Meseleler buzdolabında veya halı altına süpürmekle çözülmüyor ki!
18 Ağustos 2021, Çarşamba 09:36Yıl 1985. Mecburi hizmet görevim için ilk kez Artvin’e gideceğim. Ankara eski otogarında Özkaymak Turizm ile Artvin şirketinin peronları yan yana; otobüs yanaşınca bavulu vermek için hareketlendim ama durduruldum; bagajdan bir adam çıkınca şaşırdım; Konya otobüslerinden alışkın olduğumuz bir görüntü değildi zira; otobüs kaptanlarının yolculuk esnasında bagajda sözüm ona dinlendiklerini 36 yıl önce öğrenmiştim.
2020 yılında 983.808 kaza, 4866 vefat ve 222.266 yaralı trafik terörünün acı bilançosu. Araçların teknik özellikleri iyileşti, yollarımızın iyileştiği yadsınamaz gerçek ancak son üç otobüs kazasında 22 canımızı yitirdik. Kazalardan biri klasik sağda parkeden kamyona çarpma şeklinde vuku buldu ,şaşırtıcı değil zira bizde sağa parkeden araçların ardında reflektör nadir bulunur, benzer kazalar ise 60 yıldır vuku bulur. Kazalar sonrası tek konuşan Türkiye Otobüsçüler Federasyonu Genel Başkanı Sn. Birol Özcan oldu ve benim 36 yıl önce tanık olduğum konuyu vurguladı “Şoförler otobüs bagajındaki yataklarda dinlenmemeli, otogarlarda şoförler için ücretsiz yatakhaneler olmalı”. Sn. başkan bu konuda çalışma yapıp yapmadıklarını açıklamadı, trafik terörünün önlenmesinde paydaş olabilecek kuruluşlardan herhangi bir ses gelmedi; Sn. başkan kaza nedenleri arasında sayılabilecek daha önceki yıllarda hep aşina olduğumuz takograf hilelerinin bu kazalarda etkisi olup olmadığını açıklamadı; aslında 2014 yılından beri zorunlu olan şehirlerarası otobüslerde emniyet kemeri takılması kuralının üyeleri otobüslerde niçin uygulanmadığını da açıklamadı; konu bir sonraki büyük trafik kazasına kadar rafa kalktı. Televizyonlarda otogar çıkışlarında emniyet kemeri uyarısı yapan emniyet görevlisi arkadaşları gördük, muhtemelen bir süre sonra bunlar da rutine biner yani bırakılır.
Meseleleri mesele etmemek; bakmak ama görmemek; çözüm için fikri takip yapmamak; idare-i maslahatçılık yani geçiştirmek, günü kurtaracak yöntemlerle savsaklamak maalesef çok önemli bir toplumsal hastalığımız. Köklü tedbirler yerine takibinin çok da yapılmadığı genelge yayınlamak, bir süre tedbir alıyormuş gibi yapmaktan kesinlikle vazgeçmeliyiz. En az yetkili kişilerin bile meseleleri önemsediği durumlarda bulabileceği çokça çözüm yolu vardır. “Meseleleri mesele etmezseniz mesele yoktur” sözü keşke rahmetli Demirel’in veciz sözü olarak kalsa da hiç uygulamaya alınmasaydı. Güncel sorunumuz binbinler; her istediğinin her istediği yer ve saatte istediği kadar havai fişek atabilmesi; engellilere ait otoparklara park eden güya engelsiz vatandaşlara engel olunamaması hep bu idare-i maslahatçı anlayışın eserleridir maalesef.
Arşivden araştırdığımda 2018 yılında otobüslere kara kutu zorunluluğu, dijital takograf kullanım zorunluluğu, araç takip sistemi takılacağı haberleri yer almış. Elbette “takograf satanların takograf hilelerini de uygulamalı öğrettiği de yazılıp çizilmiş. Trafik terörü ciddi bir sorundur. Konunun paydaşları acil çalıştay yapmalı ve radikal tüm tedbirler konuşulmalıdır. Şehirlerarası yollarda emniyet kemeri takılması, takografların düzgün ve hilesiz çalıştırılması hemen sağlanabilecek önlemlerdir. Otogarlarda şoförlere dinlenme imkanı sağlanması belediyeler ve Türkiye Otobüscüler Federasyonu uzlaşısıyla hemen uygulamaya alınabilir, yeter ki kazalar, giden canlar, maddi manevi kayıplar mesele olarak görülsün ve günü kurtarmaktan vazgeçelim. Kazasız günler dilerim. Saygıyla.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
ahmet öztemel
18-08-2021 16:36Sn. Ünal; Teşekkür ederim değerli katkınız için. Saygıyla
Fahrettin ÜNAL
18-08-2021 15:52Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az...