MEZARLIKLAR KORKULAN YERLER DEĞİL HUZUR VEREN YLERLER OLMALI

Dün sabah saat 08 e geliyordu.

Halen Bolu Emniyet Müdürlüğü görevini başarı ile sürdüren Polis Teşkilatının örnek karizmatik Müdürü Sayın Sadettin Aksoy müdürüm ile yazıştık.

Taaa 7 yıl önceki hatıralarımızı tazeledik.

Zaman zaman yeri geldiği için 42 yıllık gazetecilik hayatımda bir şeyleri kendimce başarabildim ise bunun hep Türkiye Cumhuriyeti Devletinin farklı birimlerindeki güvenlik güçleri ile birlikte yaptığımızı devletin elinin gücünü samimiyetle ve gururla paylaşırım.

Polisimiz, askerimiz, istihbaratçılarımız Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşundan bu yana iç ve dış hainlere er ya da geç gereken tokadı hep vurmuştur.

……….

Durduk yerde niye böyle bir giriş yaptın? Diye değerli okurlarımızın aklına bir şey gelmesin.

İnsanlık olarak o kadar zor o kadar karmaşık ve tanımlanamaz haldeyiz ki yalandan bize ulaşan bilgiler karşısında dinlediklerimiz karşısında Devlet ne yapsın? Demekten kendimi alamıyorum.

İki ya da üç gün önce bir abimiz aradı.

Yakını olan üç bayan Musalla mezarlığı Parsana kapısından kabristan ziyareti için girmişler.

Bir süre sonra birisi ya da birileri bu bayanları korkutmuş çantalarını alıp kaçmış.

Daha sonra çanta sokağa atılmış vaziyette bulunmuş.

Tabii ki olay asayiş kayıtlarına girmiş.

Bizi arayan mağdur abimiz mezarlıklarda ki özel güvenlikçilerin artık kaldırıldığı ve mezarlıklarda bulunan özel güvenlikçilerin olmadığını iddia ediyordu.

Bunun doğru olup olmadığını tam olarak öğrenemedim.

Öğrenince sizlerle paylaşacağız inşallah.

Tamam AVM lerde bankamatik önlerinde falan yerde filen yerde gözü dönmüş iki ayaklılar insanlarımıza böyle gasplar yapıyorlar.

Daha dün sabah Konya polisi bankamatikte gasp yapan zanlının gasp anını ve yakalandığını fotoğraf ve video gösterileri ile paylaştı.

Ama mezarlıkta gasp nedir yahu?

İnsanlık nereye gidiyor?

Hepimizin her fani için eğer Cenab-ı Allah’ım hayırlı bir ölüm nasip ederse gideceğimiz tek yer mezarlıklar değil midir?

Tamam mezarlıklar sessizdir.

Sokağa göre de sakindir.

Ama öleceğini bilen insan için en zarar gelmeyecek yer mezarlıklar olmalıdır diye düşünüyorum.

Bu alanlar bize her an ölümü hatırlatarak sakinleşmemizi, daha akıllı ve düzgün olmamızı ve bu toprağın altını düşünmemiz gerektiğini sağlar diye hep düşürüm.

Ama demek ki Konya’da şehrin göbeğinde ki mezarlıkta böyle bir durum oluyorsa o canavarlar acaba neden ders alabilirler?

Polisin askerin işi gerçekten zor.

Adım gibi biliyorum söz konusu adi gaspçıda yakalanacaktır.

Belki de yakalanmıştır bile.

Hukukçularımızın işi de zor…

İnsanlık olarak geldiğimiz noktayla bakıp yarınlar adına gerçekten çok üzülüyorum. 

KONYA BASINI BAKANIN

TOPLANTISINDA NİYE YOKTU?

Konya’mızın ticaret hayatında güngörmüş geçirmiş bir Sezai abim vardır.

Sezai abi ile Çarşamba gününe kadar her konuda sohbet ederdik ama sporla alakalı hiçbir sohbetimizin olduğunu hatırlamıyorum.

Sezai abi Çarşamba günü akşamüzeri gazeteye geldi.

Daha çayımız gelmeden Sezai abi;

“Sayın bakan Kasapoğlu’nun gazeteciler ile sohbetini izledin mi?”

“Abi belli bir yere kadar izledim. Sonra kanalı değiştirdim” 

……….

“Olmadı olmadı hiç olmadı. Orada niye Konya basınından bir kişi yoktu. Madem İslam Oyunları Konya’da yapılacak. Madem Sayın Bakan Konya’da gazetecilerle buluşuyor. Niye Konyalı bir gazeteci yok?”

“Abi o gazeteciler Ankara’dan İstanbul’dan özel davetle geldiler. Biz zaten ev sahibiyiz. Bize ne gerek var?”

…………..

Mümkün değil Sezai abi ısrarla “niye Konyalı gazeteci yok?” diyordu.

Baktım çıkış yok.

“Haklısın abi bizim Konya’yı da temsil edecek bir arkadaşımız var. TSYO Yönetim Kurulu üyesi Recep Çınar. Orada o olabilirdi”

………………

Sezai abi rahatladı ve “Tamam. Yine de Konya basını adına sınıfta kaldınız” dedi.

Bu arada çayımız gelmiş yudumluyorduk.

Çaylarımız bitmeden Sezai abiye hemen bir sade kahve söyleyerek rahatlatmaya devam ettim.

Ama sonradan düşündüm.

Gerçekten ev sahibi Konya’da böyle organizasyonlarda biz Konya basını olarak sınıfta mı kalmıştık?

Bizim dışımızda pencereden böyle mi görünüyordu?

Üzüldüm.

SPOR DEMİŞKEN BİR CAN

SIKICI BİLGİ DAHA ALDIM

İNŞALAH YANLIŞTIR

İslam Oyunları ve oyunların tamamlanmasının ardından Konya olarak 20-30 yılda şehre kazandırılabilecek spor tesislerine bir anda kavuşmuş olacağız.

Allah şahit ben işin bu yönüne çok daha sıcak ve samimi bakıyorum.   

Trabzon’daki Erzurum’daki oyunları ve bu oyunların finallerini Sayın Cumhurbaşkanımızla izlemiş bir yerel gazeteci olarak tesisin önemini anlayabiliyorum.

Mesela Türkiye’nin tek Avrupa’nın ikinci büyük velodromu da bu muhteşem tesislerden birisi olacak.

Belki pek çok okurumuz bu tesisin önemini bilmeyebilir.

Sadece şunu söyleyeyim.

Sayın Dışişleri Bakanımız bu tesisin Antalya’ya yapılmasını çok arzu ediyordu.

Konya o dönemde öylesine örnek bir girişimde bulundu ki Cumhurbaşkanımızın da onayı ile bu tesis için karar Konya oldu.

Bilmem üstü kapalı da olsa meramımı ifade edebildim mi?

Şimdi Sayın bakan o televizyon kanallarında toplu olarak canlı yayınlanan programda da bizzat ifade etti.

KONYA DEMEK BİSİKLET SPORU, BİSİKLET SPORU DEMEK KONYA…

Yalnız canımı sıkan dedikodu şöyle idi.

Konya’ya Konya dışından şimdi yeni bir bisiklet antrenörü geliyormuş.

Bu işler olabilir

Gayet de normal.

Sordum “Konya’da bu işi yapabilecek antrenör yok mu da başka şehirden antrenör gelecek?”

“En az 20 kişi var” dediler.

İşte beni de takıntılı ve yaşlı biri olarak kabul ederseniz ben bunlara üzülüyorum.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İyilik düşünmek, bizi cesaretle yaşatır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sıcakların hepimizi az ya da çok etkilediği şu günlerde direksiyon başında biraz daha sakin olmayı başarabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.