MERHAMET
15 Temmuz 2015, Çarşamba 00:00Yoğrulmuş mayamız merhamet ile
İyilik dileriz düşmana bile
Duada dilimiz Mevlâ’ya gider
A. Rahim Karakoç
Gerçekten Müslümanların, özellikle dedelerimizin mayası merhametle yoğrulmuştur. Çünkü biz elhamdülillah Müslüman’ız ve günde yüzlerce defa çektiğimiz Besmele’de Yüce Yaratıcımızın Rahman ve Rahim sıfatlarını dile getiririz, tekrar ederiz.
Kur’an-ı Kerimde Rabbimizin “Rahman” ismi celili 57 defa, “Rahim” sıfatı da 115 defa önemine binaen zikredilmiştir. Sevgili Peygamberimiz için Allah; “Ben seni âlemlere rahmet olarak gönderdim”([1]) buyurmaktadır.
Devlet-i Aliyye'nin kurucusu Osman Bey vefat ederken oğlu Orhan Bey'e şöyle vasiyet etmiştir: "Ben ölüyorum; Fakat esef etmiyorum. Çünkü senin gibi bir halef bırakıyorum. Adil ol, iyi adam ol, merhametli ol. Bütün tebaanı müsavat (eşitlik) üzere himaye et. Din-i İslâm’ı neşreyle (yay). Yeryüzünde padişahların vazifesi budur ve Cenâb-ı Hakk'ın lütfuna işte bu suretle mazhar olurlar."([2])
Dünyada yavrusuna en merhametli hayvanın Hüma kuşu olduğunu, tebaasına en merhametli devletin de Osmanlı olduğundan dolayı Osmanlı sarayına hüma kelimesinden gelme Saray-ı Hümayun dendiğini tarihçi Hammer “Osmanlı Tarihi” isimli değerli eserinde kaydetmektedir.([3])
Hıristiyan yazar Urfa’lı Metos, kendi idarecilerini zalim ve merhametsiz olarak nitelerken, Selçuklu Sultanları hakkında şöyle der: “Sultanın yüreği Hıristiyanlara karşı şefkat dolu idi. O geçtiği memleketin halkına bir baba gözü ile bakıyordu. O, böylelikle hiçbir muharebe yapmadan birçok eyalet ve şehirlere hâkim oldu.”([4])
Kanuni Rodos’u alınca, Rodos Şövalyelerinin ihtiyar başkanı için: “Şu kâfiri bu yaşında yerinden yurdundan ettiğime üzülüyorum” demiştir.([5]) Yine birçok Hıristiyan yazar; “Osmanlılar bize, aynı dinden ama mezhebimiz ayrı olan Katoliklerden daha fazla insaflı ve merhametli davranmaktadır” demişlerdir.([6]) Bir başka Hıristiyan yazar da Osmanlıda Hıristiyan kölelere ne kadar merhametli davranıldığını, kendilerinin yaptığı ile kıyas kabul etmeyeceğini dile getirir.([7])
Ahi Evren’in müritlerine tavsiyesi: Müslim gayri Müslim tefriki yapmadan:
1-Elini açık tut
2-Sofranı açık tut
3-Kapını açık tut
1-Gözünü bağlı tut
2-Dilini bağlı tut
3-Belini bağlı tut([8])
Sızlatmıyorsa kalbini bir dertlinin sesi
Lâyık olur mu namına insan denmesi
Nasûhî
Hz. Ömer birini vali yapmak için kararnamesini yazdırır. Adamı uğurlamak için halk toplanır, tabii ki çocuklarda. Vali adayının çocuklara hiçte hüsnü muamele göstermediğini görünce Hz. Ömer, kararnameyi yırtar ve “Benim peygamberim, büyüğüne hürmet, küçüğüne de şefkat ve merhamet göstermeyen bizden değildir buyurdu, ben seni vali gönderemem” demiştir.
Çok kurnaz ve oyunlu bir kadın kocaya varmış ama aldığı adamın önceki hanımdan 4-5 tane çocuğu var. Kadın çocuklarla sofrada yumurta falan yerken kendine pişirmez, çocuklar; “anne sen neye yemiyorsun, kendine neye pişirmedin?” dediklerinde; “anamız taş kökü yesin, o yemese de olur, ama çok ısrar ederseniz, yumurtaların sarılarını verin yeter!..” dermiş.
Fakat her şeyin aşırısının zarar olduğu gibi, atalarımız bu hususta da; “fazla merhametten maraz doğar” demişlerdir. Aşırı merhamet de zaafa ve istismara sebep olur. Bunun da unutulmaması gerekir.
Dipnotlar:
1-Enbiya Sûresi, 107.
2-Von Hammer. “Osmanlı Devleti tarihi”, Üçdal Neşr. İst. 1996, c. 1, s. 88.
3-Hammer, a.g.e.c.1,s.67-92; Erol Güngör,“İslam Üzerine Düşünceler”, s. 71.
4-Urfalı Metos’un Vakâyinâmesi ve Papaz Gregor’un Zeyli(1136-1162),Türkçe’ye Çeviren:Hrant Andreasyan,Ankara 1987, 170-171.
5-Nevzat Kösoğlu, a. g. e. s. 224.
6-Leyla Coşan, “Tanrım Bizi Türklerden Koru- Almanların Türklerden Korunmak İçin Yazdıkları Dualar-Yeditepe yay. İst. 2009, Osmanlıların Katoliklere göre daha insancıl ve merhametli oldukları s.165,
7-Osmanlıda Bir Köle, “Michel Herbeer’in Anıları”, 1585-1588, Çeviren Türkıs Noyan,Kitap Yayınevi, İst. 2003. s. 10, 11, 15, 145, 201.
8-İbrahim Refik, “Ulu Çınarın Gölgesinde”, Albatros Yay. İst. 2004, s. 88.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.