı olmaktan kurtarmak, beton üzerine plastikten yapma çiçeklikler konularak çözülemez.

Burası bir an önce cıvıl cıvıl bir kent meydanı haline getirilmeli kafe, sokak lezzetleri, vb. ile uygun kent mobilyaları ile donatılsın.

Yap yap bitmeyen payitaht müzesi bir an önce tamamlansın.

Maalesef yine yoğun beton görüntüsü içinde olan Mevlana meydanı düzenlemesi ile Meram son durakta yapılan düzenlemelere biraz ruh katacak bir şeyler düşünülsün.

Konya merkezde bu kadar yapılacak şey varken Kars'ta, Van'da bile şahane müzeler yapılmışken yıllardır yapılmayanları görmeden sürekli şov peşinde yapılan işlerle kimse bizi avutmasın.

Büyük düşünelim.

Bu arada "İman ayetleri" adlı hat sergisi hatırlıyorum da 1990 lı yıllarda Yapı ve Kredi Bankası'nın bu anlamda çok güzel bir kataloğu yayınlanmış ve bu da müşterilerine hediye edilmişti. Hey gidi günler, hey...

……………..

Değerli okurumuzun görüşlerini ilgili büyüklerimize ilettikten sonra gelelim esas yazı konumuza.

MERAM’IN ŞANSLI BAŞKANLARI

Hani Merkez ilçeler arasında Selçuklu Karatay Meram’a baktığımız zaman Meram’ı hep şansız görürüz değil mi?    

Niye şansız görürüz?.

AK Parti iktidarlarında kim Meram Belediye Başkanlığı yaptı ise hepsi birer dönemlik olmuştur.

Ama size hep diyorum yaaa.

Empatiyi doğru yapmak gerekir.

Son dönemlerde hem “ne şansız başkan” dediğimiz başkanlarımıza şimdi bir de farklı pencereden bakar mısınız?

Mesela AK Partili ilk Başkan Sayın Refik Tuzcuoğlu idi.

Ne Meramlı ne Konyalı Refik Başkanın kıymetini bilemedi.

Biz başkanı iki tuttuk bir yırttık.

Refik Başkanın Meram’dan sonra ki yolculuğu Kayseri Ankara derken nerelere geldi?

Önce Kayseri Büyükşehir Belediyesi Eğitim Faaliyetleri Genel Koordinatörlüğü ardından

AK Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkan Yardımcılığı,

İller Bankası Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği ve Denetim Komitesi Başkanlığı ve son olarak da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevlerinde bulundu.

Veeee ardından da 9 Ekim 2018 Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin yayımlanmasıyla beraber Cumhurbaşkanının takdir ve tensipleriyle Yerel Yönetimler Politika Kurulu üyeliğine atandı.

………….

Şimdi ilk başta Meram’da kaybetmiş gibi görünen Refik Başkanın şu kazanımlarına bir bakar mısınız?

Refik Başkan mı kaybetti?

Yoksa Meram mı Konya mı?

………….

Refik Başkandan sonra makam koltuğuna Sayın Serdar Kalaycı oturdu.

Serdar Başkan da bir ömürlük idi.

Hatta Serdar Başkan Meram’a yaptırdığı yeni hizmet binasına bile oturamamış oda gitmişti.

Peki Sayın Kalaycı Meram’da Başkanlık koltuğundan oldu da ne oldu?

Önce Erbakan Üniversitesi öğretim üyeliği filan dedik.

Sonra da hepinizin bildiği gibi Sayın Başkan artık Külliye’de Sayın cumhurbaşkanımızın yanında İnşaat Daire Başkanı olarak çalışmaya başladı.    

………………

Veeee gelelim Sayın Başkan Fatma Toru hanımefendiye.

Fatma Hanım Konya’nın ilk kadın Belediye Başkanı seçilerek şehri salladıktan sonra tüm çabasına çalışmasına rağmen “Meram’ın makus tarihi” yine hortladı ve Başkanda tek nefeslik Meram’dan gitti.

Fatma Hanım’da Çevre Bakanlığında farklı birimlerde görev yaparken son atama ile Genel Müdür Yardımcılığı görevine getirildi.  

Daha durun bakalım.

Fatma Başkan çok daha iyi yerlere de gelebilir.

Gelsin de inşallah.

Biz gurur duyarız.

Mutlu oluruz.

………….

Demek istiyoruz ki Meram’da Başkanlığı kaybeden insanların başkanların biz kaybettiğini sandık.

Ama görüyorsunuz ki bizim Başkanlar hiç kaybetmemişler.

Aksine hep kazanmışlar.

Ve de kazanıyorlar.

……………

Bugün için bin Sayın Kavuş’un önümüzdeki seçimde de yerini koruyacağına inanan ve böylece Sayın Kavuş’un Meram’da AK Parti iktidarlarında bir ilke imza atacağına inananlardanım.

Ama sonuç ne olursa olsun ben aynı hataya düşmeyeceğim.

Ve hiç kimseye kaybetti demeyeceğim.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Zaman hep aktı geçti. Kurudu vakti geçti. Nice han nice sultan tahtı bıraktı geçti. Hayat bir pencereydi. Her gelen baktı geçti,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?   

KTO ve PTT önündeki otobüs durağı ile dolmuş durakları arasındaki sıkıntılı parktan doğan trafik karmaşasına son verebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz,